Bu yıl 20. yılını kutlayan Karacabey Sulama Birliği, ‘Güvenli bir gelecek için su ve toprağa sahip çıkmalıyız’ sloganıyla 2017 yılına start verdi. Toprağın olmazsa olmazı olan suyu çiftçiye en iyi şekilde ulaştırmayı hedefleyen Karacabey Sulama Birliği, 2 bin 400 üyesi ve 136 bin dönüm ekili araziye su getirerek çok önemli bir görevi üstlenmenin onurunu yaşıyor.
1996 yılında ‘Ova Köyleri Sulama Birliği’ adı altında kurulan ve Büyükşehir Yasası’ndan sonra köylerin mahalleye dönüşmesiyle ‘Karacabey Sulama Birliği’ ismini alan bu oluşum, başarılı çalışmalarıyla da taraflı tarafsız her kesimin takdirini kazandı.
2017’ye hızlı giriş
Karacabey Sulama Birliği Başkanı Sami Özseçen, 20 yıl önceki aşk ve heyecanla hizmete devam etmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Özseçen, 20. Yıl nedeniyle geçtiğimiz hafta tüm meclis üyelerinin katılımıyla mesleki eğitim faaliyetleri kapsamında İzmir Fuarı ile Söke ve Altınova Sulama Birlikleri’ne gezi düzenlediklerini kaydetti.
Özseçen, söz konusu mesleki eğitim faaliyetleri ile farklı bölgelerdeki sulama kültürünü görmeyi, açık ve kapalı sulama sistemlerini incelemeyi, ürün fiyatları ve ürün deseni hakkında bilgi sahibi olmayı, çalışma programları ve tahakkuk-tahsilat oranları kapsamında bölgeler arası farklılıkları yerinde analiz etmeyi amaçladıklarını kaydetti. İzmir Furarı’nda Karacabey ve bölgedeki yerel firmaları ziyaret ettiklerini belirten Özseçen, oluşturdukları ‘serbest kürsü’ ile de üyelerinin istek ve beklentilerini dinlediklerini vurguladı.
Su sorunumuz yok
2017 yılı için su sorunlarının bulunmadığını kaydeden Başkan Özseçen, taban suyu seviyesinin yüksek olduğunu ancak drenaj tahliye ve temizlik çalışmalarıyla bu seviyeyi düşürmeye çalıştıklarını belirtti.
En büyük sıkıntımız tahsilat
Karacabey Sulama Birliği olarak tahsilatlarda büyük sıkıntılar yaşadıklarını ifade eden Özseçen, “Bizler de kurumun devamı adına alacaklarımız için icra yoluna gidiyoruz. Buna mecburuz. Kamuoyunda çiftçinin sulama birliklerine olan borçları nedeniyle farklı bir algı yaratılmak isteniyor. Olayın özü borcunu ödeyenle ödemeyeni ayırt etmektir. Yani borcunu ödeyen çiftçimizin hakkını korumalıyız. Ayrıca araştırıldığında sulama maliyetlerinin diğer girdilere göre çok daha düşük olduğu da görülecektir.” dedi.
Pancar çok önemli, girdiler düşürülmeli
Pancar konusunda ise Susurluk Şeker Fabrikası’nın açılmasının bölgeye ekonomik anlamda büyük katkılar sağlayacağını vurgulayan Özseçen, “Fabrikanın açılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bunun yanında çiftçinin girdi maliyetleri de düşürülmelidir. Bu noktada ilçedeki tüm sivil toplum örgütlerinin de inisiyatif alması gerekir. Çiftçimiz ayrıca, domatesteki girdi fiyatlarının yüksek olması nedeniyle ekim konusunda daha dikkatli olmalıdır.” ifadesini kullandı.
İlçedeki tüm kurumlarla ihtiyaç halinde birlik içinde çalıştıklarını belirten Özseçen, arazi yollarının düzenlenmesi, kar küreme çalışmaları gibi durumlarda yardımcı olduklarını anlattı.