“
Takip okurlarım, ülkemizde bir buçuk haftalık süreçte,
önce geçimli karakoluna gerçekleşen saldırı sonrası hemen ardından Foça’da
cereyan eden olaylarda toplam 10 Mehmetçiğimizi
şehit verdik.
Onlarca yaralımızı da bu
hesaba katmıyorum. Evet, bazılarımız için belki bir ‘’rakam’’dan ibaret. Belki bazılarımız içinse ‘’Kelle’’ Ve yine bazılarımız içinse ‘’birkaç Mehmet’’ten ibaret.
Birkaç Mehmet belki bir baba,
bir ağabey, belki çocukluğunu
yaşayamadan vatan savunmasına gönderilen bir çocuk. Ama ne olursa olsun, kaç yaşında olursa olsun onlar anneleri
için birer ana kuzusu.
Yemeyip yedirdiği, kıt kanaat
geçinirken oğlundan bir şey esirgemeden büyütmeye çalıştığı birkaç Mehmet. Karısı için sırtını
yasladığı bir dağ. Çocuğu içinse, dağdan döndüğünde sığındığı bir liman birkaç Mehmet.
Sonrasını biliyorsunuz zaten. ‘’Bölücü örgüt yandaşlarıyla girdiği
çatışmada şehit düştü Mehmet …….. Cenazesi Diyarbakır askeri hastanesinde
düzenlenen törenle memleketi olan …………. gönderildi. Şehit Mehmet evli ve iki
çocuk babasıydı’’
Ekranlarda Mehmet bir
dakikalığına meşhur olmuştu. Ama annesi şehit
anası, hanımı şehit eşi, çocuğu
da şehit çocuğu olmuştu birkaç Mehmet’in. Öyle ya nasıl olsa
onlar birkaç Mehmet’ti.
Takip okurlarım birileri böyle
görebilir ama Türk toplumun olayı hiç öyle gördüğü kanısında değilim. Çünkü
hepimiz birkaç değil milyonlarca
Mehmet’iz. Bu böyle biline.
Bayram sonu görüşmek üzere.
Tüm okurlarımın ramazan bayramını en içten dileklerle kutlarım. Sevdiklerinizle
neşeli ve huzurlu bir bayram geçirmeniz dileğiyle. Sağlıcakla kalın…
“