Saadet Partisi (SP) İlçe Başkanı Sait Ünlü, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Ünlü, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düşen askeri helikopterde şehit olan 4 askerimiz ve Ülkücü camianın önemli sanatçılarından Ozan Arif’e rahmet dileyerek açıklamasına başladı.
İstanbul Kartal’da çöken 8 katlı binada 21 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Ünlü, çöken binanın ardından sorulması gereken soruların olduğuna dikkat çekerek, “Bu bina neden çöktü? Bu bina yeni yasaya dayanarak nasıl ruhsat aldı? Binanın üstüne 3 kat kaçak daire yapıldı. Ancak en küçük bir sallantıyla yıkıldı. Bina küçük bir kıpırdamaya bile dayanıklı değil. Bir aile çocuklarıyla birlikte yok oldu. İktidar hem yayın yasağı koydu hem de bir an önce seferberlik ilan ederek enkazı kaldırmaya çalıştı. O bölge uzun bir süre hengâme yaşadı. Bu ister istemez şu sorulara neden oluyor.
İstanbul’da depreme karşı bizim almamız gereken önlemleri aldık mı, almadık mı? İstanbul’da deprem anında 470 toplanma merkezi vardı. Bunların 300’ü imara açıldı. Orada siteler ve AVM’ler yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği ‘nereden çıktı bu kadar binalar’, işte o deprem toplanma bölgelerinde yapıldı. Türkiye yönetilmiyor, Türkiye sürükleniyor. Siz sürüklenirseniz etkili olamazsınız. Problemlere çözüm bulamazsınız” dedi.
Başkan Ünlü, yerel seçimlere kısa bir süre kala siyasi üslubun sertleştiğini ifade ederek, açıklamasına şöyle devam etti: “Son zamanlarda gerek Cumhur İttifakı gerek Cumhurbaşkanı aynı türküyü söylemekten vazgeçmiyor. Bugün memleketi 16 yıldır yönetmelerine rağmen başımıza gelen bütün sıkıntıları muhalefete yüklüyorlar. 16 yıldır bütün yetki elinizdeydi de ne yaptınız? Şimdi, iftira ve yalanları telkin ediyorlar. Özellikle Saadet Partisi’ni telkin ederken akla hayale gelmeyecek yalan, yanlış, iftira ne varsa gündeme getiriyorlar. ‘Saadet Partisi ittifak yapıyormuş’ diyorlar. Ama şuna dikkat etmiyorlar; Saadet Partisi Türkiye’de bütün seçim bölgelerinde seçime girecek. Toplam 1389 bölgede seçim var, biz hepsinde aday göstereceğiz. Bizden başka bu tavrı sergileyen var mı? Yok. Bazıları belediyeleri bölüşmüş. Saadet Partisi her yerde seçime giriyor”
‘Beka sorunu’ üzerinden devam eden tartışmalara da değinen Ünlü, “17 sene önce olmayan bir beka sorunu varsa iktidarın yaptığı yanlışlar sonucunda ortaya çıktı. Eğer varsa bu milleti bir bütün olarak kucaklamak gerekiyor. Siz hem ‘beka sorunu var’ diyeceksiniz hem de milleti kutuplaştıracaksınız. Biz milleti makul düşünceye davet ediyoruz. Bu millet hepimizin. Bu millet bir bütündür. Bu bütünlüğü güçlendirecek yaklaşımlara ihtiyaç var. Bunu da Türkiye’de yapacak ve geçmişte yapan Milli Görüş partileridir ve bugün Saadet Partisi’dir. Siz başkalarını hain ilan ederseniz bir gün o kuyuya da siz düşersiniz” diye uyardı.
Ünlü, gıda ürünleri başta olmak üzere birçok üründe fiyatların arttığını hatırlatarak, “Ekonomi iyiye gitmiyor. Bu durum iflasın işaretidir. İktidar bütün meselelerini bir tarafa bıraktı. Tank Palet Fabrikası’nı sattı. Bir tarafta ise geriye kalan 15 şeker fabrikasını özelleştiriyor. Arkasından da bakkal dükkânları açmak için kolları sıvıyor. İktidar ‘sonra biz fiyat artışlarını önleyeceğiz’ diyor. Bırak bakkal bakkallığını yapsın. Sen de denetlemeni yap. Siz Türkiye’nin 81 yerinde açacağınız bakkal dükkânlarıyla ekonomiyi kurtaramazsınız. Bakkal dükkânlarında 1 kilometrelik kuyruk oluşuyor. Kuyruklardan şikâyet ediyorlar şimdi kendileri kuyruk oluşturuyorlar. Ülkeyi uçuruma götürüyorsunuz. Sadece siz gitmiyorsunuz ülkeyi de beraber uçuruma sürüklüyorsunuz. Uyanın!” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘bir mermi kaç para’ açıklamasına yanıt olarak Sait Ünlü, “Merminin fiyatını biz ne bilelim. Millet karnını doyuracak, domatesin, biberin, peynirin ve ekmeğin fiyatını bilmek istiyor. Ne alakası var meyve ve sebze fiyatlarını mermi ile karşılaştırmanın. Kabahati yine birine yıkacak. Gelip o da mermi fiyatlarına dayanıyor. Ekonomiyi düzeltmek istiyorlar ise yolsuzluğu bırakacaklar, israfı bırakacaklar. Bunlara bir de faiz eklenince elde para kalmıyor. Enflasyon artıyor. Borçlarımız artıyor. Vatandaşın perişanlığı bunlarla beraber artıyor. İşsizlik de artıyor. Üretime gerekli desteği vermezseniz gıda politikasını yanlış yere sevk edersiniz. Tarım ve hayvancılıkta çöktük. Seçimden sonra milletimizi çok büyük zamlar bekliyor” değerlendirmesinde bulundu.
