Cumhurbaşkanına, İst. Büyükşehir Belediye Başkanıyken yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak 29 dava açıldı. Davalar, kamu taşıma biletlerinde, resmi evrakta ve kayıtlarda sahtecilik ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak iddiasıyla iddianame hazırlık 2002/341.. esas 2002/31.. dosyalarıyla açıldı. (Z.Ö. Bizim bir atasözümüz var, ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’) Milli Görüş, “Böyle ağır iddialar yöneltilen bir belediye başkanımız nasıl olur” demediler.
İGDAŞ yönetim kurulu eski başkanı Mustafa Açıkalın, bugün AKP milletvekili ve TÜRGEV kurucusu. İst. Bld. İştirakler eski daire başkanı Necmi Kadıoğlu itiraf etmişti. “Tek amaç Erdoğan’ı siyasi bir güç haline getirmek” Erdoğan başbakan oldu (şimdi cumhurbaşkanı). Kadıoğlu da Esenyurt belediye başkanı.
6 Aralık 2002, Erdoğan gazetelere “Türkiye’de ciddi yolsuzluk var. Ekibimiz bu yolsuzlukların damarına girmiş durumda. Bunları kısa zamanda ifşa edeceğiz.” (Z.Ö. Gerçekten böylemi oldu yoksa tam tersi mi) Erdoğan’ın ekibimiz dediklerinden bir kaçını kaleme alalım. Kemal Unakıtan (Hakkında 9 dava var. Bakan iken mali yasalardan 7’si değiştirildi. Naylon fatura vs.), Hilmi Güler (Eski Enerji ve Tabi Kay. Bakanı), Ali Timur (Hazine yardım yolsuzluğu. İkametini Hollanda’da gösterdi. Polis kendisini ararken seçim kampanyası yürüttü. Giresun’dan milletvekili seçildi. (Z.Ö. İşte Türkiye’deki adalet. Adalete güvenmiyorum dersen, suçluda oluyorsun)
Binali Yıldırım İDO genel müdürüydü. Görevden alındı. Mehmet Sekmen görevden alındı şimdi milletvekili. Halil Ürün, Atatürk’e hakaret suçundan mahkumdu. Cezası şartlı salıvermeden ertelendi. Yahya Baş, Güngören Bld. Bşk., Recep Koral, Gaziosmanpaşa Bld. Bşk. Her ikisinin de yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmaktan çok sayıda dosyası var. Nurettin Canikli (şimdi bakan), Kemalettin Göktaş (şimdi milletvekili). (Z.Ö. Burada ismini yazmadığım pek çok İst. Belediyesinde o zaman görevli insan var)
Tüm bu kişilerin yargı önüne çıkması için gece gündüz çalışan CHP İst. İl Başkanı Mehmet Bölük, 13 Haziran 2007 tarihinde Ukrayna’da trafik kazasında hayatını kaybetti. (Z.Ö. Kendisini rahmet ve minnetle anıyoruz) Son sözü şunlar oluyor; “Yolsuzluk yapanlar, ihaleye fesat karıştırmaktan yargılananlar, bu ülkede parti kurabiliyor. Milletvekili seçilebiliyorlar. Hatta başbakan olabiliyorlar. Devlet bürokrasisinde genel müdür ve müsteşar olarak görev yapabiliyorlar. Dokunulmazlık zırhı kuşandıkları için yargılanamıyorlar. Sonrada pişkin pişkin dürüstlükten, ‘yolsuzluklara damardan girmekten’ bahsediyorlardı. İst. Belediyesi ve BİT’lerdeki yolsuzluklarla ilgili yıllarca çalışma yapan bir yurttaş olarak Tayyip’in belediye başkanlığı dönemindeki yönetim anlayışını, yöntemlerini bir kez daha kamuoyuna hatırlatma ihtiyacı hissettim. Tayyip bilinmeyen bir kişi değildir. Yolsuzluklarıyla, beceriksizlikleriyle İstanbul’a damgasını vuran Tayyip’in Başbakan olunca Türkiye’yi de İstanbul gibi yöneteceğini düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. Tanrı Türkiye’yi Tayyip’ten korusun.” (Z.Ö. Ey rahmetli insan, o şimdi de Türkiye’ye sonsuz yetkilerle Türk usulü başkan olmak istiyor.)