Karacabeyli genç siyasetçi Sinan Çiftçi, Radyo Yörem’de yayınlanan “Siyaset Saati” programında, deneyimli gazeteci Halil İbrahim Tunalı’nın canlı yayın konuğu oldu. Karacabey gündeminin değerlendirildiği program, sosyal medyada da ilçe halkı tarafından yoğun ilgi gördü.
Sinan Çiftçi, bugüne kadar soğanı ve domatesi ile meşhur olan Karacabey’in artık “Çorbacı Belediye Başkanı” ile meşhur olduğunu iddia etti. Sinan Çiftçi eleştirilerine devam ederek, 3 yıl önce 3T diyerek Belediye Başkanı seçilen Ali Özkan’ın, Tarım, Turizm, Teknoloji olan 3T’den, Düğün, Dernek, Defin olan 3D’ye geldiğini savundu.
“Oh ne rahat belediye yönetimi, ekmek elden su gölden” diyen Sinan Çiftçi; “Davul büyükşehirin boynunda, tokmak Karacabey Belediyesi’nde. Şuanda Karacabey’de başarısız olduğuna inandığım bir Belediye Başkanı ve yönetimi var ki, 2024 için düşündüğüm Karacabey Belediye Başkanlığı hedefimi 2019’a çekmeyi planlıyorum” dedi.
Programda, gazeteci Halil İbrahim Tunalı’nın sorularını yanıtlayan Sinan Çiftçi, çeşitli konularda yaptığı açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; “Bakınız değerli Karacabeyliler, sosyal medyada her gün yüzlerce mesaj alıyorum. Eleştiren de var, destek veren de. Siyaset yapıyorsanız, eleştiriye saygı göstermek zorundasınız. Size yöneltilen eleştirilere önem vererek, ders çıkarmalısınız. Eleştirilmek zenginliktir. Sürekli pohpohlanarak Belediye Başkanlığı görevinizi yapamazsınız.
Fakat, Belediye Başkanımız Sayın Ali Özkan, eleştirilmekten nefret ediyor. Biz eleştiriyoruz ki, yanlışlarından ders çıkarsın. Muhalefet ile el ele vererek Karacabey’e hizmet etsin. Güzellikler Şehri Karacabey’i hep beraber kuralım. Biz eleştirdikçe, Ali Özkan etrafına nefret saçıyor. Yörem ve Takip Gazetelerini okuyunca, cinleri tepesine çıkıyor. Biz eleştiriyoruz, Ali Başkan’dan eleştirilerimize cevap vermesini bekliyoruz. Sağ olsun sosyal medya hesabı üzerinden cevap verme zahmetinde bulunuyor. Köpek olduk, at olduk, aile efradımın Kadınlar Plajı’na girmesi yasaklandı. Sayın Başkan nezaketi ile bize kendisini hayran bırakıyor.
Önceki dönem milletvekilimiz Sayın Önder Matlı ile yaşamış olduğum bir anıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. 2014 yılında yaptığım bir açıklamada, Önder Matlı’nın Karacabey’e bir tane çivi bile çakmadığını söylemiştim. Bunun üzerine, Önder abi beni aradı ve eleştirilerim için teşekkür etti. Ankara’da mecliste denk geldik, odasına çağırdı, çayını içtim, şans eseri o günde Önder abinin doğum günüymüş. Doğum günü pastasını da beraber kestik. Sorduğum sorulara, yönelttiğim eleştirilere cevap verdi. Önder Matlı, eleştirilmekten korkmadı ve nezaketini asla kaybetmedi. Ali Özkan’a önerim aynı partide siyaset yaptığı yol arkadaşı Önder Matlı’yı örnek almasıdır. Korkutarak, hakaret ederek saygı görmeyi beklemeyin. Saygı görmek istiyorsanız sevginizi gösterin.
Bana, neden bu kadar sert eleştiri yapıyorsun diye soranlar var. Bakın, ben HEDEF 2024 diyerek bu genç yaşımda bu yola baş koymuşum. Sinan 30 yaşında, Karacabey’in başında demişim. ‘Hadi artık Sinan. Belediye Başkan Adaylığına kaç yıl kaldı?’ sorusunu toplumun her kesiminden duymaya başladım. Köylüsü, kentlisi, çiftçisi, kadını, erkeği, genci. Karacabey beni bekliyor.
Karacabey Ticaret Borsası Başkanı Murat Bertan, Karacabey Soğanı’nı tescil ettirdiğine pişman olmalı. Çünkü artık Karacabey’in soğanı değil ‘Çorbacı Belediye Başkanı’ meşhur. Ali Başkana çağrı yapıyorum; Başkanın çorbayı çok sevdiğini biliyorum. Çorbada bizim de tuzumuz olsun. Bırak bu külhanbeyi üslubunu, gel Karacabey’i ortak akılla yönetelim. Gel, Karacabey’in katma değerini yükseltelim. Gel, Karacabey’i Türkiye tarımının markası yapalım. Şuanda Karacabey çiftçisine bir dokun bin ah işit. Gel, Karacabey çiftçisine sahip çıkalım.
Ben domates tarlasındayım, mısır tarlasındayım, bir çiftçi çocuğu olarak, mevki makam sahibi olmayan biri olarak çiftçimizin yanındayım. Karacabey’i sadece Türkiye tarımının değil, dünya tarımının markası yapacağım. Karacabey çiftçisi, sadece Türkiye’de değil, dünyanın en büyük tarım ülkesi olan Hollanda’da da konuşulur noktaya gelecek. Ali Başkanım,3 yıldır görevdesin ve sürekli 3T’den bahsediyorsun. Tarım, Turizm, Teknoloji diyerek göreve geldin. 3 yılda 3T’nin adını değiştirdin. Kademede Belediye personelini döven Belediye Başkanı iddiaları ile gündeme geldin. Tarım, Turizm ve Teknoloji diyerek bize yutturduğun 3T, bugün Tekme, Tokat ve Tehdit olarak karşımıza çıktı.
Karacabey’in gerçek fotoğrafını gizlemek ve göstermemek için, Karacabey’i tanıtan toplantıları Bursa’da yapmaya başladınız. Almira ve Sheraton Otelleri’nde yapılan toplantıların Karacabey’imize ne katkısı olabilir? Bu tür toplantılar neden Karacabey’de yapılmaz? Ey Ali Özkan; 3 yılda Karacabey’e 3 tane bile çivi çakmadığın için mi korkuyorsun?
3 yılda makam odasına girebilmek için 3 tane kapı yaptıran ve bunu eleştiren CHP Karacabey Belediye Meclis Üyesi Kemal Ziya Koşaner’e, ‘Sen adam müsvettesi bile değilsin’ diyerek tehdit eden Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, Bursa Sheraton Otel’in cilalı taşlarında Karacabey’i öyle bir anlattı ki, inanın herkes Ali Başkan’ın basın toplantısında süslediği Karacabey’de yaşamak istedi.
Sabah namazları sonrası Halil İbrahim Sofralarında köylüyle buluşan Ali Özkan, çorba içip kahvaltı etmeye neden Bursa basınını da davet etmiyorsunuz? Köylerimizdeki değişim ve gelişimi görmek Bursa basınının da hakkı değil mi? Bir önceki dönem Belediye Başkanı ve ekibini, yolsuzluk, disiplinsizlik, denetimsizlik ve beceriksizlik ile eleştirerek göreve talip oldunuz. Peki şimdi siz ne noktadasınız? Hemen söyleyeyim, gırtlağa kadar batmış noktadasınız. Bursa’nın sosyetik semtleri Özlüce, Balat ve Osmangazi’deki su fiyatları ile Karacabey’deki su fiyatları ayni noktada. Hani su fiyatları ucuzlamıştı? Hani Karacabey Bursa’nın en ucuz suyunu kullanan ilçe idi? Billboard güzeli Karacabey’i içme suyu güzeli yaptınız.
Yapılan hesaplara göre, çamaşır ve bulaşığı bile damacana suyu ile yıkayan bir vatandaş, içme suyuna göre kar ediyor. Sultan Su’nun Karacabey Bayisi Ali Özkan olduğu için, ben bu duruma şaşırmıyorum. Hani üçlü olunca Karacabey güçlü olacaktı? Gelen gideni arattı. Yeni Karacabey, eski Karacabey’i mumla aratır noktaya geldi. İnanıyorum ki ilk yerel seçimlerde, Karacabey halkı sizi sandığa gömecek ve bir kaşık çorbada boğacaktır.”
Yörem Gazetesi’nin yayınladığı ve Karacabey’in gündemine bomba gibi düşen, Ali Özkan ve Adnan Oruç arasındaki mesajlaşmaları da değerlendiren Çiftçi, “Muhalefet partisi milletvekilleri bile İçişleri Bakanı’na soysuz diye hakaret etmedi. Son derece ahlak ve terbiye dışı ifadeler. O mesajların yazıldığı dönemde Süleyman Soylu İçişleri Bakanı değildi. Bugün ise Soylu İçişleri Bakanı. Ali Başkan aynı mesajları şimdi yazabilir mi? HAYIR” dedi.
Anayasa referandumu da değinen Sinan Çiftçi, Karacabeylileri HAYIR oyu vermeye davet etti. Çiftçi, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Sandıktan evet çıkarsa Türkiye’de terörün biteceği ve istikrarın geleceği söyleniyor. Peki 15 yıldır bu ülkeyi siz yönetmiyor musunuz? İnsanların aklı ile dalga geçmekten vazgeçin. Ergenekon ve balyoz kumpaslarına inandın. ben inandım mı? HAYIR. Çözüm sürecine, akil insanlara inandın, ben inandım mı? HAYIR. FETÖ’ye hoca efendi, Esad’a kardeşim, Apo’ya barış elçisi dedin, kandırıldın, ben kandırıldım mı? HAYIR. Ben yeni anayasayı okudum, sen okudun mu? HAYIR. Benim HAYIR demek için bir sürü sebebim var, senin evet demek için var mı? HAYIR.
15 yıldır ayaklar altına alınan Türk milliyetçiliği için HAYIR. Dairenizin tapusunu, size daha iyi hizmet edeceğini söyleyen apartman yöneticinize verir misiniz? Apartman yöneticisinin bile denetlendiği bir ülkede, denetim tamamen ortadan kaldırılmak isteniyor. Köprülerden, duble yollardan önceki son çıkıştayız. Türkiye’nin geleceğini yok etmemek, uçuruma sürüklememek için HAYIR diyeceğiz. 2010 referandumunda Karacabey HAYIR demişti. Karacabey’in bu potansiyeli var, inşallah sonuçlar HAYIR’lı olacak. Karacabey halkı HAYIRseverdir, Allah sonumuzu HAYIR etsin”
