”
Başkan Koç, geçtiğimiz günlerde CHP’li meclis üyelerinin
kendisi hakkında yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Makamında düzenlediği
basın toplantısıyla CHP’li meclis üyelerine seslenen Koç, ‘’2004 yılı Mart
ayından bugüne kadar Karacabey halkım size kim olduğumu, ne yapacağımı söyledi
ve gösterdi’’ şeklinde konuştu.
Başkan Koç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; ‘’Ama
ne yazık ki sizler bir türlü bunu anlayamadınız veya anlamak istemediniz. Çünkü
sizler, başınızı devekuşu gibi kuma gömmüşsünüz. Size kendimi anlatmaya,
tanıtmaya, geçmişte ne iş yaptığımı ve devletimi yurt içinde ve dışında nasıl
temsil ettiğimi söylemeye hiç mi hiç gerek görmüyorum. Bu benim için zaman
israfıdır.
Çünkü sizlerin beyni ve dünyası Canbalı köprüsünden öteye
geçmemiş. Yazık, sizler Karacabey’den uzak başka ücra yerlerde yaşamışsınız. Karacabey’de
bu dönemde nelerin yapıldığını, nelerin yapılmadığını sizlere anlatmaya gerek
yoktur. Bunların hepsini en iyi şekilde Karacabey halkım bilir ve takdir eder.
Sizler, Karacabey halkının dertlerine, sorunlarına hiçbir şekilde hiçbir zaman
ilgi ve alaka duymamışsınız. Sizlerin gönlünüz kadar beyinleriniz ve gözleriniz
kararmış, kapkara olmuş. Sizlerin terazisinde ve kantarında tartılmaya ve
değerlendirilmeye ihtiyacım yok.
Ben çok sevdiğim ve saydığım halkımın kantarında
tartılarak bugünlere geldim. Sizler, havanda su dövmeye ve boş vakit geçirmeye
devam edin. Karacabey halkı herhalde sizlere zamanınızı heba ve israf etmek
için belediye meclisine göndermedi. Bir gün olsun sizler, Karacabey’imizin
sorunlarına ilişkin herhangi bir konuyu belediye meclisine getirdiniz mi?
tartışmaya açtınız mı? keşke basitte olsa halkımızın sorunlarından birini bile
meclise taşımış olsaydınız.
Ama siziz amacınız üzüm yemek değil, bağcı ile
uğraşmaktır. O bağcı sizin bildiğiniz ve tanıdığınız sıradan kişilerden
değildir. Sizin zihniniz ve aklınız Ergün Koç’u kavramaya, anlamaya ve
öğrenmeye yetmez. Elinize aldığınız bir fırça ile rastgele boyama yapıyorsunuz.
Size bu durum ve hareket hiçbir şekilde yakışmamaktadır. Gelin gerçekleri görün
ve öğrenin. Bilmiyorsanız halkın arasına girerek benim kim olduğumu onlara
sorun ve öğrenin. Unutmayın öğrenmemek ayıp değildir.
Bir yıl içinde tekrar halkımız nezdinde bir sınav olacak.
Bugüne kadar olduğu gibi yine yapılacak olan o sınavdan da Karacabey halkından
başarılı ve geçer not alamayacaksınız. Her zaman olduğu gibi yine sınıfta
kalacaksınız. Çünkü siz halkımıza güven ve itimat telkin edemediniz ve
veremediniz. Halkımız size güvenmemektedir.
Size en güzel tavsiyem, ne işiniz varsa gidin kendi
işinizle meşgul olunuz, kendi işinize bakınız. Boşa kürek çekmeyiniz,
zamanınızı israf etmeyiniz. Belki özel yaşamınızda hayırlı ve güzel işler
yapmış olursunuz. Çünkü siz, Karacabey’in sorunları ile değil ‘çarşı her şeye
karşı’ mantığı içinde hayatınızı sürdürmektesiniz ve beni de öyle
görmektesiniz. Lütfen aslınıza, kendi işlerinize dönünüz. Size belki bugüne
kadar bu şekilde bir dost tavsiyesinde bulunmamış olabilirler. Boş yere
emeklerinizi harcamayınız.
Size son bir cümlem ve tavsiyem, bir dost olarak
söylemeliyim ki, aslınıza dönünüz, evinizde ve özel işlerinizde rahatınıza
bakınız. Kendinize ve Karacabey halkına zulüm yapmayınız. Size sağlık ve
mutluluk dolu günler dilemekten başka söyleyeceğim olamaz.’’
“