“
Karacabey Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, arı yetiştiricilerine yönelik, “Varroa Zararlısı” konulu eğitim verdi. Karacabey Ticaret Borsası’ndaki eğitim, konuyla ilgili Uzman Halil Bilen önderliğinde verildi.
Üreticilerin ilgi gösterdiği programın açılış konuşmasını İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erdoğan Ceylan yaptı.
Daha sonra Varroa zararlısı hakkında üreticileri bilgilendiren Uzman Halil Bilen, şunları söyledi; “Arılarda yaşayan asalağın adı ‘Varroa destructor’ yani kısaca ‘Varooa’ deniliyor. Arının kanını emerek yaşıyor. Bir nevi arı kenesi de denebilir. Menşei Uzak Asya, Çin, Hindistan, Nepal, Tibet olan bu zararlı, o bölgeye ait yerli arı ırkı olan ‘Apis cerenalar’da yaşayan bir konakçıdır. Ancak, apis cerena bu asalağa karşı savunma mekanizması geliştirerek varroayı üzerinden atabiliyor. Bu bölgedeki bal arısı olan apis cerenaların bal verimi düşüktür. Koloni başına 3 ile 4 kilogram civarındadır.
Avrupalılar bu arıları ıslah ederek, bölgeye apis melifera, yani bildiğimiz bal arısını götürüyorlar. 1960’da başlayan ıslah çalışmaları başarılı olmuyor. O gün dikkat etmemeleri sonucu bu parazit başta Avrupa’ya, daha sonra da tüm dünyaya yayılıyor.
Türkiye'ye 1976 yılında Bulgaristan üzerinden gelen bu zararlı, bölgede çok fazla gezginci arıcı olduğu için tüm yurda yayılıyor. İlk yıllarda verdiği kayıp çok fazlaydı. İlk iki yılda yaklaşık 600 bin koloni sönüyor. Bunun bir nedeni de o yıllarda ilk karakovanların kullanılmasıdır. Daha sonra insanlarda bir çözüm arayışı başlıyor. Zamanla çeşitli ilaçlar geliştiriliyor ancak bazıları yarattığı kalıntı sorunu nedeniyle, bazıları da artık varroanın bağışıklık kazanması nedeniyle etkisiz kalıyor. Özellikle arıcıların bilinçsiz ilaç kullanımı yani aşırı doz veya eksiksiz doz kullanımı nedeniyle bu canlı ile mücadele her gün zorlaşıyor.
Nasıl mücadele edilmeli?
Eğitimlerde mevcut piyasadaki ilaçların dönüşümlü kullanımını, uygulanması gerekli doz konuları ile Bakanlığımızın çıkardığı yeni organik arıcılık yönetmeliğine göre bu asalakla mücadele için kullanılan oksalik asit ve formik asit uygulamaları öneriyoruz.
Bu uygulamalar (oksalik asit buharlaştırma ve yüzde 65 formik asit seyreltisi verme) yapılırken kullanılan aletler ve alınması gerekli önlemlere dikkat edilmelidir. Oksalit asit buharı ölümcül olabiliyor. Bu işi yaparken mutlaka Avrupa malı asit filtreli maske kullanmak gerekiyor. Aksi halde insanlar için ölümcül, formik asit ise çok yakıcı ve arıya veriyor. Normal ısı ile buharlaşması bekleniyor. Bunda da aşırı doz arıları öldürebiliyor ya da kullanırken dikkat edilmemesi halinde ağır asit yanıkları ortaya çıkabiliyor.
Varroa ile mücadele edilmezse ne oluyor?
Çok fazla varroa olunca, gözlerdeki yavru arılar ölüyor. Koloni sönüyor. Varroa popülasyonu yükselirse beraberinde çeşitli viral hastalıkları getiriyor. Özellikle varroanın açtığı yaralardan deformasyon kanat virüsü ve kronik arı felç virüsü arılara bulaşıyor. Daha doğrusu varroa arıdan arıya geçiyor. Sonuçta ya kanatsız arılar doğuyor ya da koloninin büyük kısmı felce yakalanıp sönüyor.”
“