Karacabey Ziraat Odası’nca düzenlenen, “Tarımın Sorunları ve Çözüm Yolları” konulu toplantıda, çiftçinin örgütlenerek üretimden gelen gücünün farkına varması gerektiği vurgulandı.
Ticaret Borsası’nda gerçekleşen verimli toplantıda, tarımın bizzat içinde olan çiftçiler konuştu. Programın açılışını yapan Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, birlik ve beraberliğe dikkat çekti.
Karacabey Ziraat Odası olarak ilçe çiftçisinin ve tarımın sorunlarını Ankara’da ve her platformda sürekli dile getirdiklerini belirten Erdem, “Her yerde söylüyorum ve kalın harflerle altını çiziyorum. Türkiye’nin önder çiftçilerindensiniz. Son derece saygıdeğer insanlarsınız. Teknolojiyi en iyi takip eden insanlarsınız ve ülkesine en faydalı insanlarsınız. Hepinizin önünde saygı ve sevgiyle eğiliyorum” dedi.
Başkan Erdem ayrıca, Karacabey’e Orman Bölge Müdürlüğü kazandırılması noktasında da çalışma içinde olduklarını ve bu konuda özellikle orman köylerinin muhtarlarını arkalarında görmek istediklerini söyledi. Erdem, “Orman köylülerimizin üretime katkısı yadsınamaz. O nedenle Karacabey, Orman Bölge Müdürlüğü’nü sonuna kadar hak ediyor” diye konuştu.
Çiftçisiz ülke olmaz
Tarımın ülke ekonomisindeki yeri hakkında çarpıcı açıklamalar yapan Önceki Dönem Belediye Başkanı Ergün Koç, Türkiye’de tarımın ihmal edildiğini söyledi. Oysa ki gelişmiş ülkelerde tarıma her şeyden çok değer verildiğine dikkat çeken Koç, “Örneğin Fransa’da devletin 1 çiftçiye ödediği destek 2 bin 980 Euro. Tarım yalnızca köylünün meselesi değildir. Bir milleti dize getirmenin en önemli yolu, o milleti aç bırakmaktır. Yani tarımını bitirmektir. Devlet tarıma mutlaka tam destek vermelidir. Ancak tarım sektörü, devlet bütçesinden yüzde 2 pay almaktadır. Tarımda çalışan 6,5 milyon insan varmış gibi görünüyor. Ama araştırıldığında bu sayının 2,5 milyonu yoksulluk sınırında.
Tarımın en önemli 5 sorunu bulunmaktadır. Birincisi girdi maliyetleri. Yatlarda sefa sürenlerden Özel Tüketim Vergisi ve Katma Değer Vergisi alınmazken, üreten çiftçiler bu vergileri neden ödüyor? İkincisi; maliyet artıran unsurlar çözülmelidir. Örneğin girdi maliyetlerinin çoğu dövize bağlı olduğu için bu çiftçilerimiz adına önemli bir sorun teşkil etmektedir. Üçüncüsü; çiftçi eğitimleri ve uygulamaları yapılmalıdır. Bilinçli gübre ve ilaç kullanımı gibi etkenler önemli konulardır. Dördüncüsü; tarım arazileri çok dağınık. Bu da zaman ve yakıt kaybına yol açmaktadır. Beşincisi de bizim bölgemiz dışında tarımsal üretim ve kalite düşüktür.
Tarımda köklü tedbirler şarttır. Bir de Tohumculuk Yasası yeniden gözden geçirilmelidir. Yerli tohum kullanmalıyız. Ülkemiz 15 yıl önce kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi. Ancak şu anda 103 kalemde ithalat eden ülke olduk. Saman bile ithal eder duruma düştük. Türk çiftçisi ayağa kalkarsa ekonomi canlanır. İşin özeti şudur; Çiftçisiz ülke olmaz” ifadelerine yer verdi.
Asıl mesele güçlü örgütlenme
Çiftçinin ancak ve ancak güçlü bir örgütlenmeyle sıkıntılarından kurtulabileceğini savunan Karacabey Sulama Birliği Başkanı Sami Özseçen, “Asıl mesele aslında örgütlenememektir. Diri olmalı ve siyasilere net mesajlar verebilmeliyiz. Uluslararası sermaye ile alışveriş yapıyoruz, ancak örgütlenemezsek nasıl bu konuda başarılı olabiliriz? Üretimden aldığımız gücü kullanmalıyız. Örgütlü bir çiftçi aslında en büyük ve en güçlü sivil toplum kuruluşudur. Eğer bizler de bu gücümüzün farkına varabilirsek, tarımdaki diğer münferit sorunları (briks, girdiler vs) daha kolay çözebiliriz” dedi.
Yaprak gübresinde yüzde 30 verim
Gübre kullanımıyla ilgili bilgi veren Ziraat Mühendisi Murat Coşan, yaprak gübresi kullanımının önemine dikkat çekerken, bu şekilde verimin yüzde 30 oranında arttığını kaydetti. Coşan ayrıca, tarımın en büyük sorununun ithalat olduğuna da vurgu yaptı.
Alternatif ürünler konusu
Alternatif ürünler hakkında bilgiler veren Seyit Yılmaz, özellikle 5 ürüne dikkat çekti. Yılmaz; serada çiçek yetiştiriciliği, yulaf ve yem şalgamı gibi ürünler, şeker sorgumu yetiştiriciliği, tıbbi ve aromatik bitkiler ile çerezlik kabak ve ayçiçeği yetiştiriciliğiyle ilgili sunun yaparken, ilçe çiftçinin bu tür alternatif ürünlerden kazanç elde edebileceğini söyledi.
Çuvaldızı biraz da kendimize batıralım
Toplantıda söz alan Akçakoyun Muhtarı Şerafettin Üner ise, çiftçinin çuvaldızı biraz da kendisine batırması gerektiğini söyledi. Üner, “Hep şikayet ediyoruz ama bu toplantıya neden katılım az. Biraz da bunu sorgulayalım. Çiftçi neden kazanamadığını ilk önce kendisine soracak. Alternatif ürünler üzerinde niye durmuyoruz? Hesabımızı kitabımızı iyi yapıp, aile çiftçiliğine geri dönemliyiz.” dedi.
Program sonunda kısaca söz alan bazı çiftçiler de kooperatifleşmedeki sıkıntılar, bilinçsiz yapılan çiftçilik, toprağa sahip çıkılması ve mirasyedi bir toplum olmaktan çıkılması gerektiği gibi konularda görüşlerini iletti.
Verimli geçtiği gözlenen toplantı sonunda tüm katılımcılara teşekkür eden Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, yeni hizmet binaları hakkında da kısa bilgiler verdi. Erdem, 2 Şubat’ta yeni hizmet binası için gerçekleştirecekleri temel atma törenine tüm çiftçilerin davetli olduğunu bir kez daha duyurdu.
Çiftçilere fidan!
Öte yandan, toplantı çıkışında Karacabeyli çiftçilere dağıtılmak üzere 900 adet fıstık çamı ve ıhlamur fidanı da, Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem tarafından muhtarlara dağıtıldı.