MHP İlçe Başkanı Hüseyin Erol, Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nu da yakından ilgilendiren konu üzerine; “Aldığımız bilgilere göre, en yüksek kademelerden gelen talimat üzerine; tüm ülkede bütün ilçeleri kapsayacak şekilde ‘İmam hatip ortaokulları açılması konusunda gerekeni yapın’ direktifi sonrası mevcut siyasi otorite de, ‘Padişahım çok yaşa’ diyerek kolları sıvamıştır” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Karacabey İlçe Başkanı Hüseyin Erol, son günlerde ilçe gündeminde sıkça konuşulan Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nun bir binasının İmam Hatip Ortaokulu olacağı ve buna karşı çıkan velilerin okullarına dokunulmaması yönündeki eylemleriyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
İktidarın genelde olduğu gibi yerelde de ‘ben yaptım oldu’ düşüncesinden hiç vazgeçmediğini belirten MHP İlçe Başkanı Erol, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde yaşanan garip olayların değişik bir versiyonun da Karacabey’imizde baş göstermesi üzerine, zaten diplerde gezen halkın huzur ve refahı yok olma durumuna gelmiş, uykuların kaçması seviyesine ulaşmıştır. Emeği geçenlerin ellerine sağlık(!)
25 Mayıs Çarşamba gününden bu yana, gerek ilçe binamıza gelerek, gerekse telefon ile bize ulaşan Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu velileri ile okul aile birliği üyeleri, okulları üzerindeki kara bulutlardan şikayetçi oldular. Veliler; okulun ön binasının kapatılarak İmam Hatip Ortaokulu olarak tahsisi konusunda çalışma başlatıldığını, bu kapsamda kapatılacak sınıfların okuldaki derslik başına düşen öğrenci sayısını artırarak, yine bazı öğrencilerin başka okullara nakil edileceğini ve çocuklarına eğitim vermelerinden memnuniyet duydukları birçok öğretmeninde tayin edileceği bilgisini bizlere aktardılar.
Mevcut iktidarın 14 senede eğitim sistemi konusunda birçok Milli Eğitim Bakanı değiştirerek izlemiş olduğu yol haritasına bakarsak, bu yaşananları pek de garipsememek lazım. Ortaöğretimde OKS, LGS, SBS, TEOG gibi birçok değişik sistemi deneyerek; sistemsizlik, bilgisizlik ve becerisizlik konusunda bu kadar kısa bir zamanda kırılması çok zor bir rekora ulaştılar. Hani birini getirip başına koysan ve Türk Eğitim Sistemi’ni, ortaöğretim bölümünü berbat et, dağıt desen; ancak bu kadar başarılı olur veya vicdanı elvermez de bu kadar kötü idare edemez.
Aldığımız bilgilere göre, en yüksek kademelerden gelen talimat üzerine; tüm ülkede bütün ilçeleri kapsayacak şekilde ‘İmam hatip ortaokulları açılması konusunda gerekeni yapın’ direktifi sonrası mevcut siyasi otorite de, ‘Padişahım çok yaşa’ diyerek kolları sıvamış.
Bakmışlar eğitim sisteminde körün tek kalan gözünü nasıl çıkarırız derken, tamam buldum diyerek Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nu seçmişler. İsim size de garip geldi değil mi? Başında ‘Şehit’ ibaresi var!
Şunu da en başından uyarayım; en büyük uzmanlık konularınızdan biri olan olayları başka tarafa çekerek ters algı yaratma becerisi olduğu için, konuyu saptırarak ‘Milliyetçi Hareket Partisi İmam Hatip Okullarına karşı’ gibi algı yaratmaya zinhar kalkışmayın! Çünkü yemezler. Yolunu Türk İslam ülküsü üzerine kurmuş ve bu dava uğruna 5 binin üzerinde şehit vermiş bir hareketi böyle ucuz ithamlar içine alamazsınız. Bizim bu konuda duruşumuz da, yolumuzda Allaha çok şükür Elif gibi dimdiktir. Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değildir.
İstediğiniz kadar İmam Hatip Okulu açabilirsiniz fakat, mevcut düzeni bozmadan, yıkmadan daha şık güzel okullar inşa ederek bunu yapabilirsiniz. Buradaki problem okulun İmam Hatip Okulu olması değil, kurulu olan ve eğitim başarı seviyesi en yüksek okul olmasıdır.
Şimdi kafamıza takılan bazı soruları sizlere sormak istiyorum ey emeği geçen görevli arkadaşlar; 1- Bula bula 15 ilköğretim okulundan içinde ‘Şehit’ ibaresi olan okulu mu buldunuz? 2- İlle de ismi ‘Şehit’ olan okul seçeceksiniz, o zaman mevcut İmam Hatip Lisesi’nin yakınında bulunan ve derslik/öğrenci ortalaması en düşük olan (% 23) Toki Şehit Yüzbaşı Erhan Kındır İlkokulu’nu neden seçmediniz? 3- Şehit Bahadır Tayfur İlkokulu’nu seçmenizin başka bir amacı da; Milliyetçi Hareket Partisi Karacabey İlçe Başkanlığı ve Karacabey Belediye Başkan Adaylığı yapmış Sayın Ayhan Tayfur’un oğlunun isminin bu okula verilmesinin bir etkisi var mıdır? Sakın ola ‘hadi canım sende’ demeyin, iktidarınız döneminde satır ile doğrayarak lime lime ettiğiniz tek kadro ülkücü kadrolardır. Okul idarecilerinin sendikalara göre dizayn edilmesi ise basit bir örneğidir. Ve içinde bulunduğumuz olağanüstü kongre sürecine, bizim iç meselemiz olmasına rağmen müdahil olmayan tek devlet kadrosu Diyanet İşleri Başkanlığı’dır, o da fetva vermeyi unuttu herhalde.
4- Hasıl olan mevcut durumun, İmam Hatip Lisesi yanında yapımı devam eden ek bina inşaatlarının tamamlanmaması ve yüklenici 2 müteahhidin kaçması sebep gösterilmektedir. Her lafınızda ‘tüyü bitmemiş yetimin kör kuruşunun hesabını güdüyoruz’ derken, kaçacak, işi bitiremeyecek 2 tane müteahhidi Allah aşkına nerden buldunuz? 5- Yoksa bu müteahhitleri bilinçli bir şekilde bularak, konunun yol haritasını değiştirerek buralara gelmesini mi hedeflediniz? 6- Mevcut İmam Hatip Lisesi’ni (diğer okullarda olduğu gibi, örneğin; 1700 öğrencisi bulunan Karacabey Ortaokulu’nda olduğu gibi) sabahçı/öğlenci eğitim ve öğretim sistemini seçmekten neden imtina ediyorsunuz?
7- Peki kapatılan sınıflardaki öğrenciler ve velilerin üzerinde oluşacak tahribatı hiç mi göz önüne almadınız? 8- Karacabey’de eğitim ve öğretimde başarı ortalaması en yüksek olan okulu seçmek gerçekten tesadüf mü? 9- Şimdi içinde cevabı da bulunan esas sorumu soruyorum sizlere vizyonu büyük arkadaşlar; Merkezi Eğitim Sistemi’ne geçerek kapanan ve yıkılmaya yüz tutan birçok köy ilkokulu var. Bunların birçoğu Karacabey’in yakınında bulunan Hotanlı, Uluabat, Bakırköy ve Şahinköy de bulunmakta. Mesafe çok da uzun değil, bu okullardan birini seçerek, hem bu okulları atıl vaziyetten kurtarıp oradaki hayatı canlandırıp, hem de insanların düzenini bozmasanız daha şık ve isabetli olmaz mıydı? Tabii Taşlık’ta mevcut okulun dersliklerinin % 30 doluluk oranında olması ise işin cabası.
26 Mayıs Perşembe günü 250-300 kişilik okul velilerinden oluşan gurubun Cumhuriyet Meydanı’ndaki sessiz çığlıkları size bir şey ifade etmiyor mu? ‘Ben yaptım, oldu-bitti’ diyerek yol almak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Her zaman söyledik yine söylüyoruz; farklı siyaset anlayışına sahip olsak da ortak kaygımız ve hedefimiz her zaman Karacabey ve Karacabey halkı olmalıdır. Karacabey’deki eksiklerin en başında işletilmeyen istişare kültürü gelmektedir.
Biz konu Karacabey ve Karacabey halkı olunca elimizi de, gövdemizi de taşın altına sokmaktan kaçınmadık, kaçınmayacağız. Amacımız kimseyi karalamak, üzmek ve incitmek değil. Dikkat ederseniz, isimleri bizde saklı olmasına rağmen, bu konuda emeği geçen hiç bir ismi telaffuz etmedik, etmeyeceğiz de. Söyleyecek daha çok sözümüz olmasına rağmen lafı fazla uzatmadan eskilerin bir sözü ile bitirmek istiyorum; Ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni tartar. Bu böyle biline”