Daha önce yazmıştım, edebiyatçı değil, teknik adamım, denklemleri severim diye. Evet yine denklem kurdum. Erdoğan ile Türkiye’de terör estiren 40 bin canın katili Öcalan birleştiler. Şimdi Türkiye’yi bölme peşindeler.
13 yıldır Türkiye’de adeta Erdoğan ne dedi ise oluyor. Aksine bir ses çıkmaz kendi partisinden. Onun her sözü emirdir ve yerine getirilmelidir. STK karşı çıksa da en ağır hakaretlere hatta “vatan hainliği” ile bile suçlanıyorlar. Arada bir B. Arınç bir şeyler söylüyor oda fırçayı yiyor oturuyor.
Kürt sorunu çözüm paketi diye 10 maddelik Öcalan’ın önerisi sunuldu. Hükümet ve HDP heyeti Dolmabahçe’de bir araya geldi. Metin açıklandı. Bu metin Erdoğan’ın bilgisi, onayı olmadan hükümet tarafından açıklanabilir mi? Buna imkan var mı? Türkiye’de hükümet var ama son sözü Erdoğan söyler ve söylediği de kabul edilir.
Öcalan biraz daha demokrat davranıyor. Kandil’in fikrini alıyor. HDP’nin görüşlerini alıyor, ondan sonra metni hazırlıyor ve hükümetimize direktif veriyor.
10 madde okunduğunda sade vatandaşın anlaması mümkün değil. İçi tutanaklarla dolu, görünürde demokratik paket. Paket PKK isteklerini dillendiriyor. Bu istekler ırkçı ve etnik temele dayalı istekler. İçeriği açıklandığında birçok maddeye herkesin karşı çıkacağı soyut 10 başlık.
2010 anayasa reformunda AKP ve HDP birleşerek ‘yetmez ama evet’ demişlerdi. Şimdi bu 10 madde de yetmez ama evet var. Bunun devamı gelecek. Türkiye bölünecek hesabı içindeler.
Başbakan Davutoğlu “Silah bırakmanın âmâsı olmaz. Ciddi adımlar gördüğümüzde bizde gereğini yapacağız” diyor. Kandil’de “Hükümet adım atmalı, isteklerimiz yerine getirilmeli, ondan sonra silah bırakılır” diyor. Gelinen nokta ‘al takke ver külah’. Hükümet 7 Haziran seçimlerine kadar silah sesi duymak istemiyor. Anaların gözyaşı dinsinin peşinde de, seçim sonrası içinde ‘Allah kerim’ diyor. Yani çözümün peşinde değil oy peşinde.
HDP Eşbaşkanı Demirtaş, hazırlanan 10 maddenin özü itibariyle Öcalan’ın çağrısıyla %99.9 aynı olduğunu söylüyor. B. Arınç’ta, S.Süreyya Önder’in açıkladığı 10 maddelik çözüm süreci metninin ilk halinden %60 değiştiğini söylüyor. Bu metin 7 ay önce açıklanacaktı. Hükümet bunu savsakladı ve seçim öncesine denk getirerek “PKK silah bırakacak dağdan inecek havası yaratılarak” çözüm olacaklarını 35 TV kanalından yayınlatarak ve yorumcularına verdiği talimatla kendine göre zafer peşinde, oy peşinde, rant peşinde. Bilmeliler ki artık bu numaraları halk yutmuyor.
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, PKK silah bırakma çağrısı üzerine ‘bu barışın sağlanması için son fırsat’ diyor. Türkiye artık yeni bir Türkiye olacak. Türkiye’de herkes eşit ve özgür olacak. (Z.Ö. Biliniz ki Türkiye’de herkes eşit, ayrılık şarkıları söylemenize gerek yok) Herkes ana dilinde eğitim görecek. (Z.Ö. Bu ülkede sadece kürt ırkı yok. Almanya, Almanca bilmeyene bile ülkesinde oturma izni vermiyor) Kendi diliyle kendi kültürüyle yaşama olanağına sahip olacak. Bunları da anayasa değişikliğiyle hayata geçirmeyle önü açılacak. Eşitlik için özgürlük için mücadele etmeye devam edeceğiz diyor. İsteklerinin yerine getirilmesi tehdidinde bulunuyor.
AKP ve Erdoğan, ‘Yeni Türkiye’ diyor. Israrda ediyorlar. Neden yeni Türkiye istedikleri anayasa değişikliği için 400 vekil istedikleri Pervin Buldan’ın ifadelerinde açıkça belli oluyor.
Türkiye’de 7 Haziran’da AKP iktidarda kalırsa manzara şu olacak.
A: AKP’nin ileri demokrasisi = Su-Toma-Gaz-Silah.
B: AKP’nin yeni Türkiye’si = Özerklik ve Türkiye’nin bölünmesi.