“
Umduğumuz gibi olsaydı hayat, sandığımız gibi yaşardık.
Bulduklarımızla yetinseydik, kaybettiklerimize ağlamazdık!
Merhaba Takip okurlarım, Tolstoy ne güzel
demiş, ne güzel yansıtmış yaşadığımız olguyu. İşte bir referandum süreci daha
bitti.. Elbette kazanan bir taraf olacaktı. Bu kazanan taraf beni memnun etmese
de, her yarış bir galibiyetiyle sonuçlanacaktı.
Bugüne kadar yazılarımı
okuyanlar hep “şucu, bucu”, “X partili yahut X parti düşmanı” ilan etti beni!
Her partiye, her siyasi fikre yakıştırdılar sağ olsunlar… Maalesef insanların
büyük bir çoğunluğuna farkına vardığım doğruyu izah etmek istediğimi
anlatamadım, yahut onlar anlamak istemedi.
Mesela bir okur ön yargılı ise
ilk yazınız gerçekten çok önemli… O size
ilk yazıda bir etiket yapıştırıyor ve onun gözünde hep öyle kalıyorsunuz. Hâlbuki
bu zamana kadar herkesi, her kesimi eleştirdim. Her insan gibi elbette benim de
bir siyasi fikrim var fakat ben bu işe siyasi fikrimin propagandasını yapmak
için başlamadım. Eğer amacınız
gerçekten, iyi bir köşe yazarı olmaksa gerçeği kâğıda dökmek zorundasınız. Aksi
durumda zaten yazarlık yapmıyorsunuz demektir!
Bazen benimle hem fikir
olanları da eleştirdim hatta yerden yere vurdum. Daha kolay oluyor bu yazıları yazmak nedense… Belki de bir özeleştiri gibi geliyor kendime! Anlaşılacağı
üzere ben gördüğümü yazmaya çalışıyorum, her şeyi de sorgulamaya gayret
ediyorum. Gerek var mı böyle bir şey yapmana diyebilirsiniz! Belki de gerek
yok. Belki bu yazıya bile gerek yok!
Bir sonraki yazımda görüşmek
dileğiyle…..
“