”

Takip okurlarım merhaba. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere biraz unutkan bir milletiz. Şimdi sizlere bir isim ve tarih vereceğim bakalım kaçınız hemen hatırlayacak.

Abdülkerim Kırca.

19 Ocak 2009 tarihi sizlere bir şey anımsatmadı sanırım. Hâlbuki çakma Tv programlarına çıkan metafizik ve ruhsal uyutmayla Acun’la Hülya’nın şovuna alet olanların isimleri yetenekli bir şekilde beynimizde pelesenk etmekte.

Sıradan gibi gelen bu isimin ardında vatana ve bu millete adanmış yiğidin hikâyesi bulunmakta.

Kıdemli Albay Abdülkerim Kırca.

Yaşamını bölücü örgüte karşı mücadeleyle adamış. 10 Nisan 1998 tarihinde Antalya Serik’te bölücülere karşı yapılan baskınları bizzat yönetmiş, 12 haini etkisiz hale getirmiş. Omuriliğine isabet eden kurşun neticesinde tekerlekli sandalyeye mahkûm kalmış bir yiğit.

Sonrası bizzat Cumhurun başı tarafından ‘’Devlet övünç madalyası’’ verilmiş. Fakat yine aynı devlet tarafından bölücü itirafçısının sözleriyle ‘’Ergenekoncu’’ ilan edilince kahrına dayanamamış hayatına son vermiştir. Sanırım şimdi anımsadınız bu kahramanı.

Bakın yakın zamanda bir kahraman daha gitti aramızdan. Onun ismi de çabuk silindi hafızalardan. O da yaşamını Albay Kırca gibi devlete adamıştı. 55 yıllık hayatını vatana bir halı gibi sermişti.

Kâşif Kozinoğlu.

Çok şey bildiği iddia edilen fakat bildiklerini söyleyemeden aramızdan ayrılan MİT Asya ülkeleri başkan vekili. Afganistan ve Çin semalarından çağırdılar kendisini. Sanıksın dediler. Teröristsin dediler. Oldukça sağlıklı ve atletik yapılı olan binbaşımız cezaevinde spor yaparken garip bir şekilde hayata gözlerini yumdu. Çok şey bildiği söylenen adam susturulmuştu.

Kozinoğlu’nun bir görevi de Çin Uygur bölgesindeki Türk kardeşlerimize maddi manevi! destek olmasıydı. Sanırım birilerinin nasırına bastı.

Sayın okurlarım vefa sadece İstanbul’da bir semt adı değildir. Vefa bizler için yapılanları unutmamaktır. Bir gün yiğit olanlar yarın menfaatler uğruna katil olamazlar. Vefasızlığı bizler ürettik. Farkında mısınız vurdumduymaz yaşamımız yarın bizden mahşer de hesap sormasın. Hesap sormaya izin vermeyin. Duyarlı olun.

Takip okurlarım bir sonraki hafta görüşmek üzere.                            

“