Saadet Partisi (SP) Karacabey İlçe Eğitim Başkanı Engin Pakdemir, eğitim sistemi ile ilgili olarak yazılı bir basın açıklaması yaptı. Pakdemir, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün kuşkusuz Türkiye’nin bir numaralı sorunu terör olmakla beraber, terörün de kökenlerine indiğimizde asıl sorunun eğitimde olduğu açıktır. Mevcut eğitim sisteminin içeriği, Batı’nın çatışmacı, ırkçı ve sömürgeci dünya görüşüne göre hazırlanmıştır. Milletimizin dünya görüşü ve değer ölçülerini yansıtmayan mevcut eğitim sisteminin yol açtığı sorunlar herkesin malumudur. Bu sorunlar, toplumun temel kurumu olan aile kurumunu sarsmaktadır. Ülkemizin birliğini ve huzurunu da tehdit etmektedir.
AKP Hükümetleri 13 yıllık iktidarları boyunca yüzünü Batı’ya dönerek milli ve manevi değerlerimizi Avrupa Birliği’ne katılma uğruna hiç etti, zaten bozuk olan eğitim sistemimizi içinden çıkılmaz hale getirdi. AKP Hükümetlerinin, yıllarını harcadığı AB sürecinde eğitim sistemimizin durumu her geçen gün bozuldu. Batı’nın zihniyet olarak; yozlaşmış ve seküler değerleri, yaratılışı, dini ve ahlakı yok sayan yaklaşımları ile amaçladığımız nesiller yetişmeyeceği anlaşılmıştır.
Mevcut Milli Eğitim sistemi; 1. Milletimizin ortak dünya görüşünü yansıtmamaktadır. 2. Batılı değerleri kendine esas almıştır: Bu da sorunları çözememekte ve hatta sorun üretmektedir. 3. Batıyı model alan eğitim sistemimiz inançlarımızla çelişmektedir. Bu çelişkili eğitim sistemiyle erdemli bir gençlik, bir nesil, bir toplum inşa edemeyiz. 4. Şekille uğraşan bu anlayışın eğitimin temel ve kronikleşmiş problemlerini çözmesi beklenmez. 5. Kendi eğitim sistemi kendisi için insan yetiştiremeyen bir toplum olduk. 6. Bu eğitim sistemiyle güçlü bir devlete sahip olmamız mümkün görünmüyor.
- AKP Hükümeti, 2016 Eylem Planı (İcraatlar ve Reformlar) kitapçığının 130 numaralı eyleminde; ‘Eğitimin tüm kademelerindeki müfredat, temel becerileri içerecek şekilde güncellenecek ve etkin bir rehberlik sistemi oluşturulacak.’ denmektedir. Dolayısıyla müfredatların yeniden düzeleceğine ilişkin vaatte bulunulmaktadır.
- Hükümet 2016 Eylem Planı (İcraatlar ve Reformlar) başlığıyla eğitim meselesi yine ele alınıyor. Ne zaman ki AKP Hükümetleri ‘Reform, icraat, eylem planı…’ gibi iddialı sözleri konuşmaya başlıyor artık biliyoruz ki iş daha bozuk hale getirilecek. Çünkü 13 yıllık geçmişte bu hep böyle oldu.
Milli eğitimimiz bu yaklaşımlarla düzelmez. Eğitimin başındaki MİLLİ kelimesinin içi tam olarak doldurulursa eğitim düzelir. Eğitim düzelirse her şey düzelir. Ekonomi düzelir, hukuk düzelir, devlet düzelir, siyaset düzelir, terör biter… Bu da ancak Milli Görüş anlayışıyla olur. Milli Görüş bütün problemlerin çözümü için reçete sunuyor. Çünkü Milli Görüş meseleye bir dava olarak yaklaşıyor, Maarif Davamız diyor. Topyekün milletçe, hep beraber eğitim davasına el atalım diyor.
Milli Eğitim sistemimiz, diğer ifadeyle Maarif Davamız ancak şu 10 maddeyle düzelir: 1. Ruhumuza uygun yeni bir eğitim modeli geliştirilmelidir. 2. Müfredatlar ve ders kitaplarına ruh olarak kendi ruh kökümüz giydirilmelidir. 3. Müfredat programlarına ve ders kitaplarına hak ve adalet şuuru, sevgi ve merhamet davranışlara yansıtılmalıdır. 4. Ahlaki ve manevi değerlerimiz asıl değerler olarak alınmalıdır. 5. Kendi medeniyet değerlerimiz öğrencilerimize şuur olarak verilmelidir. 6. Kendi tarihimiz, kendi edebiyatımız, şiirlerimiz, örf ve adetlerimiz unutturulmamalı, bunlara daha fazla yer verilmelidir. 7. İslam’ın barış, kardeşlik, birlik-beraberlik prensipleri temel davranış olarak çocuklarımıza kazandırılmalıdır. 8. Ülkemizin imarı ve ıslahını temel amaç edinen gençlerin yetiştirilmesi amaçlanmalıdır. 9. Şuurlu nesiller şuurlu öğretmenler eliyle yetişir. Öğretmenlerimizin donanımlı hale getirilmesi için destekler yapılmalıdır. 10. Karma eğitim dayatmasından vazgeçilmelidir.
Bugün tarihimizin önemli bir dönüm noktasındayız. Kendi değerlerimiz etrafında toplanarak milli birlik ve bütünlüğümüzü sağlayacak bir eğitim sistemiyle ‘Yeniden Büyük Türkiye’yi inşa etmeliyiz. Geçmişte Selçuklu ve Osmanlı Devletlerini kendi inancımız ve değerlerimiz etrafında kenetlenerek kurduk. Bu coğrafyada ‘farklılıkta birliği sağlayan’ örnek bir medeniyet inşa ettik. Kendi özümüze dönersek, yeniden medeniyetimizi ihya ve inşa etme inanç ve değerlerine sahibiz. Aksi takdirde mevcut bozuk eğitim sistemi, hukuk düzeni ve ekonomik yapıyı sürdürerek kapitalist, sömürgeci, çatışmacı Batı’nın ve Irkçı Küresel Emperyalizmin takipçisi olmaya devam ederiz. O takdirde bağımsızlığımızı, birliğimizi ve bütünlüğümüzü devam ettirmemiz zamanla güçleşir.
Yaşanabilir Bir Türkiye için başta eğitim olmak üzere hukuk sisteminde ve ekonomik yapıda yeniden yapılanma süreci vakit kaybedilmeden başlatılmalıdır. Yeniden Büyük Türkiye’nin inşası da ancak ve ancak bu şekilde gerçekleşir.”