Milli bayramlarda da ulaşımın ücretsiz olmasının önerildiği Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısı sırasında “30 Ağustos herkesi ilgilendiren bir bayram değildir” dediği iddiasıyla toplumun geniş kesiminden tepki gören Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bu yaklaşımına, CHP Bursa il örgütü de tepki gösterdi.
Düzenlenen basın toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş ve Büyükşehir Meclisi CHP Grup Sözcüsü Osman Ayradilli, bu tavrın kabul edilemeyeceğini belirterek, milli bayramları küçümseyen anlayışa bir son verilmesi gerektiğini söylediler.
CHP’liler toplantıdaki konuşmalarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük iki projesinin CHP ve Cumhuriyet olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun müjdecisi olarak gördüğümüz 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97’nci yıldönümü yaklaşırken, Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki son oturumda yaşanan tartışma; Bursa’nın nasıl gafil ve zavallı bir anlayış tarafından yönetildiğini ortaya koydu” diye konuştular.
Bu anlayışı tanıyoruz
Toplantıda konuşan CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş şunları söyledi: “Biz bu anlayışı çok eskilerden tanıyoruz. Çok değil, birkaç ay önce, dünyaca ünlü şairimiz Nâzım Hikmet, Fethullahçı Terör Örgütü’nün hedefi olan Türkan Saylan, bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden yurtsever gazeteci Uğur Mumcu, aydınlık günlere inanan akademisyen Bahriye Üçok için, ‘devlete ve bayrağa savaş açmış kişiler’ ifadesini kullanan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Büyükşehir Meclis üyelerimizin, diğer dini ve milli bayramlarda olduğu gibi 30 Ağustos’ta da ulaşımın ücretsiz olması yolundaki önerisine, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı Ormancılık Günü’yle eş tutarak itiraz etti. Bu tür bir anlayış kabul edilemez. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı Ormancılık Günü’yle eş tutarak aklınca aşağılamaya kalkışan bu zihniyeti kınıyoruz”
Akkuş, bu zihniyetin Bursa’yı kültürel anlamda da çoraklaştırmaya çalıştığının da altını çizdiği konuşmasında, “Yaz boyunca planlanan, biletleri satışa çıkan 20’den fazla konseri iptale zorlayan zihniyetten, kentimizin kültür yaşamı adına ne beklersiniz? Fransız Senarist Francis Veber’in yazdığı ‘Salaklar Sofrası’ adlı tiyatro oyununun Bursa Şehir Tiyatrosu prömiyerini, repliklerde ‘şarap’ kelimesi geçiyor diye yasaklayan zihniyetten Bursa adına ne beklersiniz?” diye sordu.
İl Başkanı Hüseyin Akkuş sözlerini, “Bu topraklarda; baskının, zulmün, adam kayırmacılığın, din tüccarlığının, milli değerlere düşmanlığın sonu elbette gelecek. Cumhuriyet Halk Partisi, halkımızı kucaklayan, kimseyi düşünce ya da dini inancından ötürü ötekileştirmeyen, dini kullanıp halkı kandıran din tüccarlarına asla prim vermeyen, ekonomiyi ‘yandaş kanunlarına’ değil, gerçek kurallarına göre yönetecek bilgi birikimi ve donanıma sahiptir. Cumhuriyet Halk Partisi, çağdaş, laik, sosyal, hukuk devletimizin garantisi olacaktır” ifadesiyle tamamladı.
Bu yapılan Atatürk düşmanlığıdır
Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da, AKP zihniyetinin geçmişte Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’den iki ayyaş diye söz ettiğini hatırlatarak başladığı konuşmasında, AKP Genel Başkanı’nın bu sözünün ardından cumhuriyete ‘reklam arası’ denildiğini de belirterek, “O da yetmedi arkasında AKP Genel Başkanı ‘bizim amacımız kültürel değişimi yaratabilmek’ dedi. Bu da yetmedi Sivas’ta İstiklal Caddesi’nin ismini değiştirip yerine Mursi isminin verilmesi gündeme geldi. Alinur Aktaş’ın yaptığı, AKP Genel Başkanının öğretisini sürdürmek adına bir cumhuriyet, laiklik, Atatürk düşmanlığıdır” dedi.
Din ve inancın AKP’li belediye başkanının tekelinde olmadığının altını çizen Sarıbal, “Biz aslında bu açıklamaları yaparken dinin itibarsızlaştırılmasını, siyasete alet edilmesinin önüne geçmek istiyoruz. Onlar bu yapıyla kendi tabanlarını inanç ve din üzerinden birleştirmek istiyorlar. Onlar yokken de İslamiyet bu topraklarda vardı, onlar gittikten sonra da bu topraklarda olacak. İslamiyet barış ve kardeşlik dinidir. İslamiyet kötülük dini değildir. Uğur Mumcu, Nazım Hikmet, Bahriye Üçok ve Türkan Saylan’a hakaret etme cüretinde bulunan adam, Bursa’da abileriyle başlayan süreci devam ettiriyor. Atatürk Stadı’nı kaldırdılar adını timsah yaptılar. Yetmedi şimdi tabanını da kazıyorlar yandaşlarına para kazandırmak için. Köy yolları asfaltsız. Köylere girilemiyor. Bu topraklar çok saltanatlar yaşadı, çok krallar gördü, çok padişahlar geçti. Elbette bunlar da geçecek” şeklinde konuştu.
Sarıbal sözlerini şöyle tamamladı: “Alinur Aktaş defalarca haddini aşmıştır. Alinur Aktaş ne cumhuriyete, ne Mustafa Kemal Atatürk’e, ne cumhuriyetin kurucularına, ne değerlerine laf söyleyecek ne hadde ne hakka sahiptir. Trafik sorununu çözemiyorlar, stadyumun bu ile hançer olarak saplanmasının bedelini Bursalılara ödetmek istiyorlar. İşsizlik, yoksulluk tavan yaptı. Yaptıkları tek şey saldırmak. Biz buradan Alinur Aktaş ve tüm AKP’li yönetici ve belediye başkanlarına söylüyoruz. Biz bu toprakların asıl ve sahici unsurlarıyız. Biz laik, demokratik, sosyal hukuk devletinden yanayız. Biz kulluktan değil vatandaşlıktan yanayız. Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatacağız ve bu topraklarda özgürce, kardeşçe yaşayacağız, boynumuzu hiçbir zaman eğmeyeceğiz”