Karacabeyli Uzman Diyetisyen Dilşat Baş, yeni çıkan kitabı “Beslenmenin Kanser Tedavisindeki Gücü”nde, kanser ve beslenme arasındaki ilişkiyi açıkladı.
Dilşat Baş, kanserden korunmak için, kanserle mücadele ederken ve kanseri atlattıktan sonra nasıl beslenilmesi gerektiği ile ilgili püf noktaları yeni çıkan kitabında anlattı.
Uzun yıllar Hacettepe Üniversitesi’nde Onkoloji Diyetisyeni olarak çalışan Uzman Diyetisyen Karacabeyli Dilşat Baş’ın bilgi birikimini ve deneyimlerini paylaştığı kitabı “Beslenmenin Kanser Tedavisindeki Gücü” (Destek Yayınları) raflarda yerini aldı.
Önsözünde “Beslenmeyle ilgili yazılmış binlerce kitap olmasına karşın, ülkemizde kanser hastalarının beslenmesine rehberlik edecek kaynak sayısı yok denecek kadar az” diye yazan ve kanser hastalarının beslenme konusunda ciddi bir çaresizlik yaşadığını belirten Baş, kanser tedavisinde beslenme takibi ve tıbbi beslenmenin olmazsa olmaz olduğunu vurguluyor.
Kanser tanısı almış hastalara, çevresindeki herkes bundan sonra sağlıklı beslenmesi gerektiğini söyler. Oysa bu ‘sağlıklı beslenmenin’ ne olduğu konusunda kafalar epey karışıktır. Ayrıca kanserin tek bir hastalık olmadığı; tuttuğu organ, tümör tipi gibi çok sayıda alt dalı olduğu ve bunlara hastanın kişisel farklılıklarının da eklendiği düşünüldüğünde durum iyice kompleks bir hal alıyor.
Tam da bu nedenlerle Dilşat Baş, kitabında her kanser hastasına uyan tek bir mucize diyet listesi olamayacağını anlatıyor. Baş, kanser hastalarında aldıkları tedaviye bağlı ortaya çıkan yan etkileri azaltacak işlevsel önerilere de kitabında yer veriyor.
Örneğin Baş; tedavi sonrasında koku almada hassasiyet yaşayanlara, yemek pişirirken grill veya pişirme torbası kullanmalarını; ağız ve boğazında hassasiyet veya yarası olanlara, ağrılarını hafifletmek için dondurulmuş meyveleri veya meyveli dondurmaları ağızlarında çevirmelerini öneriyor.
Uzman Diyetisyen Baş, şekerlenmiş kuru zencefili (günde 1-2 küçük parça) veya taze ananası tüketmeninse bulantı hissi yaşayanların şikayetini azaltacağını; yutma güçlüğü çekenlerin özel yeme teknikleri için yutma terapisinden yararlanabileceğini belirtiyor.
Meme kanserinde yeşil çay
Baş, kitabında farklı kanser türlerine özel öneriler de sunuyor. Örneğin meme kanseri hastalarının yeşil sebzeleri bolca ve günde 1-2 fincan yeşil çay tüketmesini tavsiye ediyor. Diyetisyen Dilşat Baş kitabında, kanseri hiçbir besinin tek başına “mucizevi” şekilde tedavi edemeyeceğini anlatsa da sağlıklı beslenmenin, kanser tedavisinin başarısında büyük bir etkisi olduğunu vurguladı.
Baş, kanserden korunmak isteyenler için de kanser savar etki gösteren “süper besinlere” kitabında yer verdi. Brokoli, lahana, karnabahar, turp, suteresi gibi kükürtlü sebzeler; kuru fasulye, yeşil mercimek ve börülce gibi kurubaklagiller; çilek, böğürtlen, ahududu, yabanmersini ve kızılcık gibi üzümsü meyveler; zerdeçal, zencefil, karanfil, kimyon, kakule gibi dost baharatlar bunlardan bazıları.
Sihirli Karışım
Baş’ın kitabının son bölümünde kanser hastalarından gelen “yaşanmış tarifler” yer alıyor. Örneğin; “Sihirli Karışım”. Diyetisyen Baş, bulantı, kabızlık ve tat almada değişim yaşandığında ara öğünlerde tüketilen kek ve tostun yanında içecek olarak bu karışımın tüketilebileceğini yazmış. Tek başına da sıvı ve vitamin-mineral desteği için faydalı bir seçenek olabileceğini belirtmiş.
Malzemeler (4 Porsiyon)
4 su bardağı pastörize elma suyu (800 ml)
5-6 adet çilek (30 gram)
1 küçük boy elma (150 gram)
1 adet çubuk tarçın
1-2 adet karanfil
2 cm taze zencefil
1 küçük boy portakal (100 gram)
1 yemek kaşığı bal (16 gram)
Hazırlanışı:
Elma suyunu tencereye boşaltın. Meyve dilimlerini ve diğer malzemeleri içerisine ekleyip malzemelerin tadı birbirine geçene kadar yaklaşık yarım saat kısık ateşte pişirin. Süzerek ılık veya soğuk servis edin.