CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığı, giderek artan kadın cinayetlerine karşı ve D.Y’ye cinsel saldırıda bulunup, tehdit ettikten sonra serbest bırakılan Harun D.’nin tutuklanması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi.
CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş; CHP İlçe Kadın Kolları Başkanları, Parti Meclisi Üyesi Gamze Pamuk Ateşli ve çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, kadına yönelik taciz ve tecavüzün cezasız kalmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi; “D.Y’nin yaşadığı olay, cinsel tacize uğraması, işkence yapılarak tecavüz edilmesi, ‘eğer, söyler, davacı olursan keşke öldürseydim veya öldüreceğim’ sözlerini söyleyen Harun D. tutuklansın. Bir taraftan tacize uğrayan, tecavüz edilen kadınlar, bir taraftan her gün hiç uğruna yaşam hakkı elinden alınan kadınlar. Dün yine Nilüfer ilçemizde işlenen kadın cinayetine tanık olduk. Songül Karataş ölümü hak etmedi. D.Y. cinsel tacizi hak etmedi”
Erkek akıl ve erkek devlet anlayışının değişmesinin gerektiğini ifade eden Başkan Okumuş, “Daha önce nice kadınlarımız, Konya’da Nargül Yıldız, Muğla’da Gülnur Kocabaş, Rize’de Rukiye Çerman, Diyarbakır’da Nurcan Polat ve daha niceleri erkekler tarafından katledildi. Caydırıcı yasaların uygulanmasını, erkek akıl erkek devlet anlayışının değişmesini istiyoruz. Katillerin, tecavüzcülerin hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. 6284 sayılı yasaya dokunamayacaksınız. İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açmanıza izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Okumuş açıklamasında ayrıca, D.Y.’nin uğradığı tacizin tüm kadınlara yapılmış kabul ettiklerini, erkek adaletin değil, gerçek adaletin yerini bulmasını istediklerini, Harun D.’nin tutuklanması gerektiğini ve davaların takipçisi olacaklarını dile getirdi.
Aysel Okumuş’un konuşmasının ardından CHP Parti Meclisi Üyesi Gamze Pamuk Ateşli de, “Kadın cinayetleri politiktir diyoruz çünkü eğitim sistemimiz cinsiyetçi temellere dayanıyor. Medya kadına yönelik şiddete sessiz kalan iktidarı sorgulamak yerine şiddeti meşru kılacak sebepler arıyor. Yargıda dahi mücadele ederken erkek egemen bir yargılamaya maruz kalıyor. Biz hakları ihlal edilen tüm kadınlar için mücadele ediyoruz. 6284 sayılı yasayı kaldırmak isteyen, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasını çekmesi için uğraşan siyasi iktidar öldürülen tüm kadınların sorumlusudur. Kadınları yok sayan, ezen, şiddet gösteren zihniyete ve ataerkil politikalara inat işte, sokakta, özgür ve korkusuzca var olacağız ve kadın mücadelesinin kazanımlardan taviz vermeyeceğiz” dedi.