Saadet Partisi, 31 Mart yerel seçimlerinde millete hizmet vazifesini sırtlanacak “Cepsiz Ceketli” belediye başkan adaylarını kamuoyuna tanıttı. Görkemli bir programla kamuoyu ile paylaşılan ‘Dürüst Olmak Gerekirse’ sözü, Saadet Partisi’nin yerel seçimlerde kullanacağı ana slogan olarak belirlendi. Saadet Partisi, dürüstlük kavramını ön plana çıkararak kampanyasını oluşturdu.
Saadet Partisi’nin 31 Mart yerel seçimlerinde millete hizmet düsturuyla “Cepsiz ceketle” yola çıkan belediye başkan adayları görücüye çıktı. Karacabey İlçe Teşkilatı’nın da yoğun katılım gösterdiği programa Türkiye’nin dört bir tarafından yollara çıkan Saadet Partililer, ATO Congresium’u hınca hınç doldurdu. Birden fazla sürprizin olduğu programda, seçimin şiarı, ‘Dürüst Başkan Dürüst Yönetim’ ve ‘Dürüst Olmak Gerekirse’ olarak açıklandı. Öte yandan 3 tane seçim müziği kamuoyuyla paylaşılırken, Türkiye’de ilk defa Saadet Partisi, seçim kampanyasında ‘Dürüst Sami’ adı verilen bir maskotla vatandaşlara ulaşacak. Öte yandan haftalardır büyük merak uyandıran Saadet Partisi’nin ‘ceket’ objesi ise Karamollaoğlu tarafından 5 belediye başkan adayına “Cepsiz ceket” giydirilerek anlam buldu.
Bugün tarihi bir gündür
Sevgi gösterileri eşliğinde sahneye çıkan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bugünün tarihi bir gün olduğunun altını çizerek, “Bugün 27 Ocak 2019 Pazar. Başkent Ankara’da bir araya geldik. Ve tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Yarım asırlık yürüyüşün son temsilcisi Saadet Partimiz tertemiz mazisi ile milletin karşısına çıkmaya hazır. Kardeşlerim, Ocak ayı tarihçemiz içinde hususi bir öneme sahip. Türkiye siyasi tarihinde dönüm noktası denebilecek iki atılımımız da Ocak ayında olmuştur. Bunlardan ilki, bundan tam 50 yıl önce; 54. Hükümet’in başbakanı merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın bağımsızlar hareketini 1969 yılında başlattığı gündür. Bir diğer tarihi an ise Milli Görüş’ün ilk siyasi partisi olan Milli Nizam Partisi’nin de kurulduğu gündür. Milli Görüş hareketinin, ilk siyasal manifestosunun yayınlandığı gündür” dedi.
Milli Görüş’ün ilk yola çıktığında ilk siyasal manifestosunu hatırlatan Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Bakın biz ilk yola çıktığımızda, ilk siyasal manifestomuzu yayınladığımızda ne demişiz?
1- Partimiz, yüksek ahlak ve fazileti esas alacaktır. 2- Her zaman hakkı üstün tutacak, iyiyi yüceltmenin, kötüyü men etmenin mücadelesini verecektir. 3- Topluma, huzur ve adalet, vatandaşlarımıza saadet ve selamet getirmeyi gaye edinecektir. Nasıl ki tek kanatlı bir kuş uçamazsa tek taraflı kalkınma da olamaz. 4- Partimiz manevi kalkınmanın yanında pozitif ilimlere ve maddi kalkınmaya da öncelik verecektir. 5- Teknikte taklitçilikten kurtularak, her sahada üretici, icat edici gerçek bir kalkınmayı ilke edinecektir. 6- Milletimizin geçirdiği tarihi tecrübeler, kazandığı olgunluk sayesinde, milli ve manevi değerlerimize halel getirmeden, demokratik hukuk nizamı içerisinde hareket edecektir. 7- Maddi ve manevi kalkınma hareketlerinin, basiretli ve isabetli bir sentezini yapacak ve bu suretle bütün insanlığa ışık tutacaktır. 8- Milletimizin, yeniden bütün dünyaya örnek olacak, büyük bir medeniyeti kurmasına öncülük edecektir”
Saadet, sözünden dönmeyenlerin partisidir
Rüzgâra, konjonktüre, makam ve mevkiye göre yön değiştirmediklerini hatırlatan Karamollaoğlu, “Biz bugüne kadar çizgimizden, duruşumuzdan en ufak bir taviz vermedik. Yolumuzdan dönmedik. Rüzgâra, konjonktüre, makama, mevkiye göre yön değiştirmedik. Bugün istikrardan bahsedenlere seslenmek istiyorum? İstikrar görmek isteyen bu salona baksın; çünkü bu salonda yolundan dönmeyenler var. Bu salonda şartlar ne olursa olsun sözünden vazgeçmeyenler var. Bu salonda hakkı gördüğünde ona sahip çıkanlar, hakka teslim olanlar var. Diklenmek değil ama dik durmak nasıl olur, görmek isteyen bu salona baksın; çünkü bu salonda, bütün haksızlıklara, bütün imkânsızlıklara, bütün engellere rağmen duruşundan taviz vermeyenler var. Bu salonda hiçbir makam, hiçbir menfaat beklemeden tavizsiz bir gayretle çalışan inanmış kadrolar var. İşte bu kadro Türkiye’nin güvencesi, Türkiye’nin sigortası, Türkiye’nin teminatıdır” dedi.
31 Mart tarihi bir seçim
Her seçimin önemli olduğunu ancak 31 Mart seçimlerinin daha da önemli olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Neden? Çünkü bu seçimde sadece belediye başkanı seçmeyeceğiz. Vereceğimiz her bir oyla, sadece yerel yönetimlerin değil, Türkiye’nin yolunu, istikametini belirleyeceğiz. Sadece şehirlerimizin değil, bir bütün olarak Türkiye’mizin geleceğine karar vereceğiz. Otoriterleşen bir Türkiye mi demokratikleşen bir Türkiye mi! Ötekileştiren bir Türkiye’mi bütünleştiren bir Türkiye mi! Rantı esas alan bir Türkiye mi, hakkaniyeti esas alan bir Türkiye mi? G-8’lere oyun alanı açan bir Türkiye mi, yoksa D-8’leri kuran bir Türkiye mi? Bir rahiple adaleti, bir tweet’le ekonomisi sarsılan bir Türkiye mi, yoksa adaletiyle, ekonomisiyle, ekolojisiyle, teknolojisiyle, demokrasisiyle bütün dünyaya örnek olan bir Türkiye mi? İşte bu seçimde buna karar vereceğiz”