Onbir ayın sultanı Ramazan ayının gelmesiyle birlikte başlayan Ramazan sofralarına bir yenisi daha eklendi. Yörem Radyo TV ve Gazetecilik olarak geçtiğimiz yıl Ramazan ayında olduğu gibi bu yılda Ramazan ayında düzenlenen ve içinde ihtiyaç sahiplerinin bulunmadığı İftar yemeklerine katılmama prensibimizi sürdürmekteyiz.

Karacabey Müftülüğü’nün, Esnaf Odaları’nın, Ticaret Borsası’nın ve son olarak ta Ticaret Sanayi Odası’nın iftar yemeğini geride bıraktık. Şahsım olarak Ticaret Odası dışındaki iftar yemeklerinde bulunamazken, Ticaret Odası’nın iftar yemeğine de, gazeteci kimliğim ile değil, oda üyesi davetine icabet ederek katıldım.

Oda üyeleri, daire amir ve yetkilileri, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla düşünülen 1100 kişilik iftar davetine katılım ve organize ile servis tam anlamıyla göz doldurucuydu.

Oda Yönetimi ve başta Başkan Naci Güncü, tam kadro misafirleri kapıda karşılarken, AKP Bursa Milletvekili Önder Matlı, CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan, İlçe Kaymakamı, İlçe Müftüsü, Daire Amirleri, siyasi parti başkan ve temsilcileri iftar yemeğine katılanlar arasındaydılar.

Aynı ve benzer isimler önceki düzenlenen iftar yemeklerinde de vardılar ve bu böylede devam edecek. Böylece ilçemizde Ramazan ayıyla birlikte başlayan iftar yemekleri furyasında bu yemeklerin kimlere verildiği ortaya çıkmış oldu. Yani yılın 365 günü bu yemekleri zaten yiyebilenlere.

Peki o zaman bu yemeklerin anlam ve manası kalıyor mu? Bu mübarek ayda iftar yemeği vermenin gerçek manada anlamı fakir fukara sevindirmek değil midir?

Madalyonun diğer yüzüyle birde bu iftar yemeklerine ayna tutarsak neler görürüz?

Ticaret Borsası iftar yemeğine baktığımızda iki keşke olmasaydıyı görmek mümkün.

Birincisi, iftar yemeği sonrasında AKP Bursa Milletvekili Önder  Matlı’nın siyasi konuşması, normal zaman da olsa tabi ki çok doğal ama iftar yemeği olunca…..!

İkincisi ise, hataya hata ile karşılık vererek hareket eden CHP ve MHP temsilcilerinin vekilin konuşmasını protesto edercesine salondan dışarı çıkmaları.

Ticaret Odası iftar yemeğine baktığımızda keşke olmasaydı dedirten ise; MHP İlçe Başkanı Kahraman beyin ve kendini sevenlerin oturduğu masa. Kahraman bey, protokol masalarından birine oturmak yerine davetlilere ayrılan herhangi bir masaya oturmuştu sevenleriyle. Sen ki partini temsilen geldiysen oturman gereken masa protokol masası değil miydi? Protokol masasına oturmuyorsan, o odaya da üye değilsen orada işin neydi, yada kimi protesto ediyordun demezler mi?

Yeni Oda Başkanı Naci Güncü ve ekibinin ilk imtihanı olan ve bana göre başarılı olduğu bu iftar yemeğinde önceki oda Başkanı Özer Matlı’nın salonda bulunmayışı dikkat çekiciydi!

Demek ki sayın Matlı da, işyerinin merkezini Bursa’ya taşıyınca, Bursa, Karacabey’e ağır basıyor diye düşünüyoruz istemesekte ve keşke bu ilk özel gecede olsaydı diyoruz içtenlikle. Çünkü gerçekten sayın Matlı’yı görmeyi arzu edenlerden biriydim bu yemekte.

Diğer taraftan Belediye Başkanı Ergün Koç’ta bu yemekte bulunmayarak bizleri şaşırtmadı doğrusu. Çünkü sayın Koç’ta, sayın Önder Matlı’nın bulunduğu hiçbir ortamda bulunmama özelliğini taşıyor aralarına kara kedi girdikten bu yana.

Yemeğin bitimiyle birlikte daha İlçe Müftüsünün yemek duasına başlamasını beklemeden salonu terk eden MHP ilçe Başkanı Kahraman ve sevenleri dikkatimizi çekiyor. Protokol masasına oturmayan, ancak protokolde olması gereken bir siyasi parti temsilcisinin bu sabırsızlığı karşısında eh ne diyelim, kişileri kendi yaptıklarıyla baş başa bırakıyor ve devam ediyoruz.

Oda Başkanı Naci Güncü katılımcılara teşekkür ediyor. CHP Milletvekili Turhan Tayan Ramazan ayının ehemmiyetine değinen bir konuşma yaparken, AKP’li Önder Matlı’nın Konuşması sırasında, belki de yine siyaset yapılıyor düşüncesiyle  insanların salon dışına çıkması dikkatimizi  çekiyor.

Sivil Toplum Kuruluşları’nın ilçemizde süregelen iftar yemeklerinde durum böyleyken, insanların hoşgörü, sabır ve saygı kurallarından uzaklaştığını görüyoruz. Yinede bu iftar yemeklerini veren kuruluşlarımıza hayırlar ve bol sevaplar diliyorum.

Dost ve arkadaşlara yemek yedirmenin de sadaka vermekten efdal olduğunu belirterek Ramazan aylarında fakire yemek yedirmenin sevabının ayrı, iftar açtırmanın sevabının da ayrı olduğuna dikkat çekmek istiyorum.

Peygamber Efendimizin Ramazan ayında bir oruçluyu su ile iftar ettirenin, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olacağını söyleyerek önemine değindiği oruçlulara iftar açtırmanın sevap ve fazileti her nerede ve kim ki iftar açtırıyorsa (bir bardak su, bir hurma yada zeytin ile ve yemek yedirerek), iftar açtıranların üzerine olsun. Allah hayırlarınızı ve iftarlarınızı kabul etsin diyorum.