“
Takip okurlarım bu haftada sizler kucak dolusu merhaba. Yeni
bir ayın ilk yazısıyla karşınızdayım.
Ulusal basında takip
etmişsinizdir, Ergenekon’un dalgasından içeride yatmakta olan Teğmen Mehmet Ali
Çelebi olayını. Gözaltında bulunduğu sırada insanları domuz bağıyla bağlayan,
hiç acımadan çeşitli işkencelere tabi tutan terör örgütünün 139 telefon
numarası bir şekilde bu teğmenimizin cep telefonuna yerleştirilmiş.
Bunlar normal olaylar
Türkiye’de. Sehven neler olmuyor ki
yurdumda. Sehven kangrenli bacak
yerine sağlam bacağı kesen doktor mu ararsın. Sehven öldü diye kalp krizi geçiren adamı tabuta koyan mı ararsın.
Daha geçen gün
Karacabey’imizde sehven tabutlar
karıştı mesela(!) iyi ki tabut sayısı 3 adet değildi. Bu ülkede sehven sahte diplomayla aylarca ilaç
yazan hekimler çalıştı mesela. Sehven
de olsa hastanelerde bebekler karışmıştır bu ülkede. Bu ülkede bayrağı göndere
çekerken bir kentimizin belediye bandosu İstiklal Marşı çalacakken kolbastı da
çalabilir sehven.
Siyasetçilerimiz sehven nutuk atabilirler. Mesela 26 cm
uzunluğunda bıçakla karısını bıçaklayan kişiye sehven bu kadar kısa(!) bıçakla bir şey olmaz denilebilir. Yangın
söndürmeye giden itfaiye arabası sehven
de olsa su almayı unutmuştur güzel ülkemde. Bir ara ölen annesi yerine bankaya
gidip annesi kılığında maaş çeken bir vatandaşımız vardı, yakalandı sehven oldu demişti adliye giderken
basın mensuplarına.
Sehven mesela elektrik faturası çok fazla gelebilir evlerimize. (bir
keresinde eve böyle bir fatura gelmişti babam ne uğraşmıştı sehven’i değiştirmek için bir günü
gitmişti.) Karadeniz’de bir vatandaşımız 2. kattan ev taşırken sehven atmıştı buzdolabını abisini
üstüne.
ABD; NATO kılıfı altında sözde
ileri demokrasi getirmek için komşumuz Irakta, Afganistan’da yanlışlıkla
sivilleri öldürebilir. Amerika yıllar önce Muavenet Gemimizi sehven vurmuştu hatırlayın. Sehven kafamıza çuval geçebilir. Mesela
İsrailliler sehven de olsa
Filistin’de Müslüman kardeşlerimizi vurabilir. Sehven de olsa aynı İsrail, Uluslararası sularda gemi baskını
yaparak 9 sivil vatandaşımızı şehit edebilir. Sehven olmasa gerek ama yine sehven
kendini aklayabilir.
Ben şimdi bu yazımı yazarken
bile eğer Genel Yayın Yönetmeninin gözünden kaçmışsa sehven yazabilirim mesela. Sayın Takip okurlarım bu kadar yanlışın
olduğu ülkemizde sanırım bizde sehven
yaşıyoruz kanımca. Bu yazım sehven
olmadan Teğmen Mehmet Ali Çelebiye ithaf ediyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek
dileğiyle.
“