Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu velileri tarafından yaklaşık bir aydır süren eylemler, okulların kapanmasıyla birlikte yerini ‘okul nöbeti’ne bıraktı.
Devlet tarafından finanse edilerek yapımına başlanan İmam Hatip Okulu inşaatı, müteahhidin işi yarım bıraktığı iddiasıyla tamamlanamayınca yetkililer, kaçtığı iddia edilen müteahhidin peşine düşmek yerine, bir kısım öğrenciyi geçtiğimiz yıl geçici olarak 14 Eylül Ortaokulu’na yerleştirmişti. Aradan geçen bir yıla rağmen nedense hala yarım kalan inşaat çalışması başlamazken, yetkililer bu kez de ‘yerimiz dar’ iddiasıyla İmam Hatip öğrencilerini, Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu binasına yerleştirme peşine düştüler.
Geçici olduğunu söylenmesine rağmen okula isim bile bulunduğu öğrenilirken, durumdan haberdar olan veliler ise bu karara sert tepki göstererek yaklaşık bir aydır haklı eylemlerini sürdürüyor. Son eylemlerini karne gününde, Milli Eğitim Müdürlüğü binası önüne karne ve siyah karanfil atarak gerçekleştiren veliler, okulların kapanmasıyla birlikte şimdide okulda nöbet tutmaya başladı.
Bu arada merakla beklenen İl Milli Eğitim Müdürlüğü Maarif Müfettişleri’nin de önceki gün Karacabey’e geldiği öğrenildi. Görevli müfettişlerin 2 gündür Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nda inceleme yaptığı, konuyu yeniden değerlendirmek için Okul Aile Birliği yöneticileriyle de bir araya geldiği belirtildi. Konuyu enine boyuna araştıracağı ifade edilen müfettişlerin, nasıl bir rapor sunacakları ise merakla bekleniyor.
Hiçbir şekilde okullarında bir değişiklik istemeyen veliler, önümüzdeki yıl Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nun mevcut müdür ve öğretmenlerle birlikte hizmet vermesini talep ediyor. Bu taleplerinde haklı olduklarını dile getiren veliler, İmam Hatip Ortaokulu’na da kesinlikle karşı olmadıklarının altını çizdi.
Bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini yineleyen Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu velileri, “Bizler; çocuklarımızın mutlu oldukları okullarından, öğretmenlerinden ve arkadaşlarından ayrılmalarını istemiyoruz. Bu hata düzeltilene kadar okulumuza ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkacağımızı tüm veliler adına buradan duyurmak istiyoruz. Asla İmam Hatip açılmasına karşı değiliz. İçimizde İmam Hatip mezunu da var, çocuğu İmam Hatip’te okuyan da var.
Bizim isyanımız; devletimiz ilçemize İmam Hatip Okulu yapılsın diye para göndermiş. Ancak devlet parasıyla bu binayı yapamayan yöneticilerin beceriksizliğinin faturası neden bize ve çocuklarımıza kesiliyor? Okulumuz, ilçemizde yapılaşmanın en yoğun olduğu bir bölgede. Her gün artan nüfus yoğunluğu ortadayken, kalkıp bu bölgedeki ilkokulun yarısını kapatarak çocuklarımızı 40 kişilik sınıflara mahkum etmek isteyenleri anlayamıyoruz.
Fiziki şartları ve eğitim kalitesi ile ilçemizin gözde ana sınıfı bölümü tamamen kapatılmak isteniyor. Okul öncesi eğitim için çocuklarımızı ya kilometrelerce ötede bulunan okullara taşıyacağız ki bu mümkün değil, çünkü hepimiz araç sahibi değiliz, ya da bu ülkede bizim çocuklarımızın okul öncesi eğitim alma hakkı bulunmuyor. 12 yıldır şerefle, onurla okulumuzun girişinde taşıdığımız ‘Şehit’ tabelasını indirip geri plana atmak hangi vicdanın sesidir?
Bu kararı alanlara bir kez daha soruyoruz. Sizlerin görevi ilçemize böyle başarılı düzenli okullar kazandırmak mı, yoksa başarılı düzenli okulları parçalayıp yok etmek mi? Sizlerin görevi başarılı idareci ve öğretmenlere sahip çıkıp motive etmek mi, yoksa keyfi kararlar ile azimlerini kırmak mı? Çocuklarımızı öğretmenlerinden ayıracak bu kararı alırken vicdanınız hiç sızlamadı mı? İmam Hatip gibi bir okul zorla, gasp edilerek mi açılır? Şehit Bahadır Tayfur’u adeta bir koleje dönüştüren okul müdürümüzün görevi yoksa bu sinsi planı gerçekleştirmek için mi uzatılmadı? Bu karar tamamıyla yanlıştır, bu karar asla zorunluluktan dolayı alınmış bir karar değildir! Çünkü ilçemizde hiç kimse mağdur edilmeden İmam Hatip öğrencilerimize eğitim ortamı sağlanabilir. Boş okullar var, boş binalar var. Yeni ve en güzeli yapılabilir.
Amaç bizleri oyalamak ise herkes şunu bilsin; bu yıkıcı karardan dönülünceye kadar tüm kararlılığımız ve inancımızla çocuklarımızın geleceğine ve okulumuza sahip çıkacağız. Bu kararın iptalini sağlayana dek eylemlerimize devam edeceğiz. Tüm yetkili mercilere bu hatadan dönülmesi için başvurularımızı yaptık, sonuca ulaşmak için Türk adaletine güvenerek bu konuyu en nihayetinde yargıya taşıyıp yasal yollara başvuracağız. Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’ndan asla vazgeçmeyeceğiz”
Okulumuzu yedirmeyeceğiz!
Bazı velilerde, müdürlük sınavlarına değinerek, “Bu ülkede yandaşlık ve yalakalık almış başını gidiyor. Başarılı olan müdürler, iktidara yakın sendikadan olmayınca ayak oyunlarıyla görevinden alınıyor. Başarısız olan ama AKP kongresinde boy gösterenler yada onların sendikasına geçenler, hemen bir müdür koltuğuna oturtuluyor. Bunun en güzel örneğini de geçtiğimiz günlerde yapılan müdürlük sınavında gördük. Başarılı olan fakat farklı sendikadan olan okul müdürleri, bizim müdürümüz M. Mustafa Aksu da dahil, kul hakkı yemeği kendilerine görev edinmiş kendini bilmezlerin siyaseten verdiği puanlar sonrası müdürlükten alınıyor. Buradan bu Allah’tan korkmaz kuldan utanmazlara seslenmek istiyoruz. Müdürümüzü yediniz ama okulumuzu size yedirmeyeceğiz” şeklinde konuştular.
AKP bu işin neresinde?
Yaşananlara tepki gösteren başka bir veli de, “Seçim zamanı kapı kapı gezerek oy dilenen siyasiler, görüyoruz ki seçimlerden sonra kendi işlerine bakıyorlar. Bizim merak ettiğimiz, konu gündeme geldiğinde yanına gidilen ve bizlere dalga geçer gibi ifadelerle cevap veren AKP İlçe Başkanı Murat Erol, bu konuyla ilgili ne düşünüyor. Neden hiç sesi çıkmıyor. Bu bir eğitim meselesi ve çocuklarımızın geleceğini ilgilendiriyor. Kendiside iktidar partisinin ilçe başkanı. Her fırsatta Karacabey için görevdeyiz diyorlardı. Ne oldu şimdi de sustular. Bu konu Karacabey’i ilgilendirmiyor mu? Yoksa konu eğitimi değil de siyaseti mi ilgilendiriyor, o yüzden mi susuyor? Yoksa kendi işleri mi yoğun. Kendisine buradan sesleniyoruz. Hadi hastaneye bir çocuk doktoru getiremediniz, bari bu yarım kalan İmam Hatip Okulu inşaatını tamamlayın da bir hizmet yapmış olun ve Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu öğrencilerinin geleceğiyle oynamayın. Tabi işin ucunda siyasi oyun yoksa” dedi.