Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, Ziraat Odası’nın ne kadar şeffaf bir kurum olduğunu, düzenledikleri Meclis Toplantısına basın mensuplarını davet ederek gözler önüne serdi. Başkan Erdem ayrıca, oda defterlerinin herkese açık olduğunu vurgulayarak, “Kim neyi merak ediyorsa gelip bakabilir” dedi.
Karacabey Ziraat Odası, dün düzenlediği Meclis Toplantısını, basına açık olarak gerçekleştirdi. Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem öncülüğünde Oda Binasında gerçekleştirilen toplantıya, Meclis Başkanı İbrahim Büke, meclis üyeleri ve basın mensupları katıldı.
Meclis Başkanı İbrahim Büke’nin açılışını yaptığı toplantıda konuşan Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, bu toplantıya basın mensuplarını davet etmelerinin amacının, toplantıdaki görüşülen konuları kamuoyu ile paylaşmak olduğunu söyledi.
Hizmet üretiyoruz!
Sözlerine, mevcut Oda Binasındaki toplantı salonunun yetersiz kaldığını belirterek başlayan Başkan Erdem, “Görüyorsunuz işte kendi aramızdaki bir toplantıda bile buraya sığamıyoruz. Bunun üzerine belediyeden yer talep ettik ve belediyede bize olumlu cevap verdi. Yakın zamanda da yeni yer için inşaata başladık ve şuan inşaatın 3. katına çıkıldı. Hedefimiz de 14 Eylül’de yeni hizmet binamızın açılışını yapmak.
Ziraat Odası’nın hizmet anlayışı, insana yakışır hizmet olduğu için, çiftçi ve vatandaşlarımıza yakışır modern bir bina yapıyoruz. Herkesin huzur bulacağı bir bina inşa edeceğiz. Türkiye tarihinin en büyük Ziraat Odalarından biri olacak. 1700 m² alan üzerinde son model bir bina yapıyoruz. Bu özel bina belki 100 yıl ne boya ne badana isteyecek. Alttan ısıtmalı ve özel havalandırmalı olacak.
Bizim tek hayalimiz, çiftçimizin malını en iyi şekilde pazarlamak. Onun içinde dış ticaret uzmanlarıyla görüşmelerimiz sürüyor. Çiftçimiz malını layık olduğu şekliyle, heba olmadan satacak.
200 adet ekipman hibe ettik!
Bizler, Türkiye tarihinde görülmemiş işler yapmaya devam ediyoruz. Bunu ben değil, meclis üyelerimle beraber yapıyoruz. Bunlardan biri, 200 adet hibe ekipman dağıtmaktır. Bunu yaparken de bize en uygun fiyatı veren kurumdan alıyoruz. Hizmet ederken 1 kuruşu dahi heba etmiyoruz. Çünkü tüm üyelerimizden aidat topluyoruz.
Çiftçilerimiz zor durumda. Bankalara olan borcu 900 milyon civarında. Her zaman söylüyorum, doğru verilere ulaşmadan Türk tarımı asla başarılı olamaz. Karacabey’de işlenebilir tarım arazisi 684 bin dekar. Bizde kayıtlı olan ise 320-350 bin dekar arasında değişiyor.Yani kayıt dışı kalan araziler için destekleme alamıyoruz. Veri olmayınca tarım da karanlıkta yürümek zorunda kalıyor. Doğru bilimsel verilere ulaşmak zorundayız.
Şeker Fabrikası’nı ‘biz’ açtık!
Bakın Karacabeyli pancar üreticileri karanlıkta yürüyordu, bunu görünce Susurluk Şeker Fabrikası’nın açılması için mücadele başlattık ve bunu başardık. Bunu siyasi partilerle, kurumlarla ve kişilerle başardık. ‘Biz’ duygusuna tanık olduk. Başarının sırrı her zaman ‘biz’dir.
Cumhurbaşkanına mektup yolladık!
Öte yandan, Şeker Fabrikaları’nın satılmaması için, Cumhurbaşkanına, başta benim olmak üzere tüm meclis üyesi arkadaşlarımın imzaladığı dilekçeyi ilk gönderen Ziraat Odası yine Karacabey Ziraat Odası’dır. Bizler doğru eleştirilere açık bir kurumuz. Eleştirmek bizi geliştirir. Eleştiri, kurumları güçlendirir ve doğru noktaya götürür. Elbette bizimde eksikliklerimiz olabilir. Mesela benimde eksik kaldığım yerler olabiliyor ama meclis üyesi arkadaşlarım hemen bu eksiklikleri tamamlıyor. Kendilerine teşekkür ediyorum.
50 yılda yapılacağı 3 yılda yaptık!
Bizler 3 yıldır görev başındayız ama bu 3 yılda 50 yılda yapılamayacak işler yaptık. Bu takdire şayan bir başarıdır. Bu yolda inançla yürünür. Bizde öyle yürüyoruz.
Peder ne der, kader ne der!
Bakın şimdi; bir gün 1. Murat bahçede oğlu Fatih Sultan Mehmet’i görüyor ve yanına gidip; ‘Senden adam olmaz’ diyor. Bunun üzerine yanında bulunan Akşemsettin hemen cevap veriyor; ‘Peder ne der, kader ne der’ diye. Bizler bu şerefli arkadaşlarımızla kadere inandık ve yolumuza devam ediyoruz.
İşte, inanca, ırka bakılmaz!
Şu iyi bilinmelidir ki, bir insanın hangi inanç, ırk ve partiden olduğunun bir önemi yoktur. Önemli olan ne iş yaptığıdır. Yaptığı işe bakılır. Ziraat Odası ekipman alıyor, araba alıyor, bilgisayarlarını yeniliyor, bina yapıyor. Her yerde, herkese rahatlıkla söylüyorum, ‘Gelin defterlerimize bakın, bize hesap sorun’ diye. Kapılarımız da, defterlerimiz de herkese açık” dedi.