Belediye Başkanı Ali Özkan’ın geçmiş dönemlerdeki belediye uygulamalarıyla ilgili, “Önceki belediye yönetiminden kalan keyfi ve kayıt dışı uygulamalardan birine daha son verdik” açıklamalarına, Karacabey eski Belediye Başkanı Ergün Koç’tan yanıt geldi.
Yazılı basın açıklaması yapan Ergün Koç, Karacabey halkının göz boyarcasına yapılan faaliyetlerle kandırılmaya çalışıldığını belirterek, Başkan Özkan’a şu eleştirileri yöneltti:
“Siz ve sizin gibi düşünenlere duyurulmak ve iletilmek üzere defalarca ifade ettiğim gibi, benim bulunduğum masalarda, dolaştığım koridorlarda sizin gibilerin hayalleri bile dolaşamaz. Siz soğan çuvallarıyla uğraşırken; ben Karacabey’in Hotanlı Köyü’nde çobanlık yaparak, pancar, soğan, pırasa sulayarak, gaz lambası ışığında ders çalışarak üniversiteden mezun oldum ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en üst kademelerinde, devletimi gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında, uzun yıllar ülkemin onuruna yakışır şekilde temsil ettim. Devletimin o dönemlerde milyarlarına değil, trilyonlarının harcanmasına vesile olduğumu ve yaptığım bu hizmetlerden dolayı devletimin en üst kademelerinde sayısız takdirnamelere layık görülerek kusursuz ve noksansız bir şekilde otuz yıl hizmet ettiğimi biliyor musunuz?
Sizler üç koldan güzel Karacabey’imize hizmet vereceğinizi vaat etmenize rağmen, bugüne kadar bir çivi bile çakmadığınızı, bozulan parke taşları tamir etmekten aciz olduğunuzu, çiçeklere bile bakamadığınızı, halkımız yakından görmekte ve ibretle izlemektedir.
Sizler olayları örtbas etmeyi, göz boyarcasına işler yapmayı, gerçekleri saptırmayı, mazeretlerin arkasına sığınmayı, bazı konularda yalan söylemeyi kimlerden öğrendiniz? Dersinizi iyi çalışsanız da halkımız size notunu zamanı geldiğinde verecektir.
Bizler devletin kör kuruşuna sahip çıkarak, bugünlere geldik. Arkamızda kara leke, şaibe bırakmadık. Alnımız açık, gözümüz pek olarak yolumuza devam ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bizi bilen bilir. Sizin anlamanıza hiç ama hiç ihtiyacım bulunmamaktadır. Bizim mezarımız Hotanlı Köyü’nde olacak. Bizler herhangi bir yere gitmedik ve gitmeyeceğiz. Sizlerin yol göstermesine ihtiyacımız yoktur. Biz dedelerimizden, babalarımızdan gelen yoldan geliyoruz. Yolumuz eğri büğrü değildir.
Bizler on yıllık dönem içinde Karacabey’de insanlar arasında din, dil, ırk, mezhep ve diğer farklılıklar gözetmeksizin halkımıza hizmet etmek için gayret gösterdiğimizi saygıdeğer halkımız gayet iyi bilmekte ve takdir etmektedir. Sizler ne kadar karalamaya ve örtbas etmeye çalışsanız da, bizim dönemimizde yapılan hizmetler ve gerçekler gizlenemez. Güneş balçıkla sıvanamaz. Halkımız gerçekleri gayet iyi bilmekte ve yakından izlemektedir.
Sizler gerçekleri saptırmakla, halkımıza bir bardak çorba vermekle insanları kandıracağınızı mı sanıyorsunuz? Siz öyle zannedin! Zamanı geldiğinde ak-kara meydana çıkacak. Merak etmeyin altının kıymetini sarraf bilir. Kanunların arkasına sığınarak dolambaçlı işlemler yaptıysanız bunlar elbet bir gün halkımızın önüne çıkarılacak ve gerçekler gösterilecektir. Her şey, ayan beyan belli olacaktır.
Benim görev yaptığım döneme laf atarken, yalanlara sarılmayın. Gerçek işinize dönün. İki senedir Karacabey’imize ve köylerine bir çivi bile çakılmadığını, sadece çarşaf çarşaf yapılan ilan ve posterler ile halkımızın gözünün boyandığını ve kandırılmaya çalışıldığını, halkımız gayet iyi bilmektedir. Halkımızı kandırdığınızı mı zannediyorsunuz? Halkımız gerçekleri görmektedir. Halkımız sizin bildiğiniz üzere hiç mi hiç cahil değildir. Siz kanun nizam biliyor musunuz? Kanunlardan haberiniz var mı?
Belediye arşivlerini biraz olsun karıştırın
Panayır yerinde Belediye’ye yer tahsisi yapılmadan burada hizmet ve yatırımlar yapıldığı yalanına sizler belki inanabilirsiniz. Belediye arşivlerini biraz olsun karıştırırsanız, yer tahsisi için devlet makamlarından gerekli izinlerin alındığını ve bunların belgelerini de görürsünüz. Panayır yerinde halkımızın kaynakları ile yapılan bazı eserleri, halen çürümeye terk ettiğinizi belki siz göremeyebilirsiniz, ama halkımız görmekte ve üzülmektedir. Ergün Koç’un kanunsuz bir işlem yapmayacağını bilenler bilir, lakin siz bu yasal işlemleri anlamak istemeyebilirsiniz ve değerlendiremeyebilirsiniz.
Daha önceleri defalarca söylediğim gibi, siz ve sizin gibilerin matematikte beşinci işlem denilen ’sallamayı’ kullanmak istediğiniz anlaşılıyor. Halkın zihinlerini çelmeye ve onları avutmaya çalışıyor olsanız bile halkımız bu atışlara kanmayacak ve inanmayacaktır. En iyisi siz eski mesleğinize dönün.
Hz. Mevlana’nın güzel bir sözünü size hatırlatmak isterim: ‘Cahille girme münakaşaya, ya sinirini zıplatır tavana, ya da yazık olur adabına.’
İmam Gazali’nin bir sözünü de size iletmek isterim: ‘Cahiller ile hiç tartışmayınız. Ben hiçbir zaman galip gelenini görmedim.’
Belediyeye kazandırılan pek çok aracın kayıtsız ve plakasız çalıştırıldığı palavradır
Bizim dönemimizde oldukça çoğaltılarak, Belediyeye kazandırılan pek çok aracın kayıtsız ve plakasız çalıştırıldığı palavrasına da halkımızı inandıramazsınız. Yandaşlarınıza peşkeş çekip, çekmediğinizi, onlara kaynak yaratıp, yaratmadığınızı halkımız yakından izleyip, bilmekte ve zamanı geldiğinde bunların nasıl gün yüzüne çıkarılacağını sabırla beklemektedir. Bu ülkenin Patagonya olmadığını, hukuk ve kanunların geçerli olduğunu bilesiniz.
Bazı ihaleleri nasıl yaptığınız, kanunsuz olarak insanları nasıl çalıştırdığınız, ahbap çavuş ilişkileri çerçevesinde yandaşlarınıza nasıl yardımcı olduğunuza dair gerçekler bir gün gelecek halkımıza ayrıntılı bir şekilde anlatılacaktır. Bizler sadece kulların adaletine değil, önce Yüce Allah’ın adaletine sığınarak görevlerimize devam ettik.
Ben, Belediye’deki hizmetimden önce yaptığım hizmetlerden sonra kutusuz olarak Karacabey’e döndüm. Pekâla tersini yapmayı bilebilirdim ve yapabilecek durumdaydım. Fakat her zaman yaptığım gibi önce Allah’ın adaletine inanarak, hiçbir zaman bu tür iş ve işlemleri düşünmedim ve aklımdan bile geçirmedim. Malım, mülküm, servetim açıkça ortadadır. Bankalara olan borçlarımı da bankalardan sorabilirsiniz. Şunu bilin ki, Belediye Başkanlığı döneminde servetim artmadı. Aksine, yarım milyona yakın şahsi bir borçla görevden ayrıldığım gerçeğini bir kez daha sizlere hatırlatırım.
Karacabeyli olmaktan her zaman gurur duyarak, yurt içinde ve yurt dışında her zaman Karacabey’deki anılarım ile yaşayarak, çok sevdiğim ilçeme döndükten sonra da 10 yıl süre ile saygı duyduğum Karacabey halkına hizmet etmek, benim için gurur ve iftihar vesilesi olduğu kadar bir şeref ve mutluluk vesilesi olduğunu da hiçbir zaman unutmayacağım.
Herkes bilmeli ki, Karacabey Belediyesi, ‘ağlama duvarı’ değildir. Yanlışlık ve kanunlara aykırı bir durum mevcut ise, şimdiye kadar neden adli makamlara müracaat etmediniz. Varsa ve adalete müracaat etmezseniz, namertsiniz.
Sizlere tavsiyem, Ergün Koç gerçeği ile uğraşmaktan, safsatalardan ve göz boyamaktan ibaret sosyal faaliyetler yapmaktan, insanları boş vaatler ile kandırmaktan vazgeçin. Asli işinize bakın. Ergün Koç’un bir gün değil, her gün ‘Koç’ olduğunu hiç ama hiç unutmayınız. Hayırlı vazifeler dilerim.”