TBMM Plan Bütçe Komisyonunda kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’na sevk edilen Onbirinci Kalkınma Planındaki tarım ile ilgili bölümü değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, “Kalkınma Planında sorunların çözümüne ilişkin tek bir madde yok. Bu Kalkınma Planı ülke tarımını ve çiftçiyi bitirme planıdır” dedi.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Sarıbal, Onbirinci Kalkınma Planının, AKP’nin 17 yıldır tarımda yaşattığı olumsuzlukların kayıt altına alındığı bir belge niteliği taşıdığını kaydetti. Sarıbal, “Bu kalkınma planı ile kırlar boşaltılacak ve kentlerde yoksullaşma artacaktır. Kalan köylü de kendi toprağında köle olacaktır” diye konuştu.
Onbirinci Kalkınma Planı ile bugüne kadar tarımda uygulanan politikaların aynen devam edeceğinin anlaşıldığını belirten Sarıbal, şunları söyledi:
Gıda güvenliği yabancıya emanet
“Bu kalkınma planı ile 2023 yılında gıda egemenliğinde, gıda güvenliğinde dışa bağımlı olacağımız, dışarıdan gelecek ürünlerle halkımızın karnını doyuracağımızın belgesidir. ‘Biz bu ülkede üretim istemiyoruz, biz bu ülkede üretmek istemiyoruz, biz tamamen dışarıya bağımlı bir tarım politikası yönetmek veya götürmek istiyoruz’ demenin yazılı halidir.
Planda; -Tarım topraklarını korumaya dair somut tek bir ifade yok. -Gıda egemenliği ve gıda güvenliğinin nasıl sağlanacağına ilişkin somut öneri yok. -Tarımda nasıl bir büyüme planlanıyor belli değil. Hangi ürünlerin, ne kadar üretileceğine ilişkin bir program görünmüyor. -İthalatın azaltılıp, maliyetlerin aşağı çekilerek üretimin arttırılmasına dönük bir planlama bulunmuyor. -Tarımın istihdam içindeki payının yükseltileceği mi yoksa düşürüleceği mi açıklanmamış. -Planında borç yönetimine ilişkin tek bir ibare yok. Çiftçinin bu borç yükünün altından nasıl kalkacağına dair bir planlamaya yer verilmemiş.
-Çitçiyi korumaya dönük bir plandan söz etmek mümkün değil. -Planda çiftçiye verilecek destek, ayrılacak bütçe belli değil. -Afet yönetimine ilişkin umut verecek bir veri bulunmuyor. -Tarımsal Etki Analizinin niye yapılmadığına ilişkin bir cevap yok. -İthalat ve ihracat dengesinin nasıl korunacağı belli değil. -Bütün dünya tarımı yönetirken, küresel ısınma ve iklim değişikliklerini, riskleri göz önüne alırken, Türkiye’de bunun nasıl olacağına ilişkin 5 yıllık kalkınma planında bir ibare görünmüyor.
-Mera alanlarının korunması ve ıslahına ilişkin somut öneri bulunmuyor. -İthalat nedeniyle bitme noktasına gelen hayvancılığın ayağa kalkması için herhangi bir önlem yok. -Sulama alanlarının arttırılacağına ilişkin Onuncu Kalkınma Planında da yer verilmişti. Onbirinci Planda da benzer ifadeler var ama bu konuda bir ilerleme sağlanmış görünmüyor. -Dış ülkelerden yem bitkisi ithal edileceği belirtilmiş. Bunun ne anlama geldiği belli değil. -Planda tohum özel sektöre devrediliyor.
Özetle; Onbirinci Kalkınma Planı, AKP’nin 17 yıldır tarımda yaşattığı olumsuzlukların kayıt altına alındığı bir belgedir. Bunun yanında bu planda bugüne kadar yaşadığımız sorunların çözümüne ilişkin tek bir madde yok. Bu Kalkınma Planı ülke tarımını ve çiftçiyi bitirme planıdır. Bu kalkınma planı ile kırlar boşaltılacak ve kentlerde yoksullaşma artacaktır. Kalan köylü de kendi toprağında köle olacaktır”