Karacabey Belediye Başkanı ve Demokrat Parti (DP) Belediye Başkan Adayı Ergün Koç, bir milyon 75 bin metrekare alanı, sanayi ve depolama imarına açtıklarını belirterek, yatırımcılara kırmızı halı serdiklerini söyledi.
Birçok firmanın Karacabey’e gelmesini sağladıklarını dile getiren Koç, “İnsanların nasıl yemlendiklerini biliyor musunuz?” diyerek de göndermede bulundu.
Karacabeylilere iş imkanı yaratmak için yoğun çapa sarf ettiklerinin altını çizen Başkan Koç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İnsanlara hırsızlık, ursuzluk yerine aş ve iş yaratılması için çaba sarf etmemizi, kapı kapı dolaşıp ekonomik imkânların genişletilmesi yönünde mücadele vermemizi, bazı gözü dönmüş ve dünyayı bilmeyen insanlar tarafında eleştiri konusu yapabilir.
Bugüne değin, Emir Azmağı Mevki’inde 650 bin metrekare, İzmir yolunun sağında 550 bin metrekare ve Paşa Çayırı Mevkii’nde 550 bin metrekare sanayiye açılmak kaydıyla yaklaşık 1 milyon 750 bin metrekare yeni sanayi ve depolama alanlarının açılmasından bazılarının haberi olmayabilir. Ayrıca yaklaşık 8 aydır ilgili bakanlık ve kuruluşlar nezdinde yeni bir bölgenin imara açılması yönündeki çabalarımızın sonuna gelindiğini belirtmeliyim.
Böylelikle, Sütaş, Tarfaş, Nestle, Matay, Ormetal, Kaplam, Haksan, Ülker, Sarten, Sezer Makine, NSK Rota, MSK, Fimaks, Limagrain, Agromar gibi firmaların yöremize gelmeleri ve bazılarının kapasite arttırılmaları yapmalarının önünün açıldığını bazıları bilmeyebilir.
Bu firmalarda binlerce kişi ve gencin iş bulmasına imkan sağlandı. Bu çabaları bilmeyenler ve görmeyenler, ilgili firmaların yetkililerine danışarak, ne türlü kolaylıklar sağlandığı öğrenebilir. Tesislerin yöremize gelmeleri veya kapasitelerini arttırılmaları için Belediyemiz imkanları kullanılarak tesislere kırmızı halı serildiği herkes tarafından bilinmektedir.
Bizim, bazıları gibi ayakkabı kutularımız yok. Bugüne kadar aldığımız talim, terbiye, eğitim çerçevesinde hazırlanmış pek çok projelerimize ilişkin kutularımız vardır. Ne yazık ki, renkli kağıtların konulduğu ve saklandığı boş ayakkabı kutularımız yoktur. Hayır, hasenat yapacak ve yardım sağlayacak vakfımız veya buna benzer kuruluşumuz da yoktur. Kendi gücümüzle, hayır, hasenat yapabilirsek ne mutlu bize.
Bazılarının yöremizde insanları acaba nasıl yemlediklerini ve onları ikna edebilmek için nasıl devlet imkânlarının kullanıldığını görüyor musunuz ve biliyor musunuz?”