Türk Eğitim Sen İlçe Temsilcisi Altuğ Meşe, her türlü entrikanın döndüğü ve kul hakkının dibinin sıyrıldığını müdürlük mülakat sınavında, nedense sadece iktidara yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir Sen’lilerin başarılı olduğunu söyledi.
Türk Eğitim Sen Karacabey Temsilcisi Altuğ Meşe, Karacabey eğitim camiasını ilgilendiren önemli konular hakkında bir basın açıklaması yaptı.
Müdürlük mülakatlarından, Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nda oynanan siyasi oyunlara kadar kamuoyunu yakından ilgilendiren birçok konuyu gündeme taşıyan Meşe, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Açıklamama kısa süre önce vefat eden öğretmenlerimiz Engin Karadeniz, Kamil Girgin, Edip Özcan ve Vedat Sümer’e başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Peş peşe gelen bu vefatlar bizleri derinden üzdü. Bunun üzerine vefa borcumuzu az da olsa nasıl öderiz diye arkadaşlar ile istişare yaparken, ölen ağabeylerimiz, arkadaşlarımız adına sendikamızın düzenleyeceği futbol ve güreş turnuvası yapalım istedik. Bu konuyu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze ilettik. Fakat, bunun mümkün olmayacağı, daha yeni okullar arası turnuva olduğu, saha giderleri ve hakem giderleri için para toplanamayacağı söylendi. Bunun üzerine o ihtiyaçlarında tarafımızdan yani Türk Eğitim Sen’den karşılanacağını söylediğimiz halde onay verilmedi.
Yine birkaç ay önce Cumhuriyet İlkokulu öğretmenlerinden vefat eden Vedat Sümer için, ‘Vedat Sümer Hatıra Ormanı’ adı altında 2. sınıf öğretmenleri, öğrencileri ve velilerin katılımıyla gerçekleştirilmek istenen 200 çam fidanının dikilmesine, yine İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafında hafta içi yapılması dolayısıyla sakıncalı olarak görülüp izin verilmemiştir. Bu organizasyonları düzenleyip gidemeyen öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize ve fidanların temininde ve araçların tahsisinde yardımcı olan Bursa Büyükşehir ve Karacabey Belediyesi Meclis Üyesi Hüsnü Doğruoğlu’na sonsuz teşekkürler. Bu konuya ilişkin Peygamber Efendimizin bir Hadis-i Şerifini hatırlatmak istiyorum; ‘Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikin’ Hadi bizler Allah’ın kullarından kusurlu olanlardanız. Ya siz, Peygamber Efendimizin söylediğini ne yapacaksınız?
Gelelim Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nun ana binasının İmam Hatip Ortaokulu’na çevrilmesi ve ileriki yıllarda kademeli olarak Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nun tamamen ortadan kaldırılmak istenmesine. Bu konuda samimi olmak gerekirse hiç kimsenin İmam Hatip Okulu’na karşı olmadığını söyleyerek giriş yapmak istiyorum. Burada insanların midesini bulandıran olay, sistemi oturmuş, başarısını ispatlamış ve alt yapısı tamamlanmış bir ilkokulun ortaokula dönüştürülmesi. İmam Hatip Lisesi’nin ek binasının müteahhidinin ikinci kez işi yarım bırakıp kaçmasından da kaynaklanan sıkıntılar var. Olabilir de. Karacabey’de İmam Hatip Ortaokulu ihtiyacını şimdiki binalar karşılamıyor da olabilir. Ancak bu ihtiyacı gidereceğiz diye başarılı bir okulun binasına yeni bir okul açmak mıdır çözüm? Ayrıca, kimden neyi bu kadar saklıyorsunuz, gizliyorsunuz da birden bire bu kadar öğretmeni, öğrenciyi, veliyi, ilçeyi huzursuz ediyorsunuz. Bu kararları alanların kaçının çocuğu bu okullarda okuyacak ilerleyen zamanlarda hepimiz göreceğiz.
Çözüm istiyorsanız Karacabey Cezaevi kaldırıldı ve yıkıldı. Gelin hep birlikte oraya kapalı spor salonu ve sosyal tesisleri olan İmam Hatip Ortaokulu veya Lisesi yapılması için enerjimizi harcayalım. Olacaksa ilçemize yakışır bir şekilde adam gibi olsun. Ve yine samimiyetimle söylüyorum bu kararları alanların bir ya da iki çocuğu var. Ben kendi adıma bir Karacabeyli olarak söylüyorum; Karacabey’in her okulunda akrabamın çocuğu, yakınımın çocuğu var. Siz bir düşünürken ben yüz düşünmek zorundayım. Buradaki başarıdan da başarısızlıktan da en çok ben şahsım adına etkileneceğim. Olan Karacabey’in çocuklarına olacak. Gelin bu yanlıştan dönelim Karacabey’imize yakışır bir İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu yapalım. Yarın bizler emekliye ayrıldığımızda yüz yüze bakacak yüzümüz olsun.
Bir diğer konu da stajyer öğretmenlere ve sendikalı, sendikasız öğretmenlere uygulanan mobbing (yönetici baskısı) uygulamaları. Ben Altuğ Meşe olarak, Karacabey Türk Eğitim Sen İlçe Temsilcisi olarak, Bursa 1 Nolu Türk Eğitim Sen Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri olarak, öğretmen olarak ve idarecilik yaptığım dönemlerde idareci olarak; eğer bir öğretmen arkadaşıma sendika üyeliği için baskı yapmış isem bu sendikadaki tüm görevlerimden bir daha dönmemek üzere istifa etmeye hazırım. Aynı sözleri şu an yöneticilik ve idarecilik yapanlar ile sendika temsilcileri söyleyebilirler mi acaba?
Stajyer öğretmenlere ‘Bize geçerseniz stajyerliğinizin kalkması daha kolay olur’ gibi sözlerle aba altından sopa gösterip, 1-2 kişi eksikle Stajyer Öğretmenlerin tamamına yakınını bir sendikaya üye yapmak ne kadar doğru sizce? Sizin bu çiçeği burnunda ve yeni öğretmenliğe adım atan arkadaşlara ve meslektaşlarımıza yaptıklarınız günü geldiğinde kendi çocuklarınıza yapılmayacak mı sanıyorsunuz? Allah, bu zulmü yaşatanlara bunun hesabını sormayacak mı sanıyorsunuz? Ayrıca bu stajyer öğretmenlere bir sendika başkanının adeta emir verir gibi İlçe Milli Eğitim Müdürü, Şube Müdürleri ve Sendika temsilcileri dahil toplantı yapması ve yemekler vermesi da işin cabası. Tabi ki bu konuyu yargıya taşıdık ve yargının vereceği karara saygılıyız.
Ve gelelim müdürlük görevlendirmelerine. Benim de girdiğim müdür mülakat sınavına. Her türlü entrikanın döndüğü, kul hakkının dibinin sıyrıldığı yere geldik. Zaten kimin hangi okula müdür olacağının belirlenmiş olduğu ve resmen mülakat tiyatrosunun yaşandığı, aşağıdaki tabloda gün gibi ortadadır. Aşağıdaki liste sendikalara göre müdür mülakat sınavında alınan puanların sıralı listesidir. Nasıl okul müdürü olunuyor yüce Türk halkına ve kamuoyuna duyurulur.
Bu arada tabloda İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdür Vedat Kırbaş’ı da görmüşsünüzdür. Hani şu okulu sürekli AB Projeleri gerçekleştiren, AB Proje yarışmalarında dereceler alan, il genelinde düzenlenen yarışmalarda il birincilikleri alan, Kardeş Eli Projesiyle daha geçen ay Bayırbucak Türkmenlerine 1 tır dolusu yardım gönderen okul müdürü. O bile bu mülakattan 45 puan alabilmiş. Ne diyelim, keşke bu kadar proje ve çalışma yapmasaydın Vedat kardeşim, belki o zaman bu mülakatta başarılı olurdun. Bu tabloda üst sıralarda olanlar bakalım ne gibi başarılar gösterecekler. Bu tablonun oluşmasını sağlayanlar, Allah sizleri ıslah eylesin.
Evet değerli Karacabeyliler durum bundan ibaret. Kim ne kadar üye yazmışsa, üye devşirmişse mükâfatını almış. Kim ne kadar iktidara yakınsa, dirsek temasındaysa maça 3-0 önde başlıyor. Burada liyakatmiş, kaliteymiş, bilgiymiş, tecrübeymiş ikinci ve üçüncü planda. Anlatacak gerçekten çok büyük sıkıntılar var. İnşallah yeni bakanımız ile bu gibi pislikler son bulur, hak edenin kazandığı, dürüst şartlarda eşit olarak oyuna başlarız. Yoksa kaybeden biz değil çocuklarımız ve aileler olacak.
Her Cuma hutbesinde okunan, ‘Şüphesiz ki Allah iyiliği, adaleti ve akrabaya yardımı emreder’ ayetini bile devlet malını yandaşlarına peşkeş çekmek olarak algılayanların adaleti tabi ki bu olacaktır. Bir avuç da kalsak, zalimin karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Sözlerime son verirken, bana kendi memleketimde sürgün hayatı yaşatan siyasilere, sebep olanlara kucak dolusu selamlar. Allah’ın selamı kul hakkı yemeyenlere olsun, yiyenleri de Allah ıslah eylesin”