“
Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, kendini genç hisseden, vatan ve millet sevgisini yüreğinde taşıyanlara, kanla, irfanla kurulan bir cumhuriyetin, Türk aydınlanmasının, ümmetçilikten, milliyetçiliğe geçişi kutlu olsun.
19 Mayıs bayramı, 23 Nisan’ların, 23 Ekim’lerin, 30 Ağustos’ların anasıdır. Türk bayrağının göklerde dalgalanmasının ilk adımıdır.
19 Mayıs bayramı, Türk devletinin, ulus devlet olduğu cumhuriyetin temel taşıdır.
Yönetmelik değiştirilerek statlarda bayram kutlaması yapılmadı. Başbakan, Sivil Toplum Kuruluşlarına (STK) çelenk koyma yasağı getirdi. Saygı duruşunu yasakladı. Devlet erkanı Anıtkabir’e çıkmadı. Fakat gençler Atalarına saygı için Anıtkabir’i doldurdu.
Gençler, ‘’19 Mayıs unutturulmak isteniyor, cumhuriyetle hesaplaşılıyor, buna izin vermeyeceğiz’’ diyorlar.
STK’ların, halkın, gençlerin, Atasına çelenk koyarak saygı duymasından mı korkuluyor? Çelenkleri yerlere atılıyor.
Hükümetin bütün yasaklamalarına rağmen milyonlarca halk, yurt genelinde CHP’li belediyelerin öncülüğünde sokaklara dökülerek, bayram kutlamalarını yaptı. AKP’liler, sizler için bu bayram değil midir?
Başbakan, ‘’Demirperde ülkelerine ait kutlamalara son verdik’’ diyor. Halkına yalan söylüyor. Fransa, Eysell alanında tank ve silahlarını geçirerek, uçakları ile hava gösterileri yaparak bayramlarını kutluyor.
Yüreğinde vatan sevgisi olanlar, ellerinde Türk bayrakları ile yürüyüş yaparak, ‘’Türküz, güçlüyüz, Atatürkçüyüz, Türkiye bayramına ve bayrağına sahip çık’’ diyor. Hükümet yetkilileri, bu sloganlar sizlere bir şey ifade ediyor mu? Halkın isyanını anlayabiliyor musunuz?
Antalya’daki kutlamalarda, Kültür ve Turizm Bakanı E. Günay protesto ediliyor. ‘’Türkiye laiktir, laik kalacak’ deniliyor. Sayın bakan, halkın ne demek istediğini anlayabildiniz mi?
İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü, Taksim Cumhuriyet Anıtına çelenk koyuyor ama saygı duruşunda bulunmuyor. Sayın müdür, Atatürk’e saygıdan neden korkuyorsunuz. Büyük önderin manevi huzurunda saygı göstermeyenler ve yasaklayanlar şunu aklınızdan çıkarmayınız, bugün kravat takıp görev yapabiliyorsanız, bu ülkeyi istiladan Atatürk kurtarmasaydı, esaret güçlerinin altında yaşayacaktınız, emirlerine boyun eğerek, onlara saygı gösterecektiniz.
Ahmet Hakan köşe yazısında, hükümetin uyguladığı bu bayram için, ‘’Zorunluluk yoktu, bitse de gitsek yoktu…’’ diyor.
Ey Ahmet Hakan, ‘’Bitse de gitsek diyen olan az, olan varsa da ümmetçidir. Cumhuriyet ve Atatürk düşmanıdır. Adı Türk’tür ama kanı Türk değildir.
Ey adı Türk, unvanı prof. olan, ‘’Türkiye istila edilmemiştir’’ diyen vatandaş, Ermenilerin Doğu Anadolu’daki katliamlarını, Rusların Kars’a kadar inmelerini, İngilizlerin İstanbul’u işgal etmelerini, yunanlıların Sakarya’ya kadar gelmelerini, İtalya ve Fransa’nın Akdeniz kıyılarına çıkartma yapmalarını, yine İngilizlerin Halep’i istila etmelerini, ‘’Türk yurdunun istila edilmediğini’’ ifade eden sözleriniz, sizin adınızın Türk, ırkınızın başka bir millet olduğunu gösterir. Bu ülke çok Ali Kemaller görmüştür. Bundan sonra çok daha fazla göreceği anlaşılmaktadır.
19 Mayıs’ın hükümet tarafından yasaklar da konularak kutlanılmaması, gelecekte cumhuriyet kazanımlarının raspalanacağının göstergesidir. 19 Mayıs kutlamalarından neden rahatsız olunuyor. Hükümet kutlamazsa, devlet kutlamazsa, millet kutlar. Bu topraklar kan akıtılarak kurtarıldı. Bayrağın ve egemenliğin ne olduğunu ümmetçiler bilmez ama milliyetçiler ve ulusalcılar bilir.
19 Mayısların esir alınamayacağını, halk tepkileri ile cevap vermiştir. Türkiye, Arap ülkeleri yönetimleri modeli ile şekillendirilemez.
Atatürk’ün gençliğe hitabesini okullardan kaldıranlar, Atatürk zihniyetinden ve onun gösterdiği yoldan korkanlardır. Gençler, ümmetçi, şeriatçı yapılmak istenmesine rağmen, 19 Mayıs’ın kültürün, cumhuriyetin, demokrasinin, laikliğin, özgürlüğün, bağımsızlığın, muasır milletler seviyesine ulaşma çalışmalarının başlangıcı olduğu bilincindedirler.
Cumhuriyet gençleri, Atatürk’ün yönlendirdiği fikirlere karşı olan sinsi zihniyetinizi hiçbir zaman kabul etmeyecektir. Milli birlik ruhu yok edilemez.
19 Mayıs günü Cumhuriyet Alanı’na gittim. Yollarda ne bir öğrenci gördüm, ne bando sesleri duydum. Nede bir marş söyleniyordu. Öğrenciler 19 Mayıs törenlerine gidemiyordu. İlçeme sanki ölü toprağı serpilmişti. Ne bir coşku, ne bir milli ruh ve haysiyet bırakılmıştı. Cumhuriyet Alanı’nda 5-10 bayrak asılmış, ülkemin esaret altında olduğunu sandım. Esaret güçleri lütfetmişler örf ve adet yerini bulsun, ‘’Hadi program yapın’’ diye izin vermişler. Alanda 50-60 öğrenci, başlarında iki tane öğretmen çelenk koyma merasimi yapıldı. Emir gereği saygı duruşu yapılmadı.
Kapalı Spor Salonuna gittim. 80-100 öğrenci, 5-10 bürokrat, 100-120 öğrenci velisi, onlarda çocuklarına kupa verilmesini görmek için gelmişler. Yazık, hemde çok yazık.
Hükümet yetkilileri, halkın isyanını anlayabiliyor musunuz? Anıtkabir’i ziyaret eden 86 yaşındaki Durmuş Zirgi, ‘’Törenleri bitirmek istiyorlar’’ diyerek döktüğü gözyaşları, bir gün sizi boğacaktır.
Şunu iyi biliniz ki, örgütlü halkı hiçbir kuvvet yenemez.
“