”
Evet ben cahilim. Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar, Avrupa, Afrika, Kutuplar vs. yerlerde yaşayan insanların yaşantılarını, örf ve adetlerini bilmiyorum. Zamanım olmadı, zamanım olsa bile maddi imkanlarım el vermedi. Peki bunları kabul edebiliriz de, bu topraklardaki yaşamlar, kitaplarda var. Bu kitapları okuyabildim mi? Hayır.
Ya maça gittim, ya kahvede okey, pişti oynadım, zamanımı boşa harcadım. Neden bu kitapları okumadım, cahil kaldım. Avrupalı, fırsat bulduğu her zaman aralığında daima çantasında bulunan kitabını okur, kültürünü genişletir. Benim memleketimi dahi benden iyi bilir. Bir çoğumuz buna şahit ve mahcup olmuşuzdur.
Ben çocuklarımı yetiştirirken de cahil davranmışım. Onların odalarına kütüphane yaptırmamışım. Okula başladığında, ilk kalemi tuttuğunda, yazmış oldukları yazıları, yapmış oldukları resimleri, okumuş oldukları yazıları saklamamışım. Kütüphanelerinin bir köşesine koymamışım. Büyüdüklerinde, kütüphanelerinden çıkararak, ‘işte benim ilk yazılarım, ilk yaptığım resimler, işte okuduğum kitaplar’ diyebilme zevkini onlara veremedim. İlk, orta, lise yıllarında okuduğu kitapları tasnif edememişim. Öyleyse ben cahilim.
Sayın okurlarım, özellikle çocukları ilkokula başlayacak anne ve babalar, benim düştüğüm hataya düşmeyin. Çocuklarınıza mutlaka kütüphane yaptırın. Çocuklarınız, ‘işte benim ilk yazım, okuduğum kitaplarım’ desinler. Kitap okuma zevkini onlara tattırınız ki, cahil ve kültürsüz kalmasınlar.
İranlı şair ve yazar Ömer Hayyam ne güzel söylemiş; ‘’Alimin verdiği zehri iç, cahilin verdiği şerbeti yerlere saç’’. Saygılarımla.
“