Bursa Karacabeyliler Derneği Başkanı Yüksel Ceylan, Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan tarafından dernek üyelerine gönderilen SMS’li sabah namazı mesajlarına tepki gösterdi.
Bursa Karacabeyliler Derneği Üyelerinin, Ali Özkan tarafından gönderilen SMS’le sabah namazına ve ardından çorbaya davet mesajları yüzünden rahatsız olduklarını ve ‘Neden bizim numaralarımızı Karacabey Belediyesine verdiniz’ diyerek kendilerine tepki gösterdiklerini belirten Dernek Başkanı Yüksel Ceylan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;
“Bursa’da yaşayan ve derneğimizin üyesi olan ve ben dahil birçok üyemize sürekli ‘yarın sabah şu camideyim, bu camideyim, halkımızla buluşacağız ve cami çıkışında ise ya simit yada çorba vereceğiz’ şeklindeki mesajlardan dolayı günde onlarca insan gerek derneği, gerekse şahsımı arayarak ‘niçin bizim telefon numaramızı Karacabey Belediyesi SMS sistemine kayıt ettirdiniz, biz kimin nerede ve ne zaman hangi camide namaz kılacağını bilmek zorunda mıyız, bu nasıl bir düşünce ve nasıl bir ruh haliyle atılan saçma sapan bir mesajdır, bir insan namaz kıldığı yeri bildirmekle neyi ispatlar ki, özelliklede Bursa’da yaşayan bir insanı, Karacabey Belediye Başkanının nerede namaz kıldığı ne ilgilendirsin ki. Belediyenin asli görevlerini yerine getirmesi gereken bir belediye başkanının böyle boş ve saçma sapan işlerle uğraşıyor olması, belediyede yapacak işi olmadığını ve oradaki bir bekçiden farksız olduğunun göstergesidir’ şeklinde tepkilerini dile getiriyorlar. Umarız ki üyelerimiz, bu türlü sözlerindeki haklılıkları kabul görüp atılan bu SMS sisteminden en kısa zamanda çıkarılır.
Özelliklede cami çıkışında sanki insanlara, simit, çay ve çorba ikramımız vardır denmesi ise insanlarımızla dalga geçmenin bir başka şekli olmalıdır. Bizlere başka belediyelerden de SMS geliyor ancak belli başlı bilgilendirmeler için. Bana göre akıllı ve hizmet yolunda olan bir insan şunu yapmalı. Evet bir Müslümanın en önemli görevidir namaz kılmak, ancak bunu nerede ve ne şekilde yaptığını da kimsenin bilmesine gerek yok, o senin dini görevindir. Ancak bana göre, ‘şu camide namaz kılacağım koşun gelin, namaz sonu bedava çorba var’ yazıp mesaj çekeceğine, Karacabey’de şu fabrikaya şu kriterlerde bir işçi alınacak mesajı atmak daha doğrudur.
Benim felsefemde hep insanlara balık yemeği değil, balık tutmayı öğretmek yatar. Ama herkesin fikridir, o fikirde o kişinin bilgi hacminin büyüklüğünü veya küçüklüğünü gösterir. Çay, çorba ve simitle 5 yıl Karacabey’e yapılacak hizmetten Karacabey halkının ve Karacabeylinin karı ne olacak bilemiyorum, ama boş işler müdürlüğü yapıp göz boyamaktan ileriye gidemeyen sisteme mahkum olan insanların sonunda onun, bunun kölesi durumuna düşeceğini kimse unutmamalı.
Karacabey’in gerçekten çok sorunları var. Örneğin Karacabey’de önceleri Buğday Ofisi vardı, ofis nasıl geriye kazanılır bunu konuşalım. Örneğin Karacabey’de Orman Bölge Müdürlüğünü gören var mı. Yok. Mustafakemalpaşa’da var oraya gidin. Örneğin Karacabey’de TEDAŞ Bölge Müdürlüğünü gören var mı? Yok. Mustafakemalpaşa’da var oraya gidin. Örneğin Karacabey’de Telekom Bölge Müdürlüğünü gören var mı? Yok. Mustafakemalpaşa’da var oraya gidin.
Bu örnekleri çoğaltmak çok mümkün. Ey halkımız, ey Karacabey, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği ellerinizin arasından kayıp gidiyor ve bir çoğu da buna cami önlerinde dağıtılan bir çanak çorba için alkış tutuyor. Yapmayın yazıktır Karacabey ve Karacabeylilere çay, simit ve çorba dağıtarak Karacabey’e 5 kayıp yıl yaşatmayın, bırakın bunları. İnsanlara çorba yemeyi değil, çorba yapmayı öğretin ki ellerinde bir meslekleri olsun. Onlar daha sonra nasıl olsa çorba yemeği de öğrenirler.”