Özel Hayat Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, her 8 kadından birinin hayatı boyunca meme kanseriyle karşı karşıya kalma riskiyle yaşadığını söyledi.
Özel Hayat Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, meme kanserinin teşhis ve tedavisiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Dilektaşlı, meme kanserinin; meme dokusundaki süt kanalını oluşturan ve süt yapıcı hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasıyla ortaya çıkaran ve kadınlarda görülen kanserlerin yüzde 33’ünü oluşturan kanser türü olduğunu söyledi.
Her 8 kadından birinin hayatı boyunca meme kanseriyle karşı karşıya kalma riskiyle yaşadığını belirten Evren Dilektaşlı, “Aslında meme kanserine neden olan hücrelerin çoğalması ve büyümesi oldukça yavaş sayılabilir. Kanser hücreleri uzun zamanda büyürlerken, en önemlisi kanserin kan ve lenf yolu ile diğer organlara yayılmadan tanının konmasıdır. Erken konulan bir tanı ile tedavi oranı çok yüksektir. Bu nedenle meme kanserinde erken teşhis çok önemlidir” dedi.
Meme kanserinin nedeni arasında, genetik, beslenme şekli, sosyo-ekonomik durum, doğum sayısı, adet düzeni, doğum kontrol hapları kullanımı gibi birçok faktörün bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, şunları söyledi:
“Meme kanseri en çok 50-70 yaş aralığında görülür ve risk ailede meme kanseri öyküsü bulunduğunda artmaktadır. Hikâyesinde ailesinde meme kanseri olan kişilerin kontrollerini özellikle 40 yaş ile birlikte sık sık yaptırmaları gerekmektedir. Uzun süreli fazla sigara tüketiminin meme kanseri riskini arttırdığı tespit edilmiştir. Fiziksel aktivite ve düzenli spordan uzak, hareketsiz bir yaşam meme kanseri oluşum riskini artırmaktadır. Şişmanlık, doğurganlık çağındaki kadınlarda meme kanseri riskini 2 katına çıkarır. Morbidobezitenin meme ve rahim kanserini 4 katına kadar artırdığı tespit edilmiştir. Ailesinde meme kanseri olanlarda doğum kontrol hapı kullanımı, kanser riskini 3 kat artırmaktadır”
BU BELİRTİLERE DİKKAT
“Meme kanseri belirtileri arasında en belirgin olanı ele gelen kitledir” diyen Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, şöyle devam etti:
“Meme kanseri belirtilerini bilmek meme kanserini erken evrede yakalamak ve tedavinin başarıya ulaşması için çok önemlidir. Meme kanseri belirtileri arasında en belirgini memede ele gelen kitledir. Erken tanı için kişinin kendi meme yapısını tanıması ve risk faktörlerini bilmesi gerekir. Meme kanseri belirtilerini fark edebilmek için her kadın 20 yaşından sonra kendi meme muayenesini yapmaya başlamalıdır. Kendi kendine meme muayenesi için en ideal dönem adet bitiminden 5-7 gün sonradır, adet görülmediği durumda da her ay belirlenmiş aynı günler olmalıdır.
Meme kanseri belirtilerini şöyle sıralayabiliriz; Meme üzerinde genellikle ağrısız, sert yapılı ele gelen şişlikler. Gözle görülebilir şekilde, meme boyutunda veya şeklinde değişiklik. Meme cildinde kızarıklık, morluk, yara, içeri doğru çöküntü, portakal kabuğu görünüşü gibi noktasal çekintiler. Meme başı ve çevresinde, içe çökme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlaklar ve yaralar. Meme başından kanlı veya kansız akıntı gelmesi. Koltuk altında görülebilen, elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişlikler.
10 KİTLEDEN 8’İ İYİ HUYLU
Meme kanseri teşhisinde görülen her 10 kitlenin 8’i iyi huylu olduğuna işaret eden Genel Cerrahi Uzmanı Dilektaşlı, “Bunların çoğu genç yaşlarda görülen fibroadenom veya kist denilen kanser olmayan kitleler ve orta yaşlarda görülen fibrokistik kitlelerdir. Memedeki kitlenin ağrılı ya da ağrısız olması bunun kanser anlamına gelmez. Ancak Ancak memede ele gelen farklı bir yapı veya kitlenin ne olduğunun mutlaka aydınlatılması kitle fark edildiğinde mutlaka doktora başvurmak gerekir” diye konuştu.
Özel Hayat Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Evren Dilektaşlı, hastalığın tedavi süreciyle ilgili ise şu ifadeleri kullandı:
“Günümüzde meme kanseri tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler ve yeni tedavi seçenekleri ile hastalığın teşhisi ve tedavisi daha kolay ve başarılı hale gelmiştir. Meme kanseri tedavisinde öncelik memenin korunmasına yönelik tedavisi ve uygulamalardır. Erken evrede yakalanan meme kanserinde meme kaybı olmadan, gelişmiş tekniklerle hastalık yayılımı önceden tespit edilerek önlem alınabiliyor ve tümöre direk olarak müdahale edilmektedir. İleri evre meme kanserinde memenin cerrahi ile alınması söz konusu olduğu durumlarda plastik cerrahi teknikleri ile meme rekonstrüksiyonu (yeni bir meme) yapılabilmektedir”