Sigara içenler pek çok kanser türünde olduğu gibi mesane (idrar torbası) kanseri açısından da büyük risk altında. Mesane kanseri olanların yüzde 95’inin sigara tiryakisi olduğuna dikkat çeken VM Medical Park Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Kilciler, “Erken teşhis hastalığın tedavisinde büyük rol oynuyor. Mesane kanserinden korunmak için sigara içmemek ve içilen ortamlarda pasif içici konumuna düşmemek gerekiyor. Günlük içilen sigara miktarı ile mesane kanserine yakalanma riski doğru orantılıdır” dedi.
Mesane (idrar torbası) kanseri, birçok kişinin kabusu olmaya devam ediyor. Bu kanser türüne yakalananların tamamına yakınının sigara tiryakisi olması ise dikkati çekiyor. Birçok hastalıkta olduğu gibi mesane kanserinin de en büyük nedeninin sigara olduğunu vurgulayan VM Medical Park Bursa Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Kilciler, mesane kanserine yakalananların yüzde 95’inin sigara kullandığını söyledi.
Belirtisi anlaşılmaz
Prof. Dr. Mete Kilciler, “Hastalar sigarayı yıllarca içip bıraksa bile mesane kanserine yakalanma riskleri devam eder. Bu nedenle mesane kanserinden korunmak için yapılabilecek en iyi şey, sigara içmemek ve içilen ortamlarda bulunup pasif içici konumuna düşmemektir. Günlük içilen sigara miktarı ve sigara içilerek geçirilen süre ile mesane kanserine yakalanma riski doğru orantılıdır. Mesane kanseri, ağrısız kanlı idrarla kendini gösterir. Kanlı idrarda pıhtılar olabilir. Ağrı olmadığı için hasta idrar yolu enfeksiyonuna yakalandığını ya da kum döktüğünü düşünebilir.
Kanama birkaç saat ya da 1-2 gün sürebilir ve kesilir. Kanamanın kesilmesi hastayı rahatlatır ve ilk kanamada bazen doktora gitmez. Bu da zaman kaybına yol açar. Ancak maalesef bir süre sonra kanama yeniden başlar. Eğer tümör tedavi edilmezse kanama periyodik şekilde sürer ve her seferinde daha fazla miktarda kanama olur. Bu da tümörün büyüdüğünü gösterir” dedi.
Kesin tanı için sistoskopi
Ailesinde mesane tümörü olanlarda mesane kanseri riskinin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da belirten Prof. Dr. Kilciler, tedavi süreci için şunları söyledi: “Kesin tanı, sistoskopi dediğimiz mesane endoskopisi ile konulur. Ağrısız, pıhtı olsun ya da olmasın zaman zaman tekrar eden, idrarla birlikte kanaması olan hastalara sistoskopi her zaman yapılmalıdır.
Tedavide her kanserde olduğu gibi erken tanı çok önemlidir. Mesane tümörü, idrar yolundan girilerek kapalı yöntemle kazınarak temizlenir. Hasta doktora erken başvurmuşsa, tümör çok büyümemiş ve idrar torbasının büyük bölümünü kaplamamışsa, bu tedavi ile tam iyileşme şansı vardır. Ancak gecikildiği durumlarda mesanenin ameliyatla alınması gerekebilir”