Karacabey Alperen Ocakları İlçe Başkanı Ersin Gökkaya, Suriyelilere verilen vatandaşlık hakkına tepki gösterdi.
“Suriyelileri vatan toprağına ortak etmek akıl işi değil, bu olsa olsa sözde hümanistlik adına yapılan şovmenliktir” diyen Başkan Gökkaya, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;
“Bir tarafta vatanını emperyalist güçlere teslim etmeyen, canı ile kanı ile Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurup vatandaşlık hakkı elde edenler, diğer tarafta hiç bir bedel ödemeyi göze almayan ve kendi topraklarını bırakıp kaçanlara verilen vatandaşlık.
Sığınmacı, mülteci, misafir her ne ad altında olursa olsun fark etmez bu statüde bulunanlar ülkemizde oldukları süre içersinde, devletimizin kendilerine geçici olarak sundukları hizmetlerden faydalanabilirler ki, bu insanlığa hizmettir ama vatandaşlık başka bir şey. Devreye vatandaşlık girdiği anda verilen bütün bu hizmetler hak olur ve ileride verilmediğinde ‘hakkımı istiyorum’ söylemlerine dönüşür.
Vatandaş olduktan sonra polis, asker, yargı başta olmak üzere devletin her kademesinde çalışma hakkı, seçme ve seçilme hakkı da elde etmiş olacaklar ki, Suriye’de geçmişini bilemediğimiz bir sürü insan bu hakların tamamından faydalanabilir ve bu ülkemizin güvenliği açısından da büyük sıkıntılara yol açabilir.
Bütün bunlarla birlikte emperyalist güçlerin devletimizi bölme adına topraklarımızda oynadığı mikro milliyetçilik dikkate alındığında, 10-15 yıl sonra nüfusu 10 milyon civarında olacağı tahmin edilen Suriyelilerin ülkemizde ki demografik yapıyı nasıl değiştireceğini düşünmek bile istemiyorum ve bunun getireceği sosyo-ekonomik ve siyasi gelişmeleri düşününce hiç iyimser olamıyorum.
Suriyeli vatandaşlar kalsın gitmesin diyenlere çağrım, buyurun Suriyelileri önce kendi nüfuslarınıza geçirin, böylece üzerinize kayıtlı olan bütün malvarlıklarınıza hissedar edin, sonra kalsınlar gitmesinler deyin. Evinize almadığınız, malvarlığınıza ortak etmediğiniz Suriyelileri vatan toprağına ortak etmek akıl işi değil, bu olsa olsa sözde hümanistlik adına yapılan şovmenlik olur.
Biz Türk Milleti olarak misafirperver gönlü gözü tok bir milletiz, misafirlerimize de baş tacı muamelesi yaparız ama hiç kimse evine gelen misafiri nüfusuna geçirip evinin tapusuna, aracının ruhsatına veya üzerinde ki mal varlığına ortak etmez. Misafirlik başka bir şey, vatan toprağına hissedar etmek başka bir şeydir.
Gazi Mustafa Kemal, Hatay meselesinde ileri ki yıllarda her hangi bir sıkıntı çıkmasın diye Karadeniz’den vatandaşlarımızı Hatay’a getirip yerleştirmiştir. Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Hatay, Osmaniye, Adana ve Mersin gibi şehirlerimizin demografik, sosyo-ekonomik ve siyasi yapısını değiştirecek bir göçle karşı karşıyayız. Hele HDP’nin bu bölgelerde aktif olarak çalışıp siyasi gücünü artırdığını düşündükçe ileride ki yıllarda tehlikenin boyutunun korkutucu olduğu görülmektedir.
Ben demiyorum ki Suriyelileri ateş çemberinin içine atalım, ama mademki Mehmetçik Suriye topraklarında terörü temizliyor o zaman terör temizlendikçe Suriyelileri topraklarına yeniden yerleştirelim, böylece ülkemizde ileride doğabilecek sıkıntılara karşı önlem almış oluruz”