AKP hep mağdurları oynuyor. Mağdurlar ne yapsın, mağduriyetlerinden kurtulmak için dört koldan saldırmaları lazım, saldırıyorlar da, hem de en acımasız şekilde. Ancak her geçen gün düşman sayısını artırıyorlar. Heeey….. diye içerdekilere de, dışarıdakilere de saydırıyorlar. İçerde farklı ses çıkmasına tahammül edemiyorlar. Farklı seslere terörist, hain damgasını yapıştırıyorlar.

CHP parti meclisi toplandı ve bir manifesto açıkladı;

a) Tutuklu gazeteciler derhal serbest kalmalıdır.

b) İnsan haklarına aykırı muamelede bulunanlar hesap vermeli.

c) Milletvekillerinin tutuklanması AYM içtihatlarına aykırıdır.

d) Tehditler, saldırılar, baskılar derhal son bulmalıdır.

1- İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü istenmeyecek mi?

2- İnsan haklarına aykırı muamelede bulunanlar hesap vermesin mi?

3- Milletvekilleri, AYM içtihatlarına göre tutuklanmayıp, mahkemelerin ceza vermesinden sonra tutuklanmaları gerektiği belirtilmesin mi? (Kılıçdaroğlu, yargılanmasınlar diyor mu? Aksine herkes gibi mahkemeye gidip ifade vermelidirler demiyor mu?)

4- Her türlü muhalefete karşı tehditler, baskılar, saldırılar son bulmasın mı? Demokratik bir ülkede yaşamıyor muyuz?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Darbenin fırsata çevrilip karşı darbeye dönüştürülmesini asla kabul etmiyoruz. Kendi baas rejimini kurdular. Bütün bu oynananlar başkanlık rejiminin fragmanlarıdır” dedi. Bahçeli’ye de seslenerek, “Türkiye’yi bölme projesidir başkanlık sistemi. Ülke bizim ortak paydamızdır, bayrak, demokrasi, demokratik parlamenter sistem, bizim 150 yıllık bir tecrübemizdir. Bir kişiye koltuk uğruna Türkiye’yi ateşe atacaksın. Başkanlık sistemini kim istiyor, A. Öcalan istiyor. Kitabı yayınlandı. Bunlar PKK ile kavga ediyor diyebilirsin. Dünde kavga ediyorlardı. Koltuğu ver, 10 dakika sonra barışırlar” dedi.

Sayın Bahçeli, bunlar ‘kandırıldık’ derler işten sıyrılırlar, sen bari gelecekte ‘kandırıldım’ deme. Kişi ihtirasına kurban gitme.

Kılıçdaroğlu, “Hava kurşun gibi ağır” dedin de, sen yarattın bunları. Suç sende, günah sende, ülkeyi ateşe attın, önümüzü göremiyoruz. Her taraf toz duman. İçimizi karıştırdın, dışımızı karıştırdın. Ülkeyi bunalımın içine soktun. Günahlarının sadece bir kaçını sana hatırlatayım;

1- Türkiye’de hukuku yok edersen, demokrasiyi yok edersen,

2- özgür medyayı yok edersen, toplum üzerinde gittikçe ağırlaşan baskı kurarsan,

3- Türkiye’yi tek adam rejimine getirmek istersen,

4- Ekonominin kötü gidişine dur diyemezsen,

5- Türkiye borç sarmalı içine girerse, işyerleri, her gün artarak kapanıyorsa,

6- İşsizlik almış başını gidiyorsa, enflasyonu durduramıyorsan, dolar, euro’nun nereye kadar yükseleceğini kestiremiyorsan,

7- Yargıyı ve meclisi ayak bağı görüyorsan, kuvvetler ayrılığını bitirmiş, benim dediğim olacak diyorsan,

8- FETÖ’nün cemaat evlerine, ışık yurtlarına, okulların faaliyetlerine müsaade etmiş, buralardan FETÖ’cü eleman fışkırmasına izin vermişsen,

9- 2010 yılında KPSS soruları çalınıyor, bu işi Fethullahçı çetelerin yaptığı ortaya çıkıyor, MİT müsteşarı ve Emniyet Genel Müdürüne, ‘bu işi araştırın, dosyayı da önce bana getirin’ deyip, dosyayı sümen altına atıp Fethullahçıların devlet dairelerine ve orduya yerleşmesine müsaade ediyorsan,

10- 2003 yılında DGM’nin Gülen kararına rağmen, onu af kapsamına sokup ABD’ye kaçmasına göz yumuyorsan,

11- 2004 yılında MGK kararlarına rağmen FETÖ için hiçbir şey yapmayıp, o dosyayı rafa kaldırıyorsan,

12- 2004-2010 yılları arasında MİT’ten hiçbir raporun MGK’ya gelmesine izin vermeyip, irticai faaliyetlere göz yumuyorsan,

13- 2002-2013 döneminde hiçbir FETÖ’cü subayın ordudan atılmasını sağlamadıysan,

14- 2007 tarihinden itibaren Gülen cemaati ile tam bir ittifak haline gelmiş, siyasi sorumluluğun olduğu aşikar olmuşsa,

15- Atatürkçü subayları ordudan atıp yerlerine FETÖ’cü subayları terfi ettirmişsen,

16- TSK’yı çete diye suçlamışsan,

17- Ergenekon-Balyoz davalarının savcısı olmuşsan, bu mahkemelerin 2. savcısı Zekeriya Öz’e zırhlı araç vermişsen,

18- Kozmik odayı, sudan bahane ile aratmış, gizli belgelere ulaşmak için her türlü tertibin içine girmişsen,

19- BOP’un eşbaşkanı olursan, ülke sınırlarını kalbura çevirirsen, dış düşmanları artırırsan,

20- FETÖ’ye ‘ne istediler de vermedik’ deyip, her istediklerini vermiş, Türkiye’yi 15 Temmuz darbe girişimine sürüklemiş, laik cumhuriyetimize kast edilmesini sağlamışsan, bütün sorumluluklar sana aittir, eyy Kılıçdaroğlu!