Karacabey Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı İlçe Başkanı Ersin Gökkaya, Doğu Türkistan’daki Müslümanlara Çin zulmünün devam ettiğini belirterek, “Doğu Türkistan’da kardeşlerimize reva görülen, göğü delen çığlıkları ve çaresizlikleri ile resmen yüreğimizi param parça eden bu soykırım saçmalığına bir an önce son verilmelidir” dedi.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Başkan Gökkaya, şu görüşlere yer verdi: “Dünya Türklerinin ilk anayurdu olarak bilinen ve 1.828.418 km2 karelik geniş bir alana sahip olup, 25 milyonu aşkın Uygur Türkü’nün, yaklaşık 12 asırdır İslam dinine intisabı ile yaşamakta olduğu yerin adıdır Doğu Türkistan.
Tamamı Ehli Sünnet, Amelde Hanefi ve İtikatta Mâtürîdî, dini ile mezhebi ile itikadı ile bir ve beraber olduğumuz, Komünist Çin Rejimi’nin akıl almaz soykırım politikalarına, insanlık dışı işkencelerine inat Saf Anadolu’nun imanla, ihlasla yaşanıla geldiği yerin adıdır Doğu Türkistan.
Anadolu’daki bin yıllık İslam Medeniyeti’nin ve hâla en saf hali ile ta oralarda, Orta Asya’da, hem de en orta yerinde, hiç bir bozulmaya fırsat verilmeksizin yaşatıla geldiği yerin adıdır Doğu Türkistan.
‘Onlar Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz’ (Tevbe-32) ayet-i kerimesinin Lisanı Hal ile tefsir edildiği yerin adıdır Doğu Türkistan.
Şehit Muhsin Başkan’ın Adriyatik’ten, ‘Çin Seddi’ne kadar kaynaşmış, güçlü bir Türk dünyası hayalinin temel taşıdır’ dediği yerdir Doğu Türkistan.
Karahanlılar döneminden bu güne ne Cengiz’in istilası ile ne de komünizm belası ile İslam’dan vazgeçirilemeyen yerin adıdır Doğu Türkistan.
Ne kadar acıdır ki; Doğu Türkistan’da yaşanan dramı Türkiye’de dile getirenleri; sahaya sürülen bir operasyon olduğunu söyleyecek kadar zavallılaşanların olduğunu görüyoruz.
Ne kadar acıdır ki; Doğu Türkistan konusunu gündemde tutmak, bir nebze olsun bu hususta onlara el uzatmak isteyen, bu suretle orada yapılan zulmü protesto eden Alperenleri, Anadolu’nun muhtelif bölgelerindeki, farklı siyasi görüşten vatanseverleri, Müslüman severleri ‘CIA Provokatörü’ diye suçlayarak kendince Çin yalakalığına soyunanların olduğunu görüyoruz bu ülkede.
En acısı da; Maocu’larla aynı söylemlerin kucağına oturan, sözde muhafazakarların olduğunu görüyoruz Türkiye’de.
Ne Ulusalcı/Maocu zevatın vicdanına, ne de meseleleri ‘Maslahatı Mezhep’ telakkisi ile ört bas eden ‘Siyasal İslamcı Zevatın’ içtihadına terk edilemeyecek kadar önemlidir Doğu Türkistan meselesi.
Doğu Türkistan’da kardeşlerimize reva görülen, göğü delen çığlıkları ve çaresizlikleri ile resmen yüreğimizi param parça eden bu soykırım saçmalığına bir an önce son verilmelidir. Doğu Türkistan’da yaşanan soykırım/zulüm Çin ile yaptığımız ticari ilişkilere feda edilemeyecek kadar ağırdır, vahimdir.
Siyaset-Devlet-Millet olarak hepimizin en ağır imtihanlarından biridir Doğu Türkistan. Bu hususta Allah için iktidarı, muhalefeti, Kürdü, Türkmen’i tüm gücümüzle seferber olmalıyız. Bu bizim onlara kardeşlik borcumuzdur, bu bizim onlara Müslümanlık borcumuzdur. Yoksa ne gelecekte çocuklarımıza, ne de ahirette Allah’a hesabını veremeyiz bu duyarsızlığımızın”