Karacabey Eğitim Sen Temsilciliği, başörtüsü yasağının kaldırılmasının, kamuoyuna “Kılık kıyafet özgürlüğü” olarak yansıtılmaya çalışıldığını belirterek AKP’ye tepki gösterdi.
Eğitim emekçilerini, özgür giyim kuşam yönünde süresiz tutum almaya davet eden Eğitim Sen Temsilciliği, başörtüsünün kaldırılması ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Başbakanın açıkladığı ‘Demokratikleşme Paketi’ ile kamuda TSK, Emniyet ve Adliyelerde Hakim ve Savcılar dışında hizmet sunan kamu görevlileri açısından başörtüsü yasağının kaldırılması, Başbakan başta olmak üzere, siyasi iktidar temsilcileri tarafından kamuoyunda ‘kılık kıyafet özgürlüğü’ olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Demokratikleşme paketinin içeriğine bakıldığında, yıllardır çözüm bekleyen sorunlara kalıcı çözümler getirmek bir yana; ülkenin temel demokrasi sorunlarının yanına bile yaklaşamadığı görülmektedir.
Kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması, iddia edildiğinin aksine, kılık kıyafet özgürlüğü anlamına gelmemektedir. Yıllardır iktidarından muhalefetine tüm partiler tarafından önemli bir inanç istismarı olarak ve toplumu bölerek birbirine karşı kışkırtmak amaçlı olarak kullanılan başörtüsü, özellikle mevcut iktidar tarafından yeni bir istismar ve siyasi rant aracı olarak kullanılmak istenmektedir.
Bu iktidarın kendi siyasal tercihlerini toplumsallaştırmanın ve kendi tek tipini yaratmanın bir adımıdır. Ayrıca sorun sadece ‘başörtüsü serbestliğine’ indirilemeyecek kadar derindir. Bugüne kadar okullarda önce eğitim programının (müfredatın) içeriğine dini öğelerin yerleştirilmesi ile başlayan, zorunlu din dersleri ve zorunlu seçmeli din dersleri ile derinleştirilen sonradan kılık kıyafet tartışmaları ile devam eden tartışmalar, eğitim sisteminde yaşanan yoğun muhafazakârlaştırma hamlelerinin bir sonucudur.
1982 tarihli, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelikte yapılan değişiklik, kamuda kılık kıyafet serbestliği değil, sadece başörtüsüne yönelik bir düzenleme yapıldığını göstermektedir. Yönetmelikte kamu personelinin kılık kıyafetine ilişkin aşırı düzenleyici ve yasakçı zihniyet, siyasi iktidarın başörtüsü üzerinden yeni bir siyasi rant alanı yaratmaya çalıştığını göstermiştir.
Yıllardır, özellikle halkın dini duygularının istismarı üzerinden siyaset yapan hükümet, kılık kıyafet serbestliği konusunda yasakçı tutumunu aynen sürdürmektedir. Kamu emekçilerinin nasıl giyineceğinin son derece ayrıntılı ve katı kuralların olduğu bir yönetmelikle belirlenmiş olması, hükümetin ‘kendine demokrat’ ve ‘sahte özgürlükçü’ kimliğini bir kez daha göstermiştir.
Okulda din derslerinin yarattığı eşitsizlikler, tek din, tek mezhep dışındaki inanç gruplarına yönelik ayrımcı uygulamaların arttığı bir dönemde, bir taraftan kamuda kılık kıyafet özgürlüğü söylemini kullanıp, diğer taraftan sadece başörtüsü serbestliğini getirerek bunun ‘kılık kıyafet özgürlüğü’ olarak yansıtılması, özgürlük kavramının içinin boşaltılmasından başka bir anlam taşımamaktadır.
Hükümetin baştan aşağı yasaklar ve kısıtlamalarla dolu olan kılık kıyafet yönetmeliği ile kamuda fiilen ‘tek tip’ kıyafet uygulamasına devam kararı alması, kılık kıyafet serbestliği üzerinden yapılan bütün söylem ve değerlendirmelerin içinin tamamen boş olduğunu göstermiştir.
1982 yılında, 12 Eylül darbeci zihniyetinin gölgesinde hazırlanan ve yayınlanan kılık kıyafet yönetmeliğindeki yasakçı uygulamaların, 12 Eylül zihniyetini haklı çıkarırcasına en küçük bir değişiklik olmaksızın sürdürülmesi kabul edilemez. Özellikle kılık kıyafet serbestliği adı altında atılan adımlar ve yürütülen tartışmaların sadece türban, bıyık ve favoriden ibaret olduğunu göstermektedir.
Eğitimde kullanılan her türlü dinsel simge, ötekileştirici ve ayrımcıdır. Eğitim Sen, kurulduğu ilk günden itibaren, toplumun her alanında olduğu gibi, özellikle eğitimde ayrımcılığın, eşitsizliğin, ötekileştirmenin karşısında olmuş, siyasi iktidarların kendine demokrat ve sahte özgürlükçü tutumlarını her fırsatta teşhir etmiştir.
Mevcut iktidar ile birlikte, eğitim alanı başta olmak üzere, toplumsal yaşamın bir bütün olarak muhafazakârlaştırılmasına ve kamu emekçilerinin kılık kıyafetleri üzerinden tek tipleştirilmesine karşı tüm eğitim ve bilim emekçilerini somut tutum almaya, yasakçı kılık kıyafet yönetmeliğine karşı hep birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Bütün üyelerimizi ve eğitim emekçilerini, özgür giyim kuşam yönünde süresiz tutum almaya çağırıyoruz.”