CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, 62. Hükümet’in açıkladığı programı sert dille eleştirerek, önceki AKP hükümetlerinde olduğu gibi tarım sektörünün ve milyonlarca çiftçinin, köylünün yine görmezden gelindiğini söyledi. Bir tarım ülkesiyken Türkiye’nin son 11 yılın 9’unda tarımda net dış ticaret açığı verdiğini ve dışa bağımlı hale geldiğini kaydeden Demiröz, “Türkiye’de çiftçi başına borç, 10 bin 666 TL’ye yükseldi. Bugün çiftçi mazot kullanırken ‘Maliye’ye’, gübre ve ilaç kullanırken ‘tüccara’, elektrik kullanırken de ‘TEDAŞ’a çalışıyor. Ama Hükümet programında bunların hiçbirisinden söz edilmiyor” dedi.
CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından TBMM’de açıklanan 62. Hükümet programını sert dille eleştirdi.
10 yılda 2,5 milyon çiftçi tarımdan koptu
62. Hükümet programının da önceki AKP programlarından farklı olmadığını ve çiftçilerin yine görmezden gelindiğini dile getiren İlhan Demiröz, “AKP politikalarında ve hükümet programlarında çiftçi desteklenmeyerek vergilendirildi, üretim düşerek ithalat patladı, çiftçi icra, haciz borç kıskacına saplandı; kırda yoksulluk arttı; şehre göç edenler perişan, gıda yardımlarına muhtaç hale geldi; tarım arazileri amaç dışı kullanıldı ve kullanılmaya devam ediliyor” diye konuştu.
Türkiye’nin kişi başına çiftçi geliri açısından dünyada 22. sırada bulunduğuna, tarım ürünleri ihracatında da 23. sıraya gerilediğine dikkat çeken Demiröz, “10 yılda tarım yapılan alanların yüzde 25’i terk edildi ve son 10 yılda 2,5 milyon nüfus tarımdan koptu” dedi.
Demiröz, “Hükümet’in tarım desteklerini belli bir oranda arttırdığı, 2014’te bu rakamın 9,7 milyar TL olduğu doğrudur; ancak mazot üzerinden alınan yüksek vergiyle bu destekler fazlasıyla geri alınıyor” diye konuştu.
AKP kendi çıkardığı yasayı uygulamıyor
AKP’nin 2006 yılında çıkarttığı 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 21. maddesiyle her yıl GSMH’nın en az yüzde 1’nin tarımsal desteklemelere ayrılacağını hükme bağlandığını anımsatan İlhan Demiröz, bu kanun çerçevesinde hükümetin çiftçiye 40 milyar TL borcunun bulunduğunu söyledi. Demiröz, sözlerine şöyle devam etti:
“Çiftçinin TCZB ve TKK’ne borcu, 22 milyar TL(10 yıl öncesine göre artış 40 kat); bankalara kredi borcu, 32 milyar TL, çiftçi başına borç ise 10 bin 666 TL’ye yükseldi. AKP politikaları çiftçiye vergi zulmü olarak yansıdı. Bugün çiftçimiz mazot kullanırken ‘Maliyeye’, gübre ve ilaç kullanırken ‘tüccara’, elektrik kullanırken de ‘TEDAŞ’a çalışıyorlar.”
Türkiye’nin AKP iktidarlarının da dahil olduğu çeyrek yüzyılı aşkın süredir uygulanan yanlış politikalar sonucu bugün ot ve samanı bile ithal etmek zorunda kalan bir ülke haline geldiğini kaydeden İlhan Demiröz, “Türkiye, son 11 yılın 9’unda tarım ürünleri dış ticareti net açık verdi. Türkiye gıda maddeleri dış ticaretinde net ihracatçı, tarımsal hammadde dış ticaretinde ise net ithalatçı konumunda şu an” dedi.
Programda girdi maliyetleri, borçlar, ithalat neden yok?
Yanlış tarım politikasının hayvancılıkta da olumsuz yansımaları olduğunu dile getiren Demiröz, “Türkiye 2010-2013 dönemimde yaklaşık 3,5 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithal etti. Bu dönemde yaklaşık 3,5 milyon baş canlı hayvan ithalatı yapıldı, karkas sığır eti ithalatı da 200 bin tona ulaştı. AKP hükümetleri küçük üreticileri kaderlerine terk ederken büyük sermaye ve üreticileri, ithalatçıları teşvik etti” diye konuştu.
62. Hükümet’in bir takım rakamlarla göz boyadığını ve toplumu yanılttığını kaydeden İlhan Demiröz, hiçbir AKP programında çiftçilerin borçlarından, artan girdi maliyetlerinden, gerileyen ihracat ve artan ithalat miktarından, tarımda dışa bağımlılıktan söz edilmediğini dile getirerek, 62. Hükümet’e şu çağrıda bulundu:
“Önümüzdeki günlerde görüşülecek olan Torba Yasa’da çiftçilerin TEDAŞ, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi borçlarının faizleri silinmeli ve anapara taksitlendirilmeli. Tarımsal destekler gözden geçirilmeli. Girdi maliyetleri düşürülmeli. Kurban Bayramı’nın yaklaştığı bugünlerde canlı hayvan ithalatına izin verilmemeli. Üretici ve tüketici arasındaki fiyat dengesizliğinin önüne geçilmesi gibi acil önlemler alınmalı. Sulama yatırımlarına öncelik verilmeli. Bu yatırımların toplulaştırma ile koordineli bir şekilde yapılmalı. Ziraat Mühendisi, Gıda Mühendisi, Su Ürünleri Mühendisi ve Veteriner arkadaşlarımız da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı’nın söz verdiği 6.000 kadroyu bekliyorlar.”