Saadet Partisi (SP) Karacabey İlçe Teşkilatı Eğitim Başkanı Engin Pakdemir, yeni eğitim ve öğretim yılı ile ilgili yaptığı açıklamada, eğitim müfredatının milli ve manevi değerlerden uzak olduğuna işaret etti.
Pakdemir,“ Eğitim bir ülkenin en önemli meselesidir ve milletimizin tamamını yakından ilgilendiren en önemli meselesidir. Bu nedenle üzerinde önemle durulmalıdır. Milli Eğitim öğretmenlerimize ve çocuklarımıza iyi ortam ve imkan hazırlamak zorundadır. Ancak görünen o ki Milli Eğitimin çözüm bekleyen çok önemli problemleri vardır. Müfredat programları çocuklarımıza temiz bilgi ve şuur verecek seviyede değildir. Milli ve manevi duyguları geliştirecek etkinlikler yetersizdir.” dedi.
Pakdemir, öğretmen açığının ciddi boyutlarda olduğunu belirterek, “Hala ciddi manada öğretmen açığı var. Okullarda öğretmenler ve öğrenciler şiddete maruz kalmaktadır. Öğretmenler, mesleki bilgi görgülerini geliştirecek desteklerden mahrumdurlar. Özellikle bu yıl; okullarının açılmasına bir hafta kala apar topar bazı uygulamalar yapıldı. Öğretmen atamaları son dakikaya bırakıldı.
40 bin civarında öğretmen ataması okulların açılmasına bir hafta kala yapılabildi. Ataması yapılan öğretmenler bir hafta içinde nasıl göreve başlayacak, ev bulacak, yerleşecek, hiçbir eğitimden ve uyum programından geçmeden doğrudan sınıfa girecek, üstelik de bunların hepsini bir hafta içinde yapacak. Dersler aksayacak, okulların açıldığı ilk günden itibaren dersler boş geçecek. Öğretmen atamaları neden son haftaya bırakıldı, anlamak mümkün değil.” diye konuştu.
Ortaöğretim Yönetmeliği’nin okulların açılmasına bir hafta kala yayınlanmasını eleştiren Pakdemir, yeni ortaöğretim yönetmeliğinin Milli Eğitimin kronik sorunlarına çözüm getirecek yeterlilikte olmadığını savundu.
Pakdemir, eğitimde hiçbir temel sorunu çözmediğini iddia ederek, “Yeni sınav sistemi sınav sayısını ve sınav yarışını azaltmıyor, aksine merkezi sınav sayısını artırıyor, sınav yarışını daha da kızıştırıyor. Çocuklarımızı dershanelerin de ötesinde geçmişte çok sıkıntısı çekilen özel derslere tekrar yönlendirecek gibi gözüküyor. Bu sistem ayrıca suiistimallere de çok açıktır.
Öğretmenlerin kendi öğrencilerine özel ders vermelerinin yolunu açacaktır. Bu sistem önceki yıllarda gündeme gelmiş, hatta uygulanmış netice alınamayınca vazgeçilmiş bir sistemdir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin şekliyle uğraşıyor, eğitimin özüne ve ruhuna ilişkin düzenlemeler yapmıyor. Bakanlık eğitimin ruhuna yönelik icraatlar ortaya koymalıdır. Sınav sayıları, sınav şekilleri, kıyafetin şekli ve rengi, eğitim araç-gereçlerinin şekli, biçimi milli eğitimin temel sorunlarını çözmez.” diye eleştirdi.
“Sayın Başbakan ve Sayın Bakan; ‘Hata yaptık, geleneklere bağlı bir nesil yetiştiremedik. Çocuklarımıza gönlümüzden geçen becerileri kazandıramadık.’ diyerek zaman zaman eğitimde gelinen içler acısı durumu itiraf etmektedirler” diyen Pakdemir, bu sistemle geleneklerine bağlı neslin yetişemeyeceğini söyledi.
Pakdemir, açıklamasının devamında ise, “Gerçekten bu eğitim sistemiyle, bu anlayışla geleneklerine bağlı nesil yetişmez. Sayın Başbakan’ın ‘Dindar gençlik’ arzuları bile bu eğitim sistemiyle gerçekleşemez. Temel değerlerine bağlı nesil yetiştirmede iki ana unsur vardır. Biri öğretmen unsuru, diğeri müfredat programları. Bu ikisi düzelirse eğitim düzelir, nesil düzelir, toplum düzelir, memleket düzelir” dedi.
Eğitim sisteminde AB müktesebatı işlendiğini de ifade eden Pakdemir, son olarak şunları ifade etti: “AKP hükümetinin altına imza koyduğu AB müktesebatını ve AB değerlerini esas değer olarak alan müfredat programları bize uymaz. Materyalist zihniyetin ürünü bu müfredatlar ruh yapımızı bozar. Bu müfredatla materyalist nesil yetişir.
Mevcut müfredat programları maneviyatı ve milli duyguları yok sayıyor, ahlaki değerlerimizi davranış biçimine dönüştüremiyor. Kendi medeniyetimizi yok sayıyor. İnsanlara asırlarca saadet getirmiş olan kendi medeniyetimizin temel değerlerini Batı’nın yozlaşmış değerlerine feda ediyor. Öğretmen eğitimin ana unsurudur. Öğretmenlerin formasyonunu geliştirecek, bilgi ve görgüsünü artıracak yeterli eğitim programları yoktur.
Öğretmenler; kişisel gelişimlerini, donanımlarını, deneyimlerini artıracak, milli ve manevi değerlerde ruhlarını zenginleştirecek şekilde sürekli eğitilmelidir. Öğretmenlerin mali durumlarını düzeltecek düzenlemeler yapılmamıştır. Öğretmenler mali sıkıntılardan arındırılmalıdır.”