Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ardından her yıl 20 Kasım tarihi, dünya genelinde çocuk haklarının anıldığı özel bir gün olarak kabul ediliyor. Üstelik bu yıl Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 30. yılı kutlanıyor.
Ülkemiz de Çocuk Hakları Sözleşmesini 14 Eylül 1990 yılında imzaladı, Sözleşme 1994 yılında TBMM tarafından onaylandı ve 23 Aralık 1994’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Çocuk Hakları Sözleşmesi, nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine, etnik kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlayarak yaşama hakkı başta olmak üzere; eksiksiz biçimde gelişme hakkı; zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma haklarını içermekte. Çocuk hakları sözleşmesine yön veren temel değerler ayrım gözetmeme, çocuğun yararının gözetilmesi, yaşama ve gelişme ile katılım hakkı.
20 Kasım Dünya Çocuk Günü, çocuklarla beraber ve çocuklar için bir araya geldiğimiz bir gün. Bu sebeple 20 Kasım çocukların haklarının keyfini çıkardığı, yetişkinlerin de çocuk haklarına dair gerekli sorumluluklar üzerine düşünmesi ve kararlar alması gereken bir gün.
30 yıldır hem dünyada hem Türkiye’de çocukların hayatında birçok şey değişti;
UNICEF 2019 verilerine göre dünyada 1989’dan bu yana 5 yaş altı çocuk ölümleri %50 oranında azaldı.
UNICEF 2019 verilerine göre 1990’dan bu yana yetersiz beslenen çocuk sayısı %50 azaldı.
Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin temel ilkeleri dünya genelinde sayısız anayasa, yasa, politika ve uygulamayı etkiledi.
Türkiye’de de bebek ölüm oranlarının azaltılmasına, sağlıktan, eğitime, hukuksal düzenlemelerden, kamuoyu duyarlılığının artmasına kadar pek çok alanda gelişme oldu.
Türkiye, Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı’nı hazırladı ve 2018 yılını “Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı” ilan etti.
Cinsel istismar suçları başta olmak üzere mağdur çocukların adli yargılama süreçlerinde tekrar mağdur olmasının önüne geçmeyi amaçlayan Çocuk İzlem Merkezleri, 44 hastanede kuruldu.
Ancak halen acil harekete geçilmesi gereken başlıklar var;
UNICEF verilerine göre dünyada aşırı yoksulluk sınırı içinde 862 milyon kişi var ve bunların 385 milyonu çocuk.
Yine UNICEF verilerine göre 2040 yılında iklim krizinden kaynaklı 4 çocuktan 1’inin temiz suya erişimi olmayacak.
UNESCO verilerine göre 262 milyon çocuğun okula erişimi yok.
Girls Not Brides verilerine göre 650 milyon kadın ve kız çocuğu 18 yaş altı evliliğe zorlanmış. Her yıl 12 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor.
UNHCR’ın 2019 verilerine göre dünyada yerinden edilen 71 milyon insanın 31 milyonu çocuk. 13 milyon çocuk savaş ve çatışmalar sebebiyle ülkelerinden ayrılıp başka ülkelere sığınmak zorunda bırakıldı.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de kayıtlı yaklaşık 4 milyon mültecinin 1.7 milyonu çocuk. MEB 2019 verilerine göre 1 milyon mülteci çocuk okul çağında, bu çocukların 37%’si okula gitmiyor.
ILO verilerine göre dünyada 152 milyon çocuk işçi var ve bunların 10 da 7’si ağır ve tehlikeli işlerde çalışıyor.
Çocuklarımız hala Türkiye’de çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri kabul edilen alanlarda, yani sokakta, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ağır ve tehlikeli işlerde, tarım alanlarında çalışıyor.
ILO verilerine göre her 10 çocuktan 7’si mevsimlik tarım alanında çalışıyor, okula gidemiyor, çocukluğunu yaşayamıyor, pek çok riske maruz bırakılıyor.
İSİG Meclisi verilerine göre Türkiye’de 2013 yılından bu güne 350 çocuğumuzu iş cinayetlerinde yitirdik. 2019 yılında Eylül ayı sonu itibariyle 55 çocuğumuz iş cinayetlerinde öldü, 23’ü 14 yaşının altında.
Acil harekete geçilmesi gereken konular için yetişkinlerin yanı sıra çocuklar da yaratıcı, barışçıl, etkili yollar kullanarak tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başarıyor. Başta çocuk hakları, göç hareketleri, insan hakları, iklim değişikliği konuları olmak üzere son yıllarda çocuklar büyümeyi beklemeden harekete geçtiler. Hem birlikte yaşamanın hem de dünyayı iyileştirmek için bir araya gelmenin en güzel örneklerini paylaşıp yetişkinlere yol gösteriyorlar.
Dünyadaki kız çocuklarının eğitimi için harekete geçen Malala Yousafzai 2014 yılında Nobel Barış ödülünü aldı. İklim değişikliği için okul eylemlerini başlatan Greta Thunderg 2018 yılında Birleşmiş Milletler İklim Konferansı’na katılarak dünyanın iyiliği için yetkilileri göreve çağırdı ve dünyanın birçok ülkesinde ilham verici bir hareket başlattı. Kendisi de belgesiz bir göçmen olan Sophie Cruz 6 yaşından bu yana göçmenler için kampanya yürütüyor. HIV sebebiyle 12 yaşında hayatını kaybeden Nkosi Johnson, yaşamını ve çocukluğunu HIV+ çocuklara ve annelere dikkat etmek ve destek olmaya adadı.
30 yıldır çocuklar ve çocuk hareketi güçleniyor, şekil değiştiriyor. Çocuklar yetişkinlere uyumun, birlikte yaşamanın nasıl olabileceğini gösteriyor. Tüm çocukların çocukluklarının tadını çıkarabildiği, güçlendiği, umudu canlı tuttuğumuz, çocuklara güvenli alanlar sağladığımız bir dünya hepimizin sorumluluğu.
Çocuklarla birlikte, komşularımızla birlikte, mültecilerle birlikte, hayvanlarla birlikte, birbirimizle yaşamanın yollarını ararken çocukların hepimize ilham vermesi umudu ile.