Saadet Partisi (SP) Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, Ortadoğu coğrafyasını yeniden şekillendirmek isteyenlerin emellerine ulaşmak için çalıştığını söyleyerek, son günlerde yaşanan olaylara dikkat çekti.
Irak ve Suriye’nin istikrarsızlaştırıldıktan sonra sıranın Türkiye’ye geldiği uyarısını yapan Koçak, “Bayramda çok fazla sevinebildiğimizi söyleyemeyiz. Zira bu bayram da yine İslam ülkelerinde kan ve gözyaşı vardı. Özellikle komşularımız Irak ve Suriye de yaşananlar Müslümanları derinden yaralamaktadır. IŞİD ve PYD güçleri Kobani de çatışıyor ama Türkiye yanıyor. Ateş Türkiye’ye sıçradı.” dedi.
“İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilimiz ve ilçemizde olaylar dalga dalga yurdumuzu sardı. Sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Ölenler, yaralılar, maddi hasarlar. Ne oluyor Allah aşkına” diyen Saadet Partili Koçak, “Kendi elimizle kendimizi felakete doğru sürüklüyoruz.” uyarısında bulundu.
Koçak, “Birilerine rahat, huzur, barış, kardeşlik batıyor olabilir, rahatsız ediyor olabilir. Unutulmamalıdır ki bu hadiselerden kimse fayda görmez. Ülke zarar görür. Ülkedeki huzur, kardeşlik ve barış bozulur. Terör artar, anarşi olur. Kaos oluşur. Ekonomi bozulur. Bu girdap herkesi yutar.” diyerek, istenilenin de bu olduğunu söyledi.
SP İlçe Başkanı Koçak, açıklamasına şöyle devam etti: “Siyonist, küresel emperyalistler özellikle Türkiye’yi bu ateş çemberinin içine çekebilmek için yıllardan beri planlı bir şekilde çalışma yürütmektedirler. Asırları alan bu çalışmaların amacı bellidir. Önce bütün komşularımızla kavgalı, nizalı hale gelmemiz, sıfır sorundan sorunlar yumağına dönüşen dış politikamız, ekonomik sıkıntılarımız, içinde bulunduğumuz milli, manevi ve ahlaki tahribat oynanan oyunların bir parçasıdır.
Arz-ı Mev’ud için bölgede güçlü, etkili bir devlet istemiyorlar. Borçlandırıyorlar, işsiz bırakıyorlar, aç bırakıyorlar, dinimizden uzaklaştırıyorlar, milli ve manevi değerlerini tahrip ediyorlar, yüzyıllardır bir arada yaşamış aziz milletimizin evlatlarını birbirine kırdırıyorlar. Amaç aynı ve tek. Büyük İsrail’in kurulması.
Yaşadığımız olayların hiçbirisi tesadüfî olaylar değildir. Hepsi büyük bir planın parçasıdır. Asıl plan Büyük İsrail Projesi’dir. 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı bütün haritaları değiştirmişti. Bundan yüzyıl önce, Osmanlı imparatorluğu yıkılmış, Hilafet yok edilmiş, Müslümanlar imamesi kırılmış tespih taneleri gibi darmadağın edilmişti. Bunun ardından İsrail devleti kurulmuştu. Şimdi 2014’teyiz. Küresel taksimin Yüzüncü yılındayız. Ve bugün sınırlar yeniden tanzim ediliyor. IŞİD bahane edilerek, ‘Böl-parçala ve yok et taktiği’ acımasızca uygulanıyor. Zaten bölünmüş bir coğrafya daha da küçük parçalara bölünüyor. ‘Mikro Devletçikler’ kuruluyor. İslam ümmeti, ‘Kürt, Türk, Şii, Sünni, Arap, Acem’ denilerek, her türlü etnik ve mezhebi farklılıklar tahrik edilerek birbirine düşürülüyor. Nihai hedef ise hiç şüphe yok ki Türkiye’dir. Türkiye’nin bölünmesi, parçalanmasıdır.”