“
Uludağ Üniversitesi Karacabey Meslek Yüksek Okulu Süt
Topluluğu ve Sütaş işbirliğinde düzenlenen II. Süt ve Süt Hayvancılığı Öğrenci
Kongresi, Karacabey Ticaret Sanayi Odası (KTSO) Konferans Salonunda
gerçekleştirildi.
Kongreye, Karacabey Kaymakamı
Dursun Balaban, Garnizon Komutanı Binbaşı Galip Erbil, Sütaş Yönetim Kurulu
Başkan Vekili Tarık Tezel, Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Müfit Parlak, Uludağ Üniversitesi Karacabey Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof.
Dr. İbrahim Ak, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme
Genel Müdürlüğü (TÜGEM) Temsilcisi Murat Güney ve Danimarka Kold Koleji Müdürü
Mr. Hans Skjerning’in yanı sıra, Uludağ Üniversitesi ve Aksaray Üniversitesi
öğrencileri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal
Marşı’nın okunmasının ardından kongrenin açılış konuşmasını yapan Karacabey
Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. İbrahim Ak, yakın zaman önce vefat eden UÜ
eski rektörü Prof. Dr. Mete Cengiz’i anarak, kongreye katılan tüm katılımcılara
teşekkür etti.
Prof. Dr. Ak’ın ardından
konuşan Sütaş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tarık Tezel, eğitimde işbirliğine
1996 yılında başladıklarını belirterek, bu yolculukta çok önemli yerlere
geldiklerini söyledi.
1999 yılında UÜ Karacabey
Meslek Yüksek Okulunda süt hayvancılığı ve süt teknolojisi dallarının
açıldığını vurgulayan Tezel, ‘’Sütaş olarak açtığımız ve Türkiye’de eşi olmayan
eğitim çiftliğinde, akademik eğitim alan öğrencilerimize bu konuda eğitim
vermeye devam ediyoruz. Görüyorum ki, bu önemli işbirliği her geçen gün
ilerliyor. Geçen yıl ilki yapılan bu kongreyi ulusal bir proje olarak kabul
ederek Aksaray’da da bir protokol yaptık. Bir aksilik olmazsa seneye yapılacak
olan kongreyi Aksaray’da yapmayı planlıyoruz.’’ dedi.
Sütün stratejik önemine
değinen UÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Müfit Parlak yaptığı konuşmada,
‘’Unutmayalım ki Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, her şeyin
özelleştirilmesi gerektiğini söylemişti. Fransa’da süt sektörünün
özelleştirilmesi söz konusu olduğunda ise Chirac bile buna karşı çıkmıştı. Çünkü
süt Fransa için vazgeçilmez bir sanayi ürünüdür. Ama görüyoruz ki, kendi ülkelerinde
süt sektörünün özelleştirilmesine karşı çıkanlar, gelip bizim ülkemizde
özelleştirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Bakın ülkemizde şeker pancarı ve
yerli tütün üretimi yok edilme noktasına geldi. Ürünlerimize sahip çıkmalıyız.
Ulu Önder Atatürk ne demişti, ‘Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk
edilemez’. Bizde bu yolla topraklarımıza ve ürünlerimize sahip çıkmalıyız.
Madem süt bu kadar önemliyse buna mutlaka sahip çıkmalıyız. Bu bağlamda Sütaş
bizim için çok önemli ve değerli bir işletmedir. Rahmetli Sadık Yılmaz’ın eseri
olan bu marka, şimdi çocukları tarafından devam ettiriliyor. Ben biliyorum ki,
uluslararası firmalar özelleştirme için Sütaş’ın kapısına geliyorlar. Ama Sütaş
bunu yapmıyor ve yapmayacaktır. Bursa’da son 5 yılda sanayinin %70’i, ülke
genelinde ise bankaların %65’i yabancıların eline geçti. Bunları satarak ayakta
kalamayız. İşte Sütaş markasını satmayan bir kuruluş. Onlar kendi markasına sahip
çıkıyorlar, bizlerde onlara destek olmalıyız.’’ dedi.
Danimarka Kold Koleji Müdürü
Mr. Hans Skjerning’in ‘AB ve Danimarka’da Sütçülük Eğitimi’ ve Tarım ve Köy
İşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TÜGEM)
Temsilcisi Murat Güney’in ‘Türkiye’de Süt Hayvancılığı Politikaları ve Süt
Hayvancılığının Geleceği’ konulu anlatımlarıyla devam eden kongre, öğrenciler
tarafından ‘’AB ve Türkiye’de Sütçülük ve Süt Hayvancılığı’ konularında yapılan
çeşitli sunumlar devam etti.
“