Madde 24- Herkes vicdan, dini inancı ve kanaat hürriyetine sahiptir… Kimse ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatini açıklamaya zorlanamaz. Dini inanç ve kanaatinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Dini veya din duygularını yahut dinci kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. (Z.Ö.: 24’ncü madde böyle der de, Gezi olaylarında ölen bir gencin annesi CB tarafından dini inancından (alevi olmasından) dolayı yuhalattırmadı mı? Bir parti liderine (CHP) dini inancından dolayı meydanlarda her türlü hakarete taviz sözler söylemedi mi? Bunlar yapılırken insanların mezhepleri, anne ve babasından kaynaklanmıyor mu? Dinde mezhepler arası üstünlük var mıdır? Bu iktidar özellikle CB toplumumuzu neden din yönünden de ayrıştırmaktadır. Ülkemize yazık edilmiyor mu?)
Madde 25- Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebeple olursa olsun kimse düşünce ve kanaatini açıklamaya zorlanamaz ve suçlanamaz. (Z.Ö.: Türkiye’de son 13 yılda gerçekten düşünce ve kanaat hürriyeti bırakıldı mı?)
Madde 28- Basın hürdür, sansür edilemez. Basım evi kurmak için izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz… (Z.Ö.: Türkiye’de basının hür olduğunu söylemek mümkün mü? Hükümetin güdümünde olmayan, hükümeti eleştiren basın kuruluşlarına dünya da emsali görülmemiş mali cezalar gelmedi mi? Basın kuruluşlarının kapıları çerçeveleri kırılmadı mı? Kıranlar hükümetçe sırtı sıvazlanıp ödüllendirilmedi mi? Bakanlıkta makam mevki verilmedi mi? Muhalefet eden köşe yazarlarının işlerine son verilemedi mi? Gazete patronlarına “maaşını siz veriyorsunuz, sizin dediğinizi yazmak zorundalar, aksi takdirde bunun karşılığını siz görürsünüz” diye tehdit edilmedi mi? Avrupa’da basın kuruluşları “Türkiye’de basın hürriyeti yoktur” diye rapor yayınlamıyorlar mı?)
Madde 34- Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. (Z.Ö.: Gerçekten Türkiye’de toplantı ve gösteri yürüyüşü var mı? Gösteri yürüyüşüne cesaret edenler gaza, suya, plastik mermi yemeye göze almıyorlar mı? Gezi olaylarında gösteri yapanlarda silah mı vardı? En acımasızca hükümetin sert müdahalesine maruz kalmadılar mı? Yaralananlar, ölenler olmadı mı? Polisin silahı ile ölen gençler olmadı mı? Kabataş yalanını uydurularak halk hükümetçe tahrik edilmedi mi? Galeyana gelen halk gösterici gençleri dövüp ölümüne sebep olmadı mı? Tahrik altında kalan insanlar sokaklara satırlarla çıkmadı mı? Şimdi de Artvin’de yeşilliği ve ormanları korumak isteyen insanlara gaz ve su ile müdahale edilmiyor mu? Bu milletin anasına küfreden Mehmet Cengiz’e Artvin’de maden arama izni verenler, iznin iptal edilmesi için direnen Artvin halkına ve onu destekleyenlere CB, “yavru geziciler” diye hakaret etmiyor mu? CB için orman mühim değil rant mühim anlaşılan. Başbakan orman için geçici çözüm bulmuşken CB bu tepkisiyle ne yapmak istiyor? Hükümet icraatı Cumhurbaşkanında mı, yoksa Başbakanda mı? CB Türkiye’de her şeye karışmakta.)
Madde 66- Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes TÜRK’ tür. (Z.Ö.: AKP AY’yı değiştirerek TÜRK’lüğü anayasadan kaldırmak istemektedir.)
Madde 138- Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasal kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. (Z.Ö.: Anayasada ifade çok güzel de CB yargıya talimat vermiyor mu? Neticenin de kendisine bildirilmesini istemiyor mu? Yargı bağımsızlığını çiğnemiyor mu?)
Türk toplumunun AY ile derdi yok. Toplum iş, aş derdinde. AKP’de AY’yı değiştirerek TÜRK’lüğü kaldırmak ve Başkanlığı getirmek peşinde.