Karacabey Eğitim Sen Temsilciliği, üyelerini geleneksel olarak düzenlediği dayanışma yemeğinde bir araya getirdi. Özcanlar Düğün Salonu’nda gerçekleşen programa Karacabey Eğitim Sen üyelerinin yanı sıra Bursa Şubesi yöneticileri, CHP ve ADD yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Eğitim Sen Karacabey Baş Temsilcisi Zakir Üngör, “Kurulduğu günden bu yana emeğin, kardeşliğin, özgürlüğün bayrağını yükselten Eğitim Sen, hangi şartlar altında olursa olsun mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. Eğitim Sen’in mücadele geleneği, ezilenlerin tarihsel mücadele geleneğinden kopuk değerlendirilemez. Bu gelenek günün şartlarına göre ilkesiz, pragmatist bir anlayış olmayıp kökü derinlerde olan bir özgürlük mücadelesidir.
Özellikle yerel seçimler sonrası toplumun düştüğü karamsarlık, yılgınlık, bıkkınlık ortadayken, bize düşen görev daha bir anlam kazanmaktadır. Uygulanan piyasacı, gerici, ekonomi politik, bütün halkı yoksullaştırırken, bir yandan da ironik bir şekilde kitleleri yedeklemeyi başarmaktadır. Sosyal devlet görünümünde oluşturulan sadaka toplumu, cellâdını bir kurtarıcı olarak algılamaktadır.
Uygulanan yıkım politikaları, eğitimi de hızla piyasacı, gerici bir niteliğe büründürmekte ve sistem böylece kendini yeniden üretmektedir. Sadece ekonomi ile yetinmeyen statükonun yeni sahibi, kendine bağımlı bir hukuk sistemi, kolluk kuvveti, medya, sendika yaratarak, siyasi alanın dışındaki alanlardaki uygulamalarını da bunlar aracılığı ile sürdürmektedir. Açık bir örnek verirsek, yandaş sendikanın 1 Mayıs kutlamaları için yapmış olduğu açıklama durumu anlatmaya fazlasıyla yeter.
İçinden çıkılamaz hale gelmiş politikalar ortadayken, gündem sadece ‘Cumhurbaşkanı kim olsun?’ gibi dar alanlara hapsedilmekte, diğer sorunların üzeri örtülmektedir. Oysa işçinin, köylünün, memurun, öğrencinin, kadınların, emeklinin asıl sorunu bu değil. Başkalarının sorunu emekçinin asıl sorunuymuş gibi dayatılmakta, toplum kendine ve sorunlarına yabancılaştırılmaktadır.
Yıkım sadece toplumsal yaşamda olmayıp, ekolojik dengede de devam etmektedir. Uygulanan Neo Liberal politikaların elverdiği ölçüde, bütün doğa kar uğruna talan edilmekte, beton yığınına çevrilmekte, yoksul için bedava olan hava, su, toprak, orman gibi doğanın nimetleri yok edilmekte ve ne yazık ki bu yıkım, yoksula da alkışlatılmaktadır.
Aynı yıkım insanın fiziksel yapısına da yönelmektedir. Oluşturulan bu iklim içerisinde sanayide, tersanede, yol yapımında, köprü yapımında, tarla yollarında, işçi ölümleri artarak devam etmekte ve bu doğal bir olguymuş gibi karşılanmaktadır. Bu yıkım kadınlarımıza yönelmekte, kadınlarımız sokak ortasında şiddet görmekte, çoğu zaman da öldürülmektedir. Bu acımasız politikalar, hayatın bütün alanlarında bir birini besleyerek büyümektedir.
Böyle bir zamanda günü kurtarmaya, anlamsız çekişmelere, oy uğruna popülist söylemlere yer vermeden, bütün muhalifler olarak kendimizi tekrar gözden geçirmeli, eksikliklerimizi tespit etmeli ve yaşamı yeniden örgütlemeliyiz. Karanlığa karşı gözlerimizi kapatmamalıyız.
İşte tam bu noktada, Eğitim Sen ve onun gibi yapılara büyük görev düşmektedir. Yılgınlığa, umutsuzluğa, vurdumduymazlığa izin vermeden, toplumu aydınlatma görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeliyiz. Bu zorbalığa hep beraber karşı durmalı, mücadeleyi yükseltmeliyiz. Geziden yükselen sese kayıtsız kalmamalıyız” dedi.
Ardından konuşan Eğitim Sen Bursa İl Başkanı Güney Özkılınç, iktidarın yasalaştırdığı 4+4+4 sisteminin yol açtığı sorunlardan ve dershanelerin kapatılmasıyla gündeme gelen özel okullara kaynak aktarılması konularına değindi.
Devlet okullarına hiç yardım yapılmadığını, bu nedenle velilerden toplanan paralarla okulların ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını söyleyen Özkılınç, “Devlet yoksul ailelerin çocuklarının okuduğu kendi okullarına bir lira para göndermezken, maddi durumu yerinde olan ailelerin çocuklarını gönderdiği özel okullara öğrenci başına bin 500 TL yardım yapmayı vaat ediyor. Devlet okullarına öğrenci başına bırakın bin 500 TL’yi, 100-200 TL göndermiş olsa, okulların birçok sorunu çözülür ve velilerden para toplamaya gerek kalmaz. Anayasanın 42. maddesinde; ‘İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır’ ibaresi varken, devlet kendi okulları yerine özel okullara kaynak aktaramaz, aktarmamalıdır. Eğer kullanılacak bir kaynak var ise bu devlet okullarına kullandırılmalıdır” şeklinde konuştu.
Gündemde olan Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nden bahseden Özkılınç, iktidara yakın bir memur sendikasının Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ni kendine üye toplamak için kullandığını ileri sürerek, “Beş üye getir, koltuğu kap” denildiğini söyledi.
Konuşmasının ardından geçtiğimiz yıl emekliye ayrılan Teknoloji Tasarım Öğretmeni Kadriye Serap Şahin’e bir plaket sunan Eğitim Sen Bursa İl Başkanı Güney Özkılınç, mücadeleden emekliye ayrılmanın söz konusu olmadığını dile getirerek, “Emekliye ayrılan tüm üyelerimizi mücadele saflarında görmek istiyoruz” diye konuştu.
Katılımcıların Eğitim Sen Karacabey Müzik Topluluğu’nun seslendirdiği türküler ve halaylarla unutulmaz anlar yaşadığı gece, Gençlik Hizmetleri Spor Müdürü Ayhan Sağlam’ın seslendirdiği müzikler eşliğinde sona erdi.