MHP Karacabey İlçe Başkanı Hüseyin Erol, özellikle işyerlerine konulan ‘Sadaka Kutuları’nı sorguladı. Söz konusu sadaka kutularındaki paraların kimler tarafından toplanıldığını, miktarı ve kaydının nerede kullanıldığını soran Erol, “Kimseyi zan altında bırakmak gibi bir derdimiz yok. Ancak o koyulan kutuların şeffaflığı kadar, izlenen yol ve nerelere harcandığının da şeffaf olması gerekir” dedi.
MHP İlçe Başkanı Hüseyin Erol, esnaf tezgâhlarının üzerinde bulunan sadaka kutularının 15 Temmuz sonrası yok olduğunu ancak şimdiler de yeniden ortaya çıktığına da dikkat çekti. Erol ayrıca, ‘Kara Cuma’ alışveriş çılgınlığının Müslümanlar için kutsal olan Cuma gününde yapılmasının çok manidar olduğu vurguladı.
Başkan Erol, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Malumunuz üzere 15 Temmuz’da FETÖ terör örgütünün başını çektiği hain bir darbe kalkışması ile karşı karşıya kaldık. Bu girişim milletimizin feraseti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne olan sarsılmaz iradeleri neticesinde bastırıldı.
Bu yaşanan olayın geçmişine bakacak olursak, bu örgütün para kaynakları halkımızın manevi duygularının istismar edilerek sadaka kültüründen yola çıkılarak, oluşturan himmet toplantılarından oluşmaktaydı.
Sadaka vermek; hem dinimiz hem de kültürümüzde önemli yer tutan bir davranış şeklidir. Halkımızın bu iyi niyeti zaman zaman, yukarıda bahsettiğim hain örgüt gibi istismar edilmiştir. Esnaflarımızın tezgahları üzerine konmuş şeffaf plastik kutudan oluşan ve üzerinde; ‘Sadaka ömrü uzatır’ gibi vecize sözler yazarak, halkımızı bu yönde hareket etme düşüncesi oluşturulmaktadır.
Bu davranış şekli, bu hain örgüt zamanında epeyce yayılmış, neredeyse birçok esnafın tezgâhları üzerine bu kutular konmuş bulunmaktaydı. Bu sadaka kutuları, darbe kalkışması sonrası ortadan yok olmuştu. Şimdilerde hem bizim gözlemlediğimiz hem de halkımız tarafından bize iletilen bilgiler doğrultusunda bu kutuların tekrar ortaya çıktığını görüyoruz.
Sadaka vermenin Allah katındaki değeri ve önemi kesinlikle tartışılamaz. Allah katında olduğu gibi, halkımızın yardımlaşma ve dayanışma kültüründe de büyük önem arz eder. Sadakanın nasıl verileceği konusunda Peygamber efendimiz hadisi şerifinde ‘Sağ elin verdiğini sol el görmemeli diyerek’ anlatmıştır. Fakat bu kutularda toplanan paraların, kimler tarafından toplandığı, miktarı, kaydı nerede kullanıldığı da büyük önem arz eder. Kayıt dışı ekonominin büyüklüğünden bahsediliyor yetkililer tarafından. Alın size en küçük örneği bu kutular.
Kimseyi zan altında bırakmak gibi bir derdimiz yok fakat yapılan işler, o koyulan kutuların şeffaflığı kadar izlenen yolun ve harcanacak yolunda şeffaf olması şartıyla.
Bakın size küçük bir örnek vereyim algı politikaları konusunda. Menşei ABD olan ve ismi ‘Black Friday’ yani ‘Kara Cuma’ diye adlandırılan bir alışveriş çılgınlığı, alışverişte indirim çılgınlığı var. Bu yolu yaratanlar bir taş ile birçok kuş vurmak derdinde olan düşünce kuruluşlarıdır. Görünürde daralan ekonomiyi, halkı alışveriş yaptırarak rahatlatma girişimi olsa da, seçilen zamanlama manidardır.
Peki bu ‘Kara Cuma’ diye adlandırılan kampanya ne zaman yapılır? Neden ismi ‘Cuma’ da başka gün değil? Ben size cevabını vereyim. Bu adı alışveriş çılgınlığı olan ve ‘Kara Cuma’ diye adlandırılan etkinlik, her sene Peygamber efendimizin (SAV) doğum gününe denk gelen tarihte ve Müslümanlar için kutsal olan Cuma günü seçilerek yapılır. Bilinçaltına Cuma gününün kara bir gün olduğu ve bu tarihin kara bir tarih olduğu algısı yaratılmak istenir.
Ben tesadüflere pek inanan biri değilim, hele hele bu tesadüf olaylar kitlesel etkileşimi tetikliyorsa. O yüzden devletimizin ve milletimiz bölünmez bütünlüğü konusunda büyük destanlar yazan milletimizin, attığı adımlarda ve yaptığı davranışlarda biraz olsun sorgulama yeteneğini konuşturması gerekmektedir”