CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, fiyat Etiketinde Yerli Üretim Logosu Kullanımına İlişkin Tebliğ’de üretim yerinin etikette belirtilmesi zorunluluğunun kaldırılması yönünde yapılan değişikliği, Ticaret Bakanlığına yönlendirdiği yazılı soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yerli üretim logosu bulunan etiketlerde ve fiyat listelerinde ayrıca üretim yerinin belirtilmesine gerek yoktur, şeklinde yapılan düzenlemesinin gerekçesi nedir? Üretim yerinin etiketten kaldırılması yönünde yapılan düzenlenmenin sebepleri nelerdir? Farklı yerlerde üretim yapan ve aynı değerlere sahip olmayan ürünlerin bu uygulamayla tüketici tarafından karıştırılmasının önüne geçilmesi nasıl mümkün olacaktır?” şeklindeki soruları yöneltti.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in yazılı soru önergesine verdiği yanıtta Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan: “Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde yer alan düzenlemeler ile tüketicilerimizin satın alma kararlarını vermeden önce mal veya hizmetler arasından kendileri için en avantajlı olanı seçebilmeleri için gerekli bilgilendirilmelerinin yapılması, diğer taraftan da bu bilgilendirmeyi yapacak olan satıcı veya sağlayıcılar için söz konusu yükümlülüklerin en az maliyetle, basit, kolay uygulanabilir olması gerekmektedir.
Tüketicilerimize yasal düzenlemelerin sağladığı kazanımlardan geriye gitmeksizin perakende satış sektöründe faaliyet gösteren işletmeler ve sivil toplum kuruluşlarından gelen talepler de dikkate alınarak mevzuatın uygulanma etkinliğinin arttırılması amaçlarının gerçekleştirilmesi için 18/09/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan mevzuat değişiklikleri yapılmıştır.
Bu bağlamda, söz konusu Yönetmeliğin ‘Etiket Bulundurma Zorunluluğu’ başlıklı 5 ‘inci maddesine ‘(8) Yerli üretim logosu bulunan etiketlerde ve fiyat listelerinde ayrıca üretim yerinin belirtilmesine gerek yoktur’ şeklinde eklenmiştir.
Bilindiği üzere; Yerli Üretim Logosu, üretim yeri Türkiye olan ve perakende olarak satışa sunulan ürünlerde kullanılmalıdır. Bu zorunluluk da yine AYM Yönetmeliğin 5’inci maddesinde ‘(2) Etiket ve listelerde aşağıda yer alan hususların bulunması zorunludur: a) Malın üretim yeri, (…) e)Üretim yeri Türkiye olan mallar için Bakanlıkça tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaret’ şeklinde yer almaktadır.
Yukarıda yer alan iki hüküm incelendiğinde perakende olarak satışa sunulan mallara ait fiyat etiketlerinde ‘üretim yeri’ ve ‘üretim yeri Türkiye olan mallar için Yerli Üretim Logosu’ bulunma zorunluluklarının olduğu anlaşılacaktır. Fiyat etiketinin, fiziksel olarak sınırlı bir alandan ve küçük bir ortamdan ibaret olmasından kaynaklı olarak ortaya çıktığı iletilen uygulama zorluklarının önlenmesi amacı ile logo bulunan etiketlerde ayrıca üretim yerinin belirtilmesine gerek olmadığı düzenlenmiştir. Zira bir malın etiketinde Yerli Üretim Logosu bulunması zaten o malın üretim yerinin Türkiye olduğu anlamına geleceğinden, hem gereksiz yinelemeden kaçınarak satın alma kararını vermeden önce gerekli bilgilendirilmelerin en doğru ve yalın şekilde yapılması; hem de satıcılar için yasal yükümlülüklerin en az maliyetle, basit, işlevsel ve günün koşullarına uygun bir nitelikte gerçekleştirilebilmesi amaçlanmıştır.
Fiyat etiketlerinde üretim yerinin belirtilmemesine ve Yönetmelikteki diğer yükümlülüklere ilişkin olarak, aynı Yönetmeliğin ‘Denetim’ başlıklı 13’üncü maddesinde yer alan ‘(1) Bakanlık, belediyeler ve ilgili odalar bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle görevlidir’ hükmü gereği maddede sayılan merciler 6502 sayılı Kanunun ‘Ceza hükümleri’ başlıklı 77’nci maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan idari yaptırımları uygulamaktadır” dedi.
YİNE BİRİLERİNİN BİR GETİRİ HESABI VAR
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yerli üretim logosu bulunan etiketlerde ve fiyat listelerinde ayrıca üretim yerinin belirtilmesine gerek yoktur” şeklindeki düzenlemenin üreticinin doğru bilgilenmesine engel teşkil ettiğini belirtti.
Gürer,“Her ürün ayrı bölgelerden farklı tat ile ortaya çıkmaktadır. Bir yerde tanınan, bilinen, meşhur olan ürünlerin, oraların dışında pazarda yer bulmasına yönelik bir düzenlemeye gidildiği anlaşılıyor. Üretim merkezinin bulunduğu yer konusunda hassas olan tüketicinin bu hakkı elinden alınıyor. Ayrıca Dâhilinde İşleme Rejimi kapsamında ülkemize girişi yapan ürünlerin ülkemizde işlenerek yurt dışına satımı yapılıyor. Bu yolla yeterli denetim sağlanamazsa ki geçmişte çokça olumsuz örnek var, ithal ürünün ülkemizde işlendiği için yerli ürün olarak yurt içi pazarına sunulması da olanaklı kılınıyor.
Yurttaşlardan dikkatli ve takipçi olanlar bazı markaların farklı yerde ürettiği ya da dolum yaptığı ürünü dahi izleyip bölgenin doğası, havası, çevresi ile değerlendirip alım yapıyor. Bu yolla yurttaşın bu hakkı elinden alınıyor. Yine birilerinin talebini bakanlık uygulamaya alırken özellikle yerel lezzetlerin pazar oluşturmasının da önü kesilmiş oluyor. Tekelleşmenin önü açılıyor. Her ürün üretildiği yer ile özdeşleşip bilinirken bu yolla her yerde her ürün aynı statüsüne getirilmeye çalışılıyor. Örneğin çevre sorunu olan yerde üretilen ürüne karşı duyarlı yurttaş yer belirtilmediği için bu bağlamda almama hakkından da mahrum kalıyor. İlginç bir karar. Yine birilerinin bir getiri hesabı var. Halka değil de ürün pazarlayana avantaj sağlayacak, yerelde yerli markalaşmanın da önünü kesecek bir düzenleme” dedi.