“
Saygıdeğer Takip okurlarım yeniden huzurlarınızdayım.
Geçtiğimiz haftalarda dünyada önemli gelişmeler oldu; malum bir Wikileaks
bombası patladı. Karışmayan ülke kalmadı, yalanlama ve özür üstüne özür dileme
senfonisi gerçekleştirildi. Ama ben sizlere bugün bu depremden bahsetmeyeceğim.
Yeteri kadar Ulusal medyadan zaten gördünüz.
Bugün sizlere gözlerden kaçan
yeni bir açılımı yazacağım. Malum ülkemizde açılımların ardı arkası kesilecek
gibi değil, önce Kürt açılımı dendi, sonra G.Doğu açılımı denildi, o bitti
roman açılımı geldi. Şimdiki açılım ise Ege’de 12 mil açılımı…
Yunan gazetesi To vima’dan
öğrendik; bizim açımızdan çok önemli bir
haber yayımlandı. Makaleye göre;
Türkiye, Ege Denizi’nde
Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkarmasını kabul etti. Devletimizin
geleceği ve devamı açısından çok önemli bir konuda bizi yönetenler nedense
sessiz kaldı, halbuki sessiz kalmak kabul etmek demektir. Ulusal medyada bu
ciddi konuya bırakın manşete, iç sayfalarında bile yer ayırma zahmetine girmedi.
Yandaş medyaya rağmen Yunan
karasularının 12 mile çıktığı haberi sadece Yeniçağ ve Ortadoğu gazetelerinde
haber niteliği taşıdı, Cumhuriyet gazetesi bu haberi sanki görmezden geldi.
Köşe yazarınız olarak Ege’de
bu duruma ihtimal vermek istememekle birlikte, eğer haber doğru ise;
Türkiye’nin egemenlik konusundaki en önemli olmazsa olmazlarında birisi daha
kaybedilmek üzeredir. Durum böyleyse sessiz sedasız bir biçimde yeni bir AÇILIMA doğru gidiyoruz.
Bu durumda egemenlik
haklarımızın ne kadar basite alındığını açıkça ortaya koyan kaygı verici,
aşağılayıcı ve utandırıcı bir durumdur. (oysa sayın Dışişleri Bakanımız Neo
Osmanlı hayalleri peşindeyken Neo Yunanlılardan gol yemektedir)
Halbuki bu kadar önemli bir
konuda Dışişlerinin sessiz kalışına yada gerçek bilgi vermemesine TC. vatandaşı
olarak gerçekten şaşırıyorum. Bizleri bu kadar hafife alıp ta hala nasıl oluyor
da ulusal egemenlik savunuculuğu yapabiliyor. Ve hala bizim insanlarımız nasıl
oluyor da bu hafife alınışa göz yumabiliyorlar…
Ne yazık ki Türk insanın
unutkanlığı malumdur. ‘Atı alan Üsküdar’ı yine geçecektir. Sonrada biz nerde
yanlış yaptık diye toplum olarak bir birimize bakacağız ve sahte baharlar
yaşayacağız.
Takip okurlarım bu haftalık bu
kadar bir sonraki hafta görüşmek üzere sağlıcakla kalın……
“