”
Takip okurlarım merhaba, sayılı günler çabucak geçiverdi. İşte yine huzurlarınızdayım. Kaldığımız yerden devam edelim.
Bu pazartesi günü resmi gazetede, Karayolları Genel Müdürlüğünün bir yönetmeliği yayınlandı. Bu müdürlüğün sorumluluğu altındaki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarına geçiş ücretinin konulmasına dair. Bu şu demek.
Daha düne kadar çevre yolları, viyadükler ücretsizken artık otoyollar gibi bir ücrete tabi olacak. Hemen aklınıza şu soru gelebilir. Otoyol gibi madem ücretli peki aynı kalite sağlanacak mı?
Açıkçası bu konu belirsiz. Fakat apaçık belli olan bir şey var ki; tünelleri, viyadükleri, çevre yollarını ücretlendirmek, her daim açık veren bütçeyi vatandaşların cebinden nasıl kapatabiliriz düşüncesini belirli bir şekilde görüyoruz. Peki, neden yapıldı bu yollar. Şehir trafiğini rahatlatmak, transit geçiş yapacak araçları şehir merkezine sokmamak için.
Bu yüzden çevre yolunun devlete sağladığı yarar, vatandaşa sağladığından çok fazla. Şehir merkezinin trafiğinin rahatlaması, hava kirliliğinin azalması, karayollarının uzun süre dayanır hale gelmesi direkt olarak devlet bütçesini hafifleten sonuçlar.
Ulaşım koşullarının iyileştirilmesi bir kamu hizmeti olduğuna göre, Takip okurlarım bu ücret neden karşımıza çıktı? Vatandaş hem vergisini ödeyecek. Devlet bu vergilerle bize yol, su, elektrik, köprü hizmeti olarak geri döneceğini söyleyecek! Ama niyeyse yapılan her işe vatandaş yine para ödeyerek kullanacak.
‘’Efendim, duymadım biri sosyal devlet mi dedi. Bu nasıl bir sosyal devlet?’’ diyorsanız vergi toplarken sosyal. Hizmet götürürken herhalde liberal yani her şey parayla.
Bir sonraki hafta görüşmek dileğiyle…..
“