Karacabey CHP İlçe Başkanı Murat Tanrıverdi, Radyo Yörem’de yayınlanan ‘Siyaset Saati’ programında, Yörem Radyo TV Gazetecilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gazeteci Halil İbrahim Tunalı’nın konuğu oldu.
Referandum ağırlıklı konuların konuşulduğu programda, ilk olarak geçtiğimiz günlerde Radyo Yörem’de canlı yayın konuğu olan ve Yeniköy yolu ile ilgili müjdeli haberler veren AK Parti İlçe Başkanı Murat Erol’a cevap veren CHP İlçe Başkanı Murat Tanrıverdi, “Yol yapacağız diyorsunuz ama yıllardır asfaltın kalınlığını mı ölçüyorsunuz” şeklinde konuştu.
Yeniköy yolunu çok bekleriz!
Gazeteci Halil İbrahim Tunalı’nın canlı yayın konuğu olan Başkan Tanrıverdi, konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bundan önceki programınızda, AKP İlçe Başkanı Murat Erol konuk olmuştu. Millete Yeniköy yolunu anlattı. Bu yol Karacabey’in kanayan bir yarası. Bu konuda Belediye Meclis Üyemiz Ziya Koşaner’in çok güzel bir tespiti var. Kendisi daha önce, ‘Yıllardan beri asfaltın kalınlığını mı ölçüyorsunuz?’ diye sordu. Senelerden beri bu yola hiçbir şey yapılmıyor. Yeniköy’ü, Longoz’u tanıtmak istiyoruz ancak oraya ulaşacak bir yolumuz maalesef yok. Tehlikeli ve sıkıntılı bir yol. Bunun biran önce çözülmesini istiyoruz. Daha önce AKP’li arkadaşlarımız, 3’lü olsun güçlü olsun diye söylediler. 3’lü oldular ama maalesef güçlü olamadılar. Bu yolla ilgili bir çalışma yapamadılar. Bundan sonrada biz uzun süre bekleriz diye düşünüyorum bu yolun düzeltilmesi açısından. Şuan Yeniköy’de birde sahil projesi çalışması var. Ama Büyükşehir ile Karacabey Belediyesi arasında yetki karmaşası var. Onunda ne olacağı belli değil.
Uluabat’a kim ne yapıyor?
Öte yandan, Uluabat’ta harman yeri vasıflı bir arsaya dolgu yapılmaya başlandı. Biz bununla ilgili soru önergesi verdik ama net bir cevap alamadık. Ne olduğu belli değil. Herhalde projesi arkadan gelecek. Öncelikle biz bunu kimin yaptığını sorduk. Karacabey Beleyesi mi, Büyükşehir Belediyesi mi yapıyor, ne amaçla yapılıyor diye iki kere soru önergesi verdik fakat soru önergelerimiz geçiştirildi. Biz bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
Herkes istediği oyu verir!
Başkan Tanrıverdi, son günlerde ortaya atılan “Hayır diyenler teröristtir” gibi söylemleri de değerlendirdi. Bu söylemleri doğru bulmadığını ifade eden Tanrıverdi, şunları söyledi; “Daha referandum çalışmaları başlamadan bir terörist lafı ortaya attılar. Bundan son derece rahatsızım. Benim bir tane oyum vardır, onu da nasıl istiyorsam öyle kullanmak isterim, özgür olarak. Ama bana biri teröristsin, terör örgütleriyle beraber hareket ediyorsun derse, ben bunu doğru bulmam. Herhalde onlarda bu söylemlerinin yanlış olduğunu anladılar ve bazı gazeteciler aracılığıyla bunun yanlış anlaşıldığını söylediler. Vatandaşlarımız gereken cevabı sandıkta verecektir.
15 yıldır ne istediler de yapamadılar?
AKP 15 yıldır iktidarda, ne istediler de yapamadılar. Buna verilecek bir cevap yok. Zaten yapmak istedikleri her şeyi yapıyorlar, geçirmek isteyip de geçiremedikleri herhangi bir yasa olmamıştır. Her istediklerini yapabildikleri halde neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyuyorlar. Bu değişiklik bizim hangi sorunlarımız çözüm getirecek bir düşünmek lazım.
İnsanları ayrıştırdılar!
Bu referandum, siyasi parti seçimi değildir önce bunu söylemek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği oylanacaktır, demokrasi oylanacaktır. Hepimizin sorumluluğu var. Hepimiz kardeşçe, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Neden böyle bir değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu bizde çok merak ediyoruz. Herkesin görüşüne saygı duyulmalı. Bakıyorum insanlar ‘evet’çi, ‘hayır’cı diye ayrıştırılıyor. Kardeşler birbirleriyle konuşmaz hale geldi. Ülkemiz bu hale getirilmemeliydi. Hiç gündeme bile gelmemeliydi bu tür bir referandum.
Çocuğunuza bakarak karar verin!
Milletvekili seçilme yaşının 18’e düşürülmesini, ailelerimiz çocuklarına bakarak değerlendirsinler. 18 yaşındaki çocuklarına hangi işleri yapmalarına yetki veriyorlar, hangilerine yetki vermiyorlar onu bir değerlendirip ona göre karar versinler.
Cumhurbaşkanı herkesi temsil etmeli!
Bu sistemde cumhurbaşkanının partisi ile ilişiği kesilmiyor. Yani partili cumhurbaşkanlığı. Yani daha başında sistem burada tıkanmaktadır. Türkiye’de cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır. Vatandaşlarımızın çoğu da bunu söylüyor. Çünkü cumhurbaşkanının tarafsızlığı bu ülkenin sigortasıdır. Dengeleyici bir unsur olmalıdır. Bu değişiklikle cumhurbaşkanını partili yapmakla bu sigortayı devre dışı bırakmış oluyoruz. Cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı olmalı. Partili yaptığımız zaman nasıl herkesi temsil ettiğine inanacağız.
Çift başlılık zaten yok!
Türkiye’de çift başlılık sorunu olduğu söyleniyor ve yeni sistemle bu sorunun ortadan kalkacağı iddia ediliyor. Biz 15 yıldır bir çift başlılık göremedik. Cumhurbaşkanı bir şey istediği zaman, yasa çıkarmak istediği zaman başbakan olmaz mı diyor. Her şeye olur diyor, ne isterse yapıyor. Hatta kendi görevini ortadan kaldıracak olan sürecin bile içine girmiş durumdadır. Kendi kendisini yok etmeyi bile göze almıştır. O yüzden ben çift başlılığın şuanda zaten olmadığını düşünüyorum. Gerçek çift başlılık partili cumhurbaşkanlığıyla ortaya çıkar.
Kendi atadığı nasıl yargılayacak?
Birde yargı konusuna bakalım. Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olarak anayasa mahkemesinin 15 üyesinden 13 tanesini atayacak deniliyor. Biz kesinlikle cumhurbaşkanının yada başbakanın herhangi bir suçtan yargılanmasını istemeyiz. Yeter ki görevlerini doğru düzgün yapsınlar. Ancak kendi atadığı bir mahkemenin, kendisini nasıl yargılayabileceğini benim aklım almıyor. Bu sistemin hukuki altyapısı boştur. Sadece anayasa mahkemesi üyelerinin atanması değil HSYK’nın üyelerinin çoğunu da cumhurbaşkanı atayacak. 6 üyesini. Şimdi buradan sormak istiyorum. Cumhurbaşkanın atadığı hakimler, bir konuda cumhurbaşkanının dediği sözden dışarı çıkabilir mi? Bundan sonra vatandaşlar bakacak, ‘bu hakim partili bende partiliyim benim işimi halleder’, diğeri ‘ben başka partiliyim benim işimi görmez’ diyecek. Benim aklım fikrim almıyor bu işi. Olmaması gerekir. Adalet olmayan yerde devlette olmaz, bunu unutmamak lazım. Biz her zaman şunu söylüyoruz. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaset sokmayacağız.
600 vekil ne yapacak?
Vekil sayısı 550’den 600’e çıkarılıyor ama vekillerin yetkileri elinden alınıyor. Yeni getirilmek istenen sistemde güvenoyu da yok, gensoru da yok. Ne iş yapacak bu meclis, 600 kişi niye toplandı burada, ne yapacaklar yani bize bir anlatsınlar. Biz oraya vekilleri ‘benim egemenliğimi temsil et’ diye gönderiyoruz, ‘egemenliğimizi bir kişiye teslim et’ diye değil.
Suriye’de ne işimiz var?
Bizim Suriye’de ne işimiz var. Bunu insanlarımıza soralım. Şunu da soralım. O kadar Suriyelinin bizim içimizde ne işi var. İnsani boyutu ayrı ama bu böyle olmamalıydı. Bugün Türkiye’deki işsizlik rakamı %12.1. Cumhurbaşkanı işadamlarına baskı yaparak bunu azaltmaya çalışıyor. Elbette bizim istediğimizde bu. 4 gençten biri işsiz. Buradan vatandaşlarımıza soralım. Çocuklarınızın geleceğini
Kaç yardımcısı olacak?
Yeni getirilmek istenen sistemde cumhurbaşkanının kaç tane yardımcısı olacak. Kimse bunu bilmiyor. Yarın dedi ki, bütün il başkanlarını cumhurbaşkanı yardımcısı yaptım. Yapmaz diyorsunuz. Yetki var ya yaparsa. Sonra bunların nitelikleri ne olacak belirtilmemiş. 18 yaşını doldurmuş ilkokul mezunu da olabilir, üniversite profesörü de olabilir. Şuan cumhurbaşkanı yurtdışına çıktığında vekaleti seçilmiş meclis başkanı yapıyor. Şimdi kimi yapacak. Yardımcılarından bir tanesi. Hangisi, erken kalkan. Peki Allah korusun cumhurbaşkanı öldü. Ne olacak. Seçilmemiş biri gelecek cumhurbaşkanı olacak. Hani nerede milli irade. Böyle düzen de, sistem de olamaz. O yüzden vatandaşlarımızın son derece sağduyulu davranarak sandığa gitmelerini istiyorum. Demokratik parlamenter sistemden tek adam rejimine geçilmek istenmektedir. Çocuklarınızın geleceğini düşünün, elinizi vicdanınıza koyun ve bu değişikliğin hiçbir soruna çözüm getirmeyeceğini de bilin. Ne işsizlik, ne emeklilik, ne terör vs. sorunu mu çözülecek HAYIR”