Özgecan bir gençti, daldaki bir filiz gibiydi. Hayalleri vardı. Okumak, ailesine, devletine faydalı bir insan olacak azmi vardı. Bir serseri, bir hain, insan olmayan vahşi bir yaratık, onu bu dünyadan aldı. Böyle bir vahşet görülmedi, duyulmadı. Bıçakla vücudunu yaralayan, ellerini canlı canlı kesen, ölmedi diye başına levye ile vuran, bunlar yetmezmiş gibi yakan insan olamaz.
Özgecan rahat uyu. Toprağın bol olsun, ruhun şad olsun, mekanın cennet olsun. Ailene, kardeşlerine Allah sabırlar versin. Senin katlinden hepimiz suçluyuz. Seni katleden insanları bizim eğitimimiz yetiştirdi. Okullarda insanları iyi eğitemedik. Camilerde hutbelerde topluma insan sevgisi, ahlak nedir, kul hakkı nedir, “Allah’ın verdiği canı sadece Allah alır” Kuran’ın emrini insanlara öğretemedik.
Özgecan sen toplumun vicdanı oldun. Seni öldüren canileri bu cinayetlere bazı söylemler teşvik etti. Her tarafımızdan pislik akar hale geldik. Densiz insanlar, ne söylediğini bilmeyen sözün nereye gideceğini bilmeyen insanlar sardı etrafımızı. İşte bu nedenlerle kadına yönelik şiddet 7 yılda %1400 arttı. Son on yılda 5 bine yakın kadın katledildi. Sadece 2014 yılında 294 kadın katledildi. Bugünkü iktidar ve yandaşları bu vahşileri yarattılar.
13 yıllık muhafazakâr iktidarın yarattığı ve yaşattığı cinayetlere davetiye çıkaran şu sözleri aklınızdan çıkarmayın. Cumhurbaşkanı çıkıyor, kadınlarla erkeklerin eşit olmadığını, bunun fıtratlarına ters düştüğünü söylüyor. Erkeklerin üstünlüğü üzerinden propaganda yürütüyorlar. Bülent Arınç çıkıyor “kadın iffetli olacak, herkesin içinde kahkaha atmayacak, makyaj yapan kadının kaportası bozuktur” diyor. Bu ülkenin okullarında yetişen ilahiyatçı “ananızın diz üstü görünse bile bu tahriktir” diyor. (Z.Ö. Bu ne sapıklıktır, rezilliğin ifadesidir bu) Bir başka ilahiyatçı çıkıyor “6 yaşındaki kızla evlenilir” diyor. (Z.Ö. Allah belanı versin ahlaksız) Bir diğeri “çalışan kadın fuhuşa davetiye çıkarır” diyor. (Z.Ö. Sen karını kızını sokağa dahi çıkarma sapık) Bir başkası “kadının işi doğurmaktır”, “kadın öncelikli meselemiz değildir” Bir prof. “hamile kadın sokağa çıkmasın” diyor. Bir AKP’li “cinsel tacize uğrayan kadın konuşmasın” Bir diğeri “suç işleme günah işleme özgürlüğümüz vardır” diyor. Diyanet işleri işi gücü bırakmış “el ele tutuşmaktan uzak durun” fetvası çıkarıyor. Cumhurbaşkanı kadının kaç çocuk yapacağına nasıl giyeceğine karışıyor. “Kürtaj cinayettir, doğum kontrolü vatana ihanettir” diyor. Bütün bunlar AKP iktidarının kadına bakış açısıdır.
Adına Nihat Doğan denilen bir densiz, işlenen bu cinayeti mini eteğe ve laikliğe bağlıyor. Utanmaz rezil insan, Pozantı cezaevinde erkek çocuklarına tecavüz edilmişti. O çocuklar mini etek mi giyiyorlardı? Ağababaların çok sevdiği S.Arabistan’da bir imam öz kızına tecavüz etti. Şu anda hapiste. S.Arabistan da laiklik mi var? Nihat Doğan, senin bu sözlerinden dolayı sevdiğin kulüp seni üyeliğinden ihraç etti. Program yaptığın TV kanalından kovdular. Bu toplum seni dışladı. Haklılarda. Sen bundan sonraki cinayetlerinde azmettiricisin. Sen üzülme N.Doğan, Erdoğan seni TRT’ye sokar. Kültür Bakanlığında müsteşar yapar yada milletvekili olursun.
AB Bakanı Volkan Bozkır “Şayet benim kızımın başına böyle bir şey gelseydi, ben elime silahı alır, bunun cezasını kendim verirdim. Bunun cezasına da katlanırdım” diyor. Bu söz Türkiye’de hukukun kalmadığının itirafıdır. Ülkedeki insanları ayrıştırdınız, düşman ettiniz, bu yetmiyormuş gibi şimdide kan davası peşindesiniz. Hayret bizi kimler yönetiyor. Amcası, dayısı, kardeşi, babası öldürülen bir vatandaş “cezasını ben veririm” diye katil mi olacak. Cana can, kana kan mı diyecek, bu ne aymazlıktır böyle.
Savcılar, hakimler böyle canavarlara ceza verirken, kravat taktı diye, mahkemede sakin durdu diye cezası hafiflemeli midir? Bu caniler sizlerin ceza azaltmasından devletin aflarından cesaret alıyorlar.
Özgecan’ın katledilmesinin infiali için bütün Türkiye ayaklandı. Bütün şehirlerde protesto gösterileri yapıldı. Gazete fotoğraflarına baktığımızda çok az türbanlı kız ve kadın görünüyor. Bursa’daki etkinlikte de gözlerimle şahit oldum. 3-5 kişilerdi. Bu türbanlılar taciz ve tecavüzü normal mi görüyorlar? Veya yukarıdan aldıkları emirle tacizi abartmayın diyenlerin sözlerini mi dikkate alıyorlar.
TBMM’de kadına yönelik şiddetin sebebin araştıran komisyon üyesi AKP’li İsmet Uçma, “insanı cibilliyetine göre eğitime tabi tutmak gerekir” diyor. Öğretmeni, mini eteklere karşı tim kurma peşinde. MV. cibilliyetlere göre eğitim peşinde. Allah bu zihniyette olanlardan bu ülkeyi korusun.