İYİ Parti Bursa İl Eğitim Politikalarından Sorumlu Başkanı Erdal Ay, “18 yıllık iktidarın, ekonomi başta olmak üzere pek çok konuda olduğu gibi Eğitim-Öğretim alanında da sınıfta kaldığını görmekteyiz. Bir tarafta her sene eğitim sisteminde değişiklikler yapan siyasiler ve idareciler, diğer tarafta ise deneme tahtasına dönmüş öğrenciler; sonuç itibari ile de içinden çıkılmaz bir hal almış olan milli eğitim sistemi” dedi.
İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından, “İktidarın Eğitim Politikası ve Pandeminin Etkisi” konulu basın açıklaması parti il başkanlığında gerçekleştirildi.
2020-21 Eğitim Öğretim Yılı Güz Dönemi’nin bittiğini dile getiren İYİ Parti Bursa İl Eğitim Politikalarından Sorumlu Başkanı Erdal Ay, “18 yıllık iktidarın, ekonomi başta olmak üzere pek çok konuda olduğu gibi Eğitim-Öğretim alanında da sınıfta kaldığını görmekteyiz. Bir tarafta her sene eğitim sisteminde değişiklikler yapan siyasiler ve idareciler, diğer tarafta ise deneme tahtasına dönmüş öğrenciler; sonuç itibari ile de içinden çıkılmaz bir hal almış olan milli eğitim sistemi. Bursa’mızda onlarca, ülkemizde ise yüzlerce, yeniden yapılmak üzere yıkılan ama her nedense bir türlü yapılmayan okullarımız var” dedi.
10 AYDA TEK ÇİVİ ÇAKILMADI!
Uzaktan eğitim uygulamasının 10 aydır devam ettiğini belirten Ay, şöyle konuştu: “Yaklaşık 10 aydır yapılan uzaktan eğitim uygulaması, okulları yenilemek için son derece önemli bir fırsat yaratmıştı.
Milli Eğitim Bakanlığı Faaliyet Raporu’na göre, ikili eğitim yapılan okul oranı yüzde 25’dir. Başka bir ifade ile Türkiye’de, her dört okuldan birinde ikili eğitim yapılıyor.
Spor salonu bulunan okul oranı, sadece yüzde 13 ve okulların yüzde 87’sinde, beden eğitimi yapacak alan yok. Diğer açıdan maalesef okullarımızın yüzde 61’inde kütüphane, yüzde 62’sinde de çok amaçlı salon bulunmuyor. Bu da göstermektedir ki, inşaatçılığı ile övünen, ekonomik kalkınmayı dağa, taşa, ovaya, bayıra beton atmaya endeksleyen bu iktidar, okullarımızın yenilenmesi konusunda tam anlamıyla sınıfta kalmıştır.
ÖZEL OKULLAR ÖKSÜZ KALDI
2018-19 Eğitim Öğretim Yılı raporuna göre, Türkiye’de 54.732 resmi, 13.679 özel okul bulunuyor. 2003 yılında özel okulların resmi okullara oranı sadece yüzde 2 iken bugün bu oran yüzde 25’e çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Ancak ne yazık ki, hükümet eliyle çoğaltılan özel okullar, pandemi sürecinde yine aynı iktidar tarafından yalnız ve yakıcı sorunlarıyla baş başa bırakıldı.
Gerek öğrenci kaybı, gerekse maaşlarını alamayan öğretmen kaybından dolayı, ülke genelinde tam 936 özel okul resmen iflas etti. Ek olarak, bu kurumlardan iş alan kantinci ve servisçi esnafın durumu da tabi ki içler acısı. Özetle iktidar; özel okullar konusunda da yaraya merhem olabilecek özgün bir politika üretemedi ve tek kelimeyle sınıfta kaldı. Pandeminin bu zorlu günlerinde öğrencilerimizin tablet, bilgisayar ve internet ihtiyaçlarının had safhada olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Yapılan araştırmalar, iki öğrenciden birisinin bu imkânlardan yoksun olduğunu da tüm çıplaklığı ile ortaya çıkardı.
FATİH PROJESİ FOS ÇIKTI!
Milyonlarca öğrencimizin olduğu ülkemizde sadece 150.000 tablet dağıtılabilmiş, övünerek açıklanan FATİH projesi ile vaat edilenlerin hiçbiri gerçekleşmemiştir. Çocuklarımız, ebeveynlerinin cep telefonlarını da kullanarak, 3 kişi ile aynı anda eğitim almak zorunda bırakılmıştır. Bursa’mızda online eğitime; Yıldırım ilçesi Ankara asfaltı altı yüzde 40, üst mahalleleri yüzde 65, Nilüfer ilçesi ise yüzde 85 oranında dahil olabilmişlerdir. Tablet dağıtımı ise Bursa gibi bir metropolde sadece yüzde 10 oranında gerçekleşmiştir. Elektronik Bilişim Ağı (EBA) çöktüğünde, EBA’nın kapasitesinin 40 bin öğrenciyle sınırlı olduğunu dahi bilmeyen Milli Eğitim Bakanı, eğitimdeki sorunlardan uzak, son derece rahat bir tavırla, ‘Bunda ne var, demek ki çok tercih ediliyoruz’ diyebilmiştir.
UTANDIRAN FİYASKO; EBA
Tam bir fiyasko olan EBA; yüz yüze eğitimde 18 yıldır fırsat eşitliğini zaten sağlayamayan AKP’nin, dijital eğitimde de naçar kaldığını göstermiştir. Bildiğiniz gibi Sayın Milli Eğitim Bakanı, okulların 15 Şubat 2021 tarihinde açılacağını açıkladı. Halbuki eğitim yuvalarının çoğunda hijyen yetersizliği nedeni ile öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizin korunması gibi son derece büyük bir problemler zinciri var. Sağlık çalışanlarımızdan hemen sonra aşılanması gerektiğine inandığımız eğitim neferlerimiz ancak ve ancak ikinci aşamanın yedinci sırasında bu imkana sahip olabilecektir. Bu hesapsız sıralamanın da eğitim sistemine bir dizi olumsuzluklar getireceğine eminiz.
EK GÖSTERGE YALAN OLDU
Bir diğer kanatan yara; 18 yılda KPSS’ye giren 100 öğretmen adayından sadece 16’sının atanmış olması, geriye kalan 84’ünün ise başka alanlarda günübirlik işler yaparak ekmek derdine düşmek zorunda kalmalarıdır. ‘Atanamayan Öğretmen Ordusu’nun çaresiz neferleri olarak, bu insanların maalesef umutsuzca, bir sonraki KPSS’yi beklemekten başka şansları yok. Ücretli-Sözleşmeli öğretmenlerimizin devasa problemleri orta yerde dururken, kadrolu öğretmenlerimizin; kendilerine defalarca söz verilmesine rağmen 3600 ek göstergelerine kavuşamamış olmaları da zaten ayrı bir garabet. Bu yüzden geçim kaygısı taşıyan öğretmeler ne acıdır ki, emekli dahi olamıyorlar. Sonuç itibari ile AKP, sektörlerin çoğunda olduğu gibi eğitimci istihdamında da geçer not alamadı.
SINAV SİSTEMİ YAMALI BOHÇA
Kuşkusuz eğitimin dinmeyen sancılarından biri de devamlı değişen sınav sistemi. Liselere geçiş için yapılan sınav sisteminde, 18 yılda tam 7 kere değişiklik yapıldı. Dönem ortasında kuralların değiştirilmesi, seçim nedeniyle sınav tarihinin kaydırılması, soru sistemindeki köklü değişiklikler, sınav sorularının çalınması gibi fahiş yanlışlıklar, öğrencilerimizin çok büyük mağduriyetler yaşamasına sebep olmuştur. O nedenledir ki; OECD tarafından uygulanan ‘Uluslararası Öğrenci Başarısını Ölçme Programı PISA’da öğrencilerimiz, maalesef son sıralarda yer alıyorlar. Görüldüğü gibi AKP hükümeti sınav konusunda da boş kağıt vermiştir.
İTİRAF VAR, ÇÖZÜM YOK!
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘İtiraf etmemiz gerekirse en başarısız olduğumuz alan eğitimdir’ söylemi, bir öz eleştiriymiş gibi görünse bile düzeltmek için hiç bir hamle yapılmamıştır. Durum son derece vahimdir. Eğitimin adeta dağlar kadar sorunu vardır ve burada ancak belli başlı olanlarını dile getirebildik. Bizler eğitim öğretimimizin tüm sorunlarının; demokrat, kalkınmacı, milliyetçi bir iktidar vadeden İYİ Parti’nin donanımlı kadrolarıyla çözüleceğine yürekten inanıyor, bunun için mücadele veriyoruz”