Karacabey’de fabrika atıkları nedeniyle meydana geldiği iddia edilen toplu balık ölümleri tepkilere neden oluyor. Karacabey’de bu yıl içinde üçüncü kez tekrarlanan toplu balık ölümlerine tepki gösteren çevre sakinleri, DOĞADER’in organizasyonuyla protesto gösterisi yaptı.
Karacabey Canbalı Deresi kenarından düzenlenen basın açıklamasına, Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Caner Gökbayrak, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu, DOĞADER Mustafakemalpaşa Temsilcisi Seyit Ali Geçici, çok sayıda balıkçı ve çevre sakinleri katıldı.
Katliama dur demek için buradayız!
Yazılı basın açıklamasını okuyan DOĞADER Mustafakemalpaşa Temsilcisi Seyit Ali Geçici, Karacabey’de hiç bitmeyen doğa katliamı yaşandığına vurgu yaparak, “Bizim her yıl tanık olduğumuz doğa katliamları bu kez sınırları aştı. Fabrika atıklarıyla zehirlenen derelerimiz bu yıl içinde 3 kez toplu balık ölümlerine sahne oldu. Türkiye, Karacabey’deki balık ölümlerini konuşuyor. Biz bugün burada derelerimizde yaşanan katliamlara ‘dur’ demek için toplandık” dedi.
3 aydır sonuç açıklanmadı!
Bu yılki toplu balık ölümlerini ilk olarak Haziran ayında Karadere üzerinde gözlemlediklerini söyleyen Geçici, “Ramazan Bayramı arifesiydi. Bir yada birkaç fabrika bayram öncesi rehavetini fırsat bilerek zehir atıklarını Karadere’ye boşalttılar. Bizlerin bayramı zehir olurken, on binlerce balık ve bu balıkları besleyen suda yaşayan küçük canlı türleri Karadere’nin üzerini kapladı. Karacabey İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü sudan örnekler aldı. Yapılacak inceleme sonucuna göre işlem yapılacağı açıklandı. Aradan 3 ay geçti. Ne sonuçlar açıklandı, ne de herhangi bir fabrikaya işlem yapıldı. Son olarak şimdi de aynı durum Canbalı Deresi’nde yaşanıyor. Dere kenarlarında sazanıyla, yayınıyla 3-5 kilodan fazla geleniyle on binlerce balık can çekişerek öldü” diye konuştu.
İlçe Tarım’dan saçma açıklama!
Karacabey İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün, konuyla ilgili tavrını bozmadığını iddia eden Seyit Ali Geçici, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Basından alınan bilgilere göre, Karacabey İlçe Tarım Müdürü Cemer Erken, sudan ve balıklardan alınan örnekleri inceleyeceklerini duyurdu. Balıklar kokuşmuş olduğu için sağlıklı sonuçlar alınamayacağını öne sürdü. Balıkların, Balıkesir tarafından ölü olarak geldiğini iddia etti. Oysaki balıklar, ne kadar kokuşmuş olursa olsun, laboratuar ortamında bedenlerindeki zehir kesin sonuçları ortaya çıkartılabilirdi. Ancak her nedense Müdür Erken, balık ölümleriyle ilgili aldıkları tahlil sonuçlarını bu güne kadar açıklamadı.
Biz kör değiliz!
Karacabey İlçe Tarım Müdürlüğü, yaşanan her toplu balık ölümünden sonra aynı bildik baştan savma açıklamaları yapıyor. Yeter artık biz kör değiliz. Eğer devlet yetkilileri, herkesin gözü önünde olan katliamları halktan bu kadar gizliyorsa, gözden uzak yerlerde kim bilir neler oluyor.
Eğer devlet kurumları, gittikçe birer özel kurum gibi emir erine dönüyorsa, halk için görevini yerine getirmiyorsa, halkın değil şirketlerin çıkarlarını gözetiyorsa, doğa katliamı yapanlar bulunup belirlenmiyorsa, sorumluları cezalandırılmıyorsa, biz vatandaş olarak kime güveneceğiz, kimden yardım isteyeceğiz”
ÇED raporu ne işe yarar!
DOĞADER Başkanı Caner Gökbayrak da, balık katliamının artık iyice gün yüzüne çıktığını söyleyerek, “Sadece bu sıkıntılar balıkçılar tarafından yansıtılıyormuş gibi görünmesine rağmen artık Karacabey’deki vatandalar da bu katliamların son bulmasını ve Türkiye’nin hiçbir yerinde yaşanmamasını istiyor. Bizlerde DOĞADER olarak bugün buradayız. ÇED raporunu yetkililer denetlemiyorsa o zaman bu raporun hiçbir anlamı yok. Bu dereler kirleniyorsa, havamız kirleniyorsa, toprağımızın üzerine zehirli atıklar atılıyorsa o zaman bu ÇED raporunun ne anlamı var. ÇED raporu anlamsız bir kağıt haline geliyor. Derelerimizi kirletenleri cezalandırın. Bu cezalandırmalar da parasal olmasın. Diğer bir sıkıntıda parasal cezalar verilmesi. Eğer bir fabrika balık katliamına neden oluyorsa, cezası parayla karşılanan bir ceza olmamalı. Bu nedenle fabrika 1 ay kapatıldığında o zaman cezası gerçek bir ceza anlamına gelir” dedi.