“
HAS Parti İlçe Başkanı İsmail Yozgat, yaşanan terör
olaylarını nefretle kınadıklarını açıkladı.
Yozgat, yaptığı yazılı
açıklamada, ‘’18 Ekim Salı günü Bitlis Güroymak’ta, 19 Ekim Çarşamba günü de
Hakkari Çukurca’da karşı karşıya kaldığımız saldırıları nefretle kınıyoruz. Bu
saldırılar vahşet boyutundadır. Güroymak’ta şehit düşen polislerimiz ile
Çukurca’da şehit olan askerlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet
temenni ediyoruz. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ederken, kaybettiğimiz
polis, asker ve vatandaşlarımızın ailelerine ve milletimize sabırlar
diliyoruz.’’ dedi.
HAS Parti İlçe Başkanı İsmail
Yozgat açıklamasında şu görüşlere yer verdi; ‘’Çukurca’daki saldırı Dağlıca ve
Aktütün saldırılarına benzer bir saldırıdır. Zamanında, Aktütün ve Dağlıca
olaylarının üzerine uluslararası boyutta gidilip gerçek failler ortaya
çıkarılabilseydi benzeri saldırılarla karşılaşmayacaktık.
Çukurca’da meydana gelen kirli
saldırı, uluslararası terör siyasetinin işin içinde olduğunu açıkça
göstermektedir. Örgütler bu işin taşeronudur. Bu vesileyle, hükümet; Heron,
Füze Sistemi, Predator ve istihbarat konularını tekrar gözden geçirmelidir.
Türkiye, süreçleri ferasetle
yöneterek kirli ilişkileri açığa çıkarmalı ve bunlara son vermelidir. Türkiye,
dostunu ve düşmanını ayırt etmeli; dostlarını çoğaltmalıdır.
Biz bir daha yüksek sesle
herkese seslenmek istiyoruz. Bu kirli oyunun kimseye faydası yok. Herkes kan
çanağından elini çekmelidir. Milletimiz olayları dikkatlice takip etmelidir. Bu
saldırıyı gerçekleştirenlerin elleri kırılsın, ocakları sönsün. Kürt kardeşlerimiz
iyi biliyorlar ki; terör, hiç kimsenin dostu olmadığı gibi öncelikle Kürt
halkının da düşmanıdır. Zaten eli kanlı teröristler hiç kimsenin, hiçbir
bölgenin ve hiçbir milletin temsilcisi olamaz.
Füze kalkanı
projesi NATO değil ABD’nindir!
Bilinen adıyla ‘füze kalkanı’
projesi NATO'nun değil ABD'nin projesidir ve Genişletilmiş Ortadoğu Projesinin
bir parçasıdır. Bu sistem, İsrail'i korumak için kurulmaktadır. Sistemin
milletimize faydası olmadığı gibi uluslar arası terörün işine yarayacaktır.
‘Füze kalkanı projesinde buton
bizim elimizde olacak’ sözleri aldatmacadan başka bir şey değildir. Parasını
verdiğimiz Heron’ların komutası kimde ise, İncirlikten komşu ülkelere yüz
binden fazla sorti yapılırken buton kimin elinde ise, füze kalkanının butonu da
onların elinde olacaktır.
İsrail’in güvenliği için NATO
kisvesi altında ABD dayatması bizi başta İran olmak üzere komşu ülkelerle karşı
karşıya getirecektir. Yarın NATO İsrail'i dost, Türkiye'yi ya da bir başka
komşumuzu düşman olarak tanımlarsa füze kalkanı kime hizmet edecektir?
Hükümeti hayati hatadan
dönmeye davet ediyoruz. Hükümet, Türkiye'nin ve bölge halklarının bu coğrafyadaki
tarihi misyonuna uygun politikaları değil işgalci ve sömürgeci batının
politikalarını uygulamak ve savunmaktan vazgeçmelidir.
İmzalanan Füze Kalkanı Projesi
ile hükümetin komşularla ‘sıfır sorun’ politikası da tezat oluşturmaktadır.
Açıkça görülmektedir ki, Türkiye'nin komşularıyla sıfır sorun dış politika tezi
de ‘füze kalkanı anlaşması’ ile iflas etmiştir.
Zaten anlaşmanın imzalanma
şekli de, bütün bu endişelerimizi doğrular niteliktedir. Ortada sessiz sedasız
Dışişleri bürokratlarınca imzalanan bir anlaşma vardır. Türkiye bu projeye
hayır demeliydi. Şimdi yapılması gereken, tüm gözlerden kaçırılarak ve tüm
tepkilere rağmen imzalanan bu anlaşmanın, referanduma götürülmesidir.
TBMM Başkanını ve
Cumhurbaşkanı bu çerçevede göreve davet ediyoruz. Türkiye ne Avrupa'nın sınır
karakolu ne de ABD'nin ileri bir karakolu olmamalıdır. Biz, füze sistemine
hayır diyoruz.’’
Füze sistemine hayır
dediklerini ifade eden Yozgat, ayrıca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM
Başkanı Cemil Çiçek’e de birer mektup göndererek konuyla ilgili görüşlerini
ilettiler.
İşte Gül ve
Çiçek’e gönderilen mektup;
‘’ABD ve bazı NATO üyesi
ülkelerin açıklamalarından da anlaşılmaktadır ki, FÜZE SİSTEMİ ülkemiz ve
bölgemiz için tehlike arz etmektedir. Sistemin komşu ülkeler aleyhine kullanılacağı
aşikârdır. Sistem, sonuçları itibariyle milletimizin menfaatlerine de uygun
düşmeyecektir. Uygulama mutabakatının, Dışişleri Müsteşarı ile ABD Ankara
Büyükelçisi arasında imzalanmış olması, sistemin NATO’dan öte ABD angajmanlı
olduğunu teyit etmektedir.
Buna rağmen hükümetin FÜZE
SİSTEMİNİ aşırı sahiplenmiş olması üzücüdür. Komşularla ”sıfır sorun” dan
“sıfır dost” anlayışına doğru kayan dış politika konsepti ülkemiz için kaygı
vericidir. Biz FÜZE SİSTEMİNİ istemiyoruz. Gerekirse halk oylamasına gidilmelidir.
Sizden, devletin başı olarak anayasal sorumluluğunuz gereği Füze Sistemi
meselesine ivedilikle müdahil olmanızı talep ediyoruz. Saygılarımızla.’’
“